Yalnız yaşadı kimsesiz öldü

Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde koğuş arkadaşları tarafından dövülerek öldürülen Onur Önal’ın 15 yıllık yaşamı bir yalnızlık öyküsü. Sahte para davasından hükümlü anne Nurcan Önal oğlunun ölümünü cezaevinde öğrenmiş, özel izinle oğlunun mezarını ziyaret etmiş. Onur’u en son 2 yıl önce gördüğünü söyleyen ağabeyi de o öldüğü gün cezaevindeymiş.

Yalnız yaşadı kimsesiz öldü
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.02.2015 - 23:45

Cezaevinde gördüğü şiddet nedeniyle yaşamını yitiren 15 yaşındaki Onur Önal, dışarda, içerde ve yoğun bakım odasında yaşam savaşı verirken kimsesiz bir çocuktu. Onur’un yalnızlığı soruşturmayı yürüten savcının bile dikkatini çekiyor. Ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmayı aylardır kimse sormamış. Onur’un cezaevinde hiç ziyaretçisi de olmamış. Dosyaya yansıyan ifadelerden, Onur’un bu duruma çok üzüldüğü anlaşılıyor. Tanık ve şüpheli olarak ifade verenler hep aynı noktada birleşiyor: “Annesi ile babası ayrı olduğu için üzülüyor, ağlıyordu. Görüşüme gelmiyorlar, mektup yazmıyorlar diye üzülüyor, biz teselli ediyorduk.”

Onur’un yaşamının dönüm noktası, babasından şiddet gören annesinin, evi terk etmesi. Onur, iki ağabeyi ve bir kız kardeşi, anne gittikten sonra dağılıyor. İstanbul’da amcalar, halalar ya da başka akrabaların yanına, her biri başka bir eve sığınmış. Bir süre Bitlis’te köylerinde dedeleriyle ve babaanneleriyle yaşamışlar. Okulları yarıda kalmış. Onur, ortaokuldan terk. Kardeşlerin hiçbir eve en sığamayanı. Onur’un sık sık evden kaçıp sokaklarda kaldığını söylüyor 19 yaşındaki ağabeyi Özkan Önal.

 

O mektubu yazmış

Onur’u en son 2013 yazında görmüş: “Onur’u o yaz köye götürmek istedim, zorla otogara kadar götürdüm, kaçtı gitti.” Özkan, Onur’un tutuklandığını ve öldüğünü çok geç öğreniyor. Hastanede olduğunu bilmeden, Onur’un o çok beklediği mektubu yazmış aslında... “Çünkü, o sırada ben de cezaevindeydim” diyor. Bağcılar’da tekstil işiyle uğraşırken uyuşturucu operasyonunda tutuklanmış. O sırada bir çatı katında tek başına yaşadığını, kardeşlerini bir araya getirmek için para biriktirdiğini anlatıyor. Operasyon sırasında binadan bahçeye atılan uyuşturucunun kendisine ait olduğu ileri sürülmüş. Duruşmada hakkındaki iddiaları reddetmiş, ele geçirilen uyuşturucuda parmak izinin olmadığı tespit edilince serbest bırakılmış. Onur, yaklaşık bir ay yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor. Orada, diğer ağabeyi ile halası ziyaret ediyor.

Ya annesi ve babası... Anne Nurcan Önal, sahte para davasından hükümlü. Oğlunun ölümünü, cezaevinden izinli çıktığında öğrenmiş. Habipler Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret edebilmiş... Onur’un babası ise çocukları kaderine terk etmiş. Yeni bir evlilik hazırlığında şu sıralar... Karıkoca memleketten akrabalar. Boşanma davaları 2011’de bitmiş ancak, 2005’ten bu yana ayrılar.

 

Elinde dövme: Anam

Özkan’ın elinin üstündeki dövmede “anam” yazıyor. Özkan, şu anda bir restoranda komilik yapıyor, amcasının yanında kalıyor. “Para biriktirip ev tutup, kardeşlerimi yanıma almak istiyorum” diyor. Önceki gün İnsan Hakları Derneği’nin gönüllü avukatlarına vekâlet verdi. Kardeşinin ölümünün karanlıkta kalmamasını istiyor.

15 yaşındaki M.C.T., cinsel istismar suçundan Onur’la birlikte yakalandıklarını söylüyor. M.C.T’nin ifadesine göre, Onur, bayılma problemi olan bir çocuk. Uyuşturucu kullanıyor, parayı da Bahçeşehir pazarında tezgâhtarlık yaparak kazanıyor. Ancak, Onur ilki cezaevine kabulde olmak üzere 6 kez muayene olmuş. Hiçbirinde bayılma şikâyeti yok. Ağabey Özkan da Onur’un sağlık problemi olmadığını söylüyor; “Hiçbirimizin doktora gitmişliği yoktur” diyor.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler