Yaşamla ölümün sınırındalar

Bulaşıcı hastalıkların göçmenler arasında yayılabileceği, özellikle çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı bulunanlar ile hamilelerin risk altında olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Temiz suya ulaşamama nedeniyle su ile bulaşan, ishal ile seyreden hastalık riskleri ortaya çıkacak” diyor. Hekimlerin açıklamaları özetle şöyle:

- Prof. Dr. Alpay Azap (Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı): Temiz su bulunamamasına bağlı olarak ishal ile seyreden hastalık riskleri söz konusu. Çok yakın temasta bulunuyor olmaları ve vücut direncinin düşük olması nedeniyle solunum yolu enfeksiyonlarının artması beklenir. Çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı bulunanlar ile hamileler için risk ölümcül olabilir. 

- Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan (İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi): Sınırda bekleyen göçmenler çok kötü koşullarda yaşamlarını sürdürüyor. Her açıdan acil insanlık dramı yaşanıyor. Uzun vadede tüberküloz (verem) ortaya çıkabilir. Gribal enfeksiyonlar ve bağırsak enfeksiyonları, yeterli bakım sağlanmazsa çocuklarda, bebeklerde ölüme bile neden olabilir.

-  Dr. Mustafa Tamur (İstanbul Aile Hekimleri Derneği- İSTAHED Başkan Yardımcısı): Zaman zaman biber gazı ile müdahale oluyor, bu astım hastalarında hayati tehdit yaratır. Temizliğin olmadığı yerde her türlü enfeksiyon hepatit gibi hastalıklar görülebilir. Mevsim nedeniyle gribal enfeksiyonlar hızlı yayılıyor. Koronadan daha çok korkmamız gereken bir hastalıktır. Çünkü ölüm hızı koronada yüzde 2-2.5 iken, gribal enfeksiyonlarda bu oran yüzde 10’lara kadar çıkmaktadır. Bu kalabalıkta korona varsa hızla yayılacaktır.  

- Prof. Dr. Sinan Adıyaman (Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı): Sıkılan biber gazları özellikle bebek, yaşlılar ve astım hastalarını olumsuz etkilemektedir. Süreç çok dikkatli yürütülmeli, ayrıştırıcı, ötekileştirici dil kullanılmamalı, kaygı artırılmamalıdır.