Korku filmi gibi köy baskını
Anne-baba ve 17 yaşındaki kızlarını ahıra koyup bombayla patlattılar.
Mardin’in Derik ilçesi Dumanlı köyüne gelen PKK’liler Seydoş Çeviren’in (53) evinin ahırına zorla sığınak yaptırdı. Oğlu Bubo Çeviren’e göre sığınak, babasının devlet yanlısı olarak bilinmesi nedeniyle yaptırılmıştı: Böylece suça ortak edip PKK’lileri ihbar etmesini engellemek istemişlerdi. 2 Şubat 1993’te askerler köyü bastığında Çeviren’in evindeki PKK’liler sığınağın olduğu ahıra girdi. Askerler yaklaştığında el bombası atılması üzerine 3 asker şehit oldu, 3 PKK’li öldürüldü, biri ise kaçtı.
Bundan sonra yaşananlar ise daha büyük bir kâbustu... Çatışma sırasında Çeviren’in evinde bulunan askerler, Yusuf Çeviren’den kendilerini çıkarmasını istedi. Yusuf Çeviren, evin damına açılan bir deliği genişleterek 7 askeri dama çıkardı. Ancak askerlerden biri Yusuf’a ateş ederek öldürdü. Sonradan bazı tanıklar, bir askerin “O bizi kurtardı, niye öldürdün” diyerek ağladığını söyledi
Kaçan PKK’liyi yakalamaya çalışan askerler, Çeviren’in diğer oğlu Ahmet Çeviren’i “kendilerine tuzak kurduğunu” iddia ederek caminin önünde öldürdü.
İddianame ve tanık anlatımlarına göre, çatışmadan yarım saat sonra gelen Derik Jandarma Komutanı Musa Çitil, köyün azası Mehmet Emin Arıs’ı sığınağın yapıldığı ahıra soktu ve G-3’le öldürdü. Arıs’ın kardeşi Mehmet Emin Arıs ifadesinde, abisinin öldürüldüğünü gördüğünü, köylülerle birlikte cesetleri bir araya topladıklarını anlattı: “Musa Çitil cesetleri göstererek kim olduklarını sordu. Korktuğumuz için tanımadığımızı söyledik.”
Bunlar olurken askerler de köylüleri bir meydanda topluyordu. Şeydo Çeviren’in kızı Abide’yi (17) getiren askerler annesini, babasını ve öldürülen abisi Ahmet’in eşini göstermesini istedi. Abide, babası Seydoş’u gösterdi. Ancak annesi ve yengesini göremediğini söyledi. Askerlerin “Göster, yoksa öldürürüz” demeleri üzerine anne ve yenge ortaya çıktı. Yenge Hediye Durmaz, babasının korucu olduğu anlaşılınca serbest bırakıldı. Askerler Çeviren ailesinin 4 ferdini Salih Başçı isimli köylünün ahırına götürdü ve önceden döşedikleri bombayı patlatarak öldürdü.
Cinayetler... Kaybetmeler...
Derik’te yaşanan vahim olaylar bundan ibaret değildi. Kelektepe Mezrası’nda 17 Mayıs 1994 günü gözaltına alınan Piro Ay’dan bir daha haber alınamadı. Adakent köyünü 12 Haziran 1994’te basan jandarmalar Vejdin Avcıl’ı gözaltına aldı. Avcıl, baskın yapılan bir sığınağa sokulurken çıkan çatışmada öldürüldü, kayıtlara da “terörist” diye geçirildi.
Tekirdağ’dan Derik’e gelen Mehmet Faysal Ötün’ün bindiği otobüs durduruldu ve gözaltına alınan Ötün’ün cesedi 14 gün sonra bir köprü altında bulundu. Eşi Nurten Çelik’e göre, Ötün, kardeşinin kaçırdığı kızın korucu akrabaları tarafından PKK’li olduğu söylendiği için öldürülmüştü.
Dalga geçer gibi yargılama
Mardin Başsavcılığı, dönemin İlçe Jandarma Komutanı Çitil hakkında kaybedilen ve öldürülen 13 kişi için ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle iddianame düzenledi. Mardin’de başlayan dava Çorum’a gönderildi. Çitil, savunmasında davanın kendisini ve jandarmayı itibarsızlaştırmak için açıldığını savundu. Tanıkları ve mağdur yakınlarını “terör örgütüne yakın olmakla” suçlayan Çitil, “infazları PKK’nin yaptığını, beyaz Toroslarla vatandaşları kaçırdığını” ileri sürdü.
Dava sürerken Ankara Jandarma Bölge Komutanı olarak görev yapan Çitil, 21 Mayıs 2014’te beraat etti. Beraat kararına yapılan temyiz başvurusu 2 Haziran 2015’te Yargıtay’ca onandı. Çitil de 6 gün sonra YAŞ kararlarıyla Tümgeneral yapılarak Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanlığı’na getirildi.
Tarandı, mayınla patlatıldı, kafası kesildi
Çobanlık yapan Nezir Tekçi’den 26 Nisan 1995’te Yüksekova Yukarı Ölçek mezrasında gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamadı. Askeri savcılık, 1997’de olayla ilgili “takipsizlik” kararı verdi. Ancak askerlik yaptığı sırada Tekçi’nin öldürüldüğünü gördüğünü söyleyen Yunus Şahin, 2010’da sürpriz bir tanıklık yaparak şunları anlattı:
‘Kürtler ateş etsin’
“Nezir Tekçi operasyona getirildi. Ali Osman Akın Yüzbaşı, Nezir’e ‘Silahları göster’ dedi. Nezir’in bilmediğini söylemesi üzerine bize dönerek ‘Hangileriniz Kürt’se parmak kaldırsın’ dedi. 20 kişi parmak kaldırınca ‘Kürt olanlar ateş etsin’ dedi. Kürtlerden bir kısmı sadece kendilerinin ateş etmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine Teğmen Kemal, ‘Onu ben vurayım’ dedi. Ali Osman’ın onayı üzerine Kemal, Nezir’i 10 metre uzağa götürdü ve G3 ile ateş etti. Ali Osman da ‘hepiniz ateş edin’ dedi. Kemal Teğmen mayıncıyı çağırdı ve ardından patlama sesi duyduk. Sonra, Nezir’in kafasını saçlarından tutarak getirip bize gösterdi.
Bir başka asker, Halit Ateş de Nezir’in tepeye çıkarıldığını gördüğünü, ancak olay yerine gitmediğini, taranıp mayınla patlatıldığını arkadaşlarından duyduğunu anlattı. Bu tanıklıklar üzerine Akın ile Yarbay Kemal Alkan hakkında ‘canavarca his sevki ile öldürme’ suçundan açılan davada sanıklara beraat kararı çıktı.
En Çok Okunan Haberler
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- Zam oranı belli oldu: Hepsi artacak!
- 'LBGT faaliyeti içinde olan bir derneğin...'
- Kozan'da hasat başladı: '40 ton rekolte bekliyoruz'
- İktidar harekete geçti
- Aile hekimleri 5 gün iş bırakacak
- Milli Savunma Bakanı'ndan 'teğmenler' açıklaması!
- Narin'in cesedini böyle saklamış!