Yaşayan Müze: Cumalıkızık
Bursa’da “kızık”la biten 7 köy varmış; bugün 5'i ayakta. Ama bütün ihtişamıyla, günümüze kadar kendini koruyanları sadece Cumalıkız olmuş.
Bursa’da “kızık”la biten 7 köy varmış; bugün 5'i ayakta. Ama bütün ihtişamıyla, neredeyse hiç bozulmadan günümüze kadar kendini koruyanları sadece Cumalıkız olmuş. Osmanlı döneminde kırsal yaşamın nasıl olduğunu merak edenlere canlı bir plato burası. İnsana iyi geliyor, sakinleştiriyor, mutlu ediyor. Cumalıkızık, benim 20 yıldır gittiğim bir yer. Son zamanlarda biraz fazlaca turistik olsa da, hala çok güzel.
Sadece Bursa’da değil, tüm Türkiye’de Osmanlı’dan kalan köylerin en iyi durumda olanı burası. Koskoca imparatorlukta kırsal – köysel yaşantı nasılmış sorusunun cevabı. Buyurun kerpiç, taş, ahşap karışımı evler, cumbalar, dar sokaklar, kapı tokmakları. Tüm verileri alt alta yazıverince, geçmişe dönük sosyolojik ve antropolojik okumanın çoğu tamamlanmış oluyor. Avluda duran hayvanları, erkeklerin ve kadınların çaldıkları iki ayrı kapı tokmağıyla ev halkının yabancı erkek konuğa karşı kendini hazırlamasına fırsat verildiğini, dışarıdaki ocaklarda ekmeklerin pişirildiğini, “böcek” denen odalarda ipekböcekçiliğinin yapıldığını, “hayat” denen üçüncü katların daha çok yazlık olduğunu görüyorsunuz. Orta katların alçak tavanlarının, sert geçen kış aylarında daha kolay ısınmak için özellikle böyle olduğunu da. Birden sis perdesi kalkıyor, sakin, dingin ve güvenli bir hayat, sizi sarıp sarmalayıveriyor.
BURASI YAŞAYAN BİR MÜZE
Program çekimleri için gittim Cumalıkızık’a. Bursa bölümü hazırlıyorduk, zaten şehre yakın olan köye de uğradık. Bursalı rehber Aykan Özyürek bize eşlik etti. Sabah erkenden yola çıktık. Köyde yer sofrasında harika bir kahvaltıyla da güne başladık. Birden bütün çekim ekibi rahatladı. Hafif yağmurdan sonra parlayan güneş, renkli evleri aydınlattı. Çekimler kahkahayla tamamlandı...
Hadi biraz köyün tarihinden bahsedeyim size: Oğuzlar’ın boylarından biri olan Kızıklar, kendilerine gösterilen yedi ayrı arazide, yedi ayrı köy kurmuşlar. Her bir Kızık beyi, Oğuz boylarından kızlarla evlenmişler. Hatta birbirine “bir sigara içimlik mesafede” olan köylerde yaşayanların tamamı, birbirleriyle akrabaymış. “Kızık”da, öz Türkçe’de “töreye saygılı” demekmiş.
Günümüzde haritada var olan beş tane Kızık köyü bulunuyor: Derekızık, Hamamlıkızık, Cumalıkızık, Fidyekızık ve Değirmenlikızık. Her bir köye, bulundukları mevki veya sağladıkları hizmet sebebiyle isimleri verilmiş. Tahmin edeceğiniz gibi, Cuma namazlarının kılındığı camisinin bulunması sebebiyle, burası da Cumalıkızık da ismini hak etmiş. Diğer tüm köyler ne yazık ki Yunan işgali sırasında yıkılmış, yakılmış. Kestanesi, kirazı ile nam salmış olan Cumalıkızık ise bu zorlu günleri tek bir yara almadan atlatmayı başarmış.
Bursa’da inşa edilen ilk padişah camisi ve külliyesi Orhan Cami’nin meyveleri buradan gitmiş. Osmanlı’nın ilk sarayı olan Bey Sarayı inşa edilince, meyve ve sebze Cumalıkızık’tan taşınmış. Nereden bakarsanız bakın, tüm heybetiyle Uludağ’ın göründüğü köy ve çevresi, bulunduğu mikro klima itibariyle bölgenin en lezzetli tarım ürünlerinin yetiştiği yer oluvermiş.
Köyün meydanı ve bozulmamış evleri, tamamıyle erken Osmanlı köy mimarisinin yaşayan bir örneği. Meydandaki kahve, cami ve onları çevreleyen evler ve dar sokaklar, dönem filminin seti için tasarlanmış gibi. Hani bilmesem, vay sanat yönetmeni ne kadar iyi iş çıkartmış diyeceğim, o kadar. Ayrıca köyde bir tane de küçük etnoğrafya müzesi var, ancak pandemi nedeniyle hala kapalı. Umarım yakın zamanda tekrar açılır.
KAYRAK TAŞI DÖŞELİ SOKAKLAR
Dağdan gelen su, özellikle bahar aylarında köyün sokaklarının ortasından akıyor. Mimari bu şekilde tasarlanmış, yollar böyle bir eğimle inşa edilmiş. Bahçe sulamada, temizlik işlerinde kullanılan su, bu şekilde doğal olarak da tüm köyü dolaşmış. Sokakların tam ortalarında eğimle, binaların zeminleri zarar görmemiş. Ayrıca köyün hiçbir sokağı çamura bulanmamış. Bu eğim, aynı zamanda kağnı arabalarının dengeli bir biçimde seyrini sürdürmelerine de yardımcı olmuş...
Sokaklar kayrak taşı döşeli. Rehberimiz Aykın’ın anlattıklarından çok şey öğrendim: Kayrak taşında yürümek, ayaklar için ciddi masaj etkisi de yaparmış. Bu bilgilere de bayıldım.
Cumalıkızık, günümüzden 300 yıl kadar evvel şiddetli bir yangın geçirmiş. Bütün köy harap olmuş. Tamamen kül olan eski caminin yerine aynısı inşa edilmiş. Tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmeyen bu cami, süslemeleri ve sade işçiliği ile çok ilgi çekici. Erken dönem Osmanlı köy yerleşkesinin olmazsa olmazı olarak da, köyün en merkezinde. Hemen yanında bir kahvehane, bir ulu ve eski çınar ve küçük bir meydan. Paralel planlarda da olası saldırılara karşı köyü ve köylüyü korumak maksadıyla bitişik nizamda inşa edilen cumbalı evler. Bugün rengarenk, cıvıl cıvıl. Görenin içini açan, mutluluk veren bir mimari ve dokuyla şahane bütünleşmiş bir kombinasyon.
AHUDUDUNUN MERKEZİ
Cumalıkızık, kahvaltı evleriyle ünlenmiş. Köyde bulunan 300’e yakın evin neredeyse yarısı tescilli. Birçok ev de, kahvaltı evi olarak hizmet veriyor. Ortada sobanın yandığı salonlarda, kış mevsiminde yerde oturuluyor. Kişi başı ödenen ücret 40 – 50 TL. Sonsuz serpme kahvaltı, ortadaki siniyi dolduruyor. Mekan sahipleri, reçellerin ev yapımı olduklarını söylüyorlar. Özellikle ahududu reçellerini çok beğendim. Zaten köy, ahududusuyla da meşhurmuş. Hatta her yaz ahududu festivali düzenlenirmiş.
Cumalıkızık, UNESCO Tarihi Miras Listesi’nde. Tabir yerindeyse çivi çakmak için izin almak gerekiyor. Böylelikle bu doku korunuyor. Gezginler, gerçekten farklı bir yerde olduklarını hissediyor.
Köy, Kınalı Kar dizisine set olduğu zamanlarda olduğu kadar kalabalık değil çok şükür. Zaten bu süreçte hiçbir yer kalabalık değil. Gezen bir tek ben yokum tabii, ama bir otobüs Rus, bir grup Kırgız turist vardı sadece. Yere sigaralarını attıkları için azarladığım küçük bir Türk grup bir de.
Cumalıkızık bana bu sefer çok iyi geldi. Cin aralığı dedikleri o dar mı dar sokak, tüm köyden akan sular, bakımlı evler harikaydı. İlle de kötü bir şey söyle diye tutturursanız da, satılan lüzumsuz Çin malı hediyeliklerden bahsederdim. Ama sormadınız, söylemedim...
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- 190 milyon dolarlık dev rövanşta kazanan belli oldu!
- İstanbul Barosu hakkında soruşturma!
- Mide küçültme ameliyatına girdi, doktorlar şoke oldu
- İnternetten alışverişi etkileyecek karar!