Vitrindeki albümler (14.12.2018)
Vitrindeki albümler
Sabih Cangil, “Bu Sefer Böyle Oldu + 5” (SCP)
Gerçek bir rock müzik emekçisi olan Sabih Cangil’in cefasını çektiği müzik serüveninin yarım yüzyıla ulaşmasına az kaldı. 12 yıl önce çıkardığı ilk albüm “İçimizdeki Pervaneler” ile o vakte kadar biriken Ra topluluğu günlerinin özetini yapan Sabih, müteakip çalışmalarında umudunu taze, tutkularını diri tutan bir rock müzisyeninin duygularını dile getirmişti.
“Bu Sefer Böyle Oldu” Sabih’in dördüncü solo albüm, İngilizce şarkılardan oluşan 2017 tarihli dijital platformlarda çıkan “B - Side”ı da sayarsak.
11 parçadan oluşan albümde altı yeni parça var, diğer beşi önceden yayımlanmış (daha sonra yeniden mastering yapılarak eklenmiş) tekliler. O yüzden albümün adına + 5 eklenmiş.
Ayhan Orhuntaş (söz ortağı Feridun Düzağaç) bestesi “Ağlamıyorum” dışında tüm parçalar kendisine ait. Dört parçada her şeyi (davul, bas, gitar, klavye, vokal) Sabih üstlenmiş. Diğerlerinde ise davulda Erhan Aktan, tuşlu çalgılarda Güven İlter ve Eser Taşkıran, basta Levent Candaş, gitarda (ve miks, mastering) Tanju Eren, geri vokalde Kenan Vural var.
Albümün yabancılaşma, yalnızlık temalı parçaları bile sevgi temalı. Kaçış ve bıkkınlık hissine, giderek azalan insani değerlere karşı sergilediği ironik tavır güçlü.
Ercüment Gül “3 Generations” (Z / Kalan)
37 yaşındaki İstanbullu caz gitarcısı Ercüment Gül’ün üçüncü albümünün adının “3 Generations” olmasının nedeni, burada birlikte çaldığı basçı Halil Çağlar Serin’in kendinden 10 yaş küçük, davulcu Turgut Alp Bekoğlu’nun 15 yaş büyük olması.
Erkan Oğur ve Aydın Esen’in ayak izlerine basarak kendini usta-çırak ilişkisi içinde yetiştiren Ercüment, yeteneklerinin ve öğrendiklerinin üzerine çocukluğundaki rock müzik sevgisini eklemiş biri. İlk albümüyle dikkat çekmiş, ikinci albümünde de şaşırtıcı derecede hızlı olgunlaşma belirtileri göstermişti. Ercüment istikrarlı bir biçimde iki yılda bir albüm çıkarma grafiğini sürdürüyor.
“3 Generations” albümündeki üçlü ilk kez bir caz festivalinde tesadüfen çalmış. Hızlı gelişen dostlukları bu albümle sürmüş.
Yeni bestelerinde gençlik günlerinin müziklerine daha da yaklaşan Ercüment, Avro-Amerikan bir teorik anlayışla, elektrikli fusion gitar tonlarıyla çalıyor; funk, blues, country ve rock havalarını öne çıkarıyor. Herkesin solist ve eşlikçi rolünü birbirinden devralarak çaldığı albümün doğallık ve samimiyeti biraz da, bir günde Bodrum Artçı Sanat stüdyolarında canlı kaydedilmiş olmasından kaynaklanıyor. İnce hesaplara girmeden yapılmış cesur bir albüm.
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu