Venezüella Büyükelçisi Reyes ‘sömürgeleştirme planına’ dikkat çekti
Büyükelçi Reyes, olası askeri müdahalenin Venezüella’yla sınırlı kalmayacağını, tüm Latin Amerika’yı etkileyeceğini söyledi.
Venezüella’da, Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’nun 23 Ocak’ta kendisini “geçici devlet başkanı” ilan etmesiyle başlayan siyasi kriz sürüyor. ABD destekli Guaido cephesi ve Devlet Başkanı Maduro yanlıları karşılıklı gösteriler düzenlerken ülkeden sokak şiddeti ve yağma haberleri de gelmeye devam ediyor. Diğer yandan ABD, Venezüella’da hükümeti ekonomik olarak zor durumda bırakmayı amaçlayan yaptırımlarını artırıyor. Gelişmelere ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Venezüella’nın Ankara Büyükelçisi Jose Gregorio Bracho Reyes, ülkesine olası bir dış müdahalenin tüm Latin Amerika’yı etkileyeceği, ABD’nin kıtayı “yeni bir Ortadoğu haline getirmek istediği” uyarısında bulundu.
‘Çok yönlü saldırı’
Venezüella’nın Ankara Büyükelçisi Bracho Reyes, ülkesindeki siyasi krizin nasıl geliştiğini ve gelinen son durumu Cumhuriyet’e anlattı. ABD’nin Obama döneminden bu yana Venezüella’ya yönelik siyasi, ekonomik ve medya ayakları bulunan “konvansiyonel olmayan savaş yöntemleri” uyguladığını ve bu yolla ülkedeki hükümeti devirmeyi amaçladığını belirten Venezüella Büyükelçisi, “Fakat bu aslında büyük bir planın parçası, buna Venezüella’nın yeniden sömürgeleştirilmesi planı diyebiliriz” dedi. Venezüella’nın tarihinde yaşadığı en büyük ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu belirten büyükelçi, yaşanan süreci şöyle anlattı:
“2013’te Maduro iktidara geldiğinde finansal savaş başlatıldı. Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip, borçlarını hep zamanında ödemiş bir ülke olan Venezüella, uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından “çok riskli ülkeler” kategorisine konuldu. Bununla eşzamanlı olarak Venezüella’ya karşı anti propaganda başlatıldı. İkinci olaraksa Venezüella’nın ulusal parasına karşı bir savaş yürütüldü. Üçüncü aşamada, “hibrit (karma/melez) savaş” başlatıldı. Daha sonra bu savaşta her şeyin mubah olduğu bir döneme girildi. Siyasi, diplomatik, finansal ve medya ayakları olan çok yönlü savaşta terörize etme dönemi başladı. Doğrudan devlet başkanına suikast girişimi de yaşandı. Ayrıca şiddet içeren sokak gösterileri başlatıldı, yağmalara başvuran suç şebekeleri oluşturuldu. Bu aşamaların en sonuncusu, istikrarsızlık ve kaos ortamının daha yaygın hale getirilmesi için paralel bir hükümet ve devlet başkanının tanınması ve ona finansal ve askeri yardım sağlanması. Siyasi, ekonomik, askeri ve medya yollarıyla bu paralel hükümeti desteklemeyi amaçlıyorlar.”
‘Latin Amerika için direniyoruz’
Geçen ay Kolombiya ve Brezilya sınırından ülkeye sokulmak istenen “insani yardım” kamyonlarını “ulusal egemenliğe saldırı” olarak nitelendiren Bracho Reyes, “Güvenlik güçleri bu kamyonları ateşe verdi diye haberler yapıldı. Ancak görüntülerde muhalefeti destekleyen gösterici kılığındaki kişilerin kamyonları ateşe verdiği çok açık bir şekilde görülüyor. Burada amaçlanan, bu şiddet eylemini daha da yaymak ve insani yardımın girişine izin verilmediği gerekçesiyle Venezüella’ya askeri müdahalenin önünü açmaktı. Ne hikmetse Guaido’nun orduya vaadi, genel af ilan etmek ve cebinden para ödemekti. Buradaki amacı da ordu içinde bir çatlak oluşturmaktı” ifadelerini kullandı.
Bracho Reyes, Venezüella’da yaşananların, Latin Amerika’yı yeniden sömürgeleştirme planının bir provası olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Aslında biz sadece Venezüella’nın değil tüm Latin Amerika’nın geleceği için direniyor ve mücadele ediyoruz. Bugün aslında ABD’nin Latin Amerika’yı arka bahçesi olarak görmesi anlamına gelen Monroe doktrini ile Bolivar doktrininin çatıştığını görüyoruz. Biri tamamen yapay şekilde oluşturulmuş, halk desteğine dayanmayan bir liderlik anlayışı; diğeri ise Hugo Chavez’in mirasçısı olan, Venezüella’yı toplumsal, siyasal ve kültürel açıdan dönüştürmeye dayanan ve şu anda Maduro’nun temsil ettiği liderlik anlayışı. Bu aslında sadece Venezüella için değil, tüm Latin Amerika ve Karayip bölgesi için ideolojik bir temel oluşturuyor. Chavez’in hayata geçirdiği bu projenin temelinde bağımsızlık ve halk egemenliği yatıyor. Guaido’nun temsil ettiği liderlik ise tamamen yapay, halk desteği olmayan ve ABD desteğine dayanan bir liderlik anlayışı. Bu anlayış, bağımsızlıkçı, ulusal egemenlik yanlısı anlayışı parçalamayı amaçlıyor. Hepimizin gördüğü gibi Guaido, ABD’ye Venezüella’yı işgal etmesi için açık bir çağrı yapıyor. Maalesef bu anlayış, Latin Amerika’daki bağımsızlıkçı, ulusal egemenlik yanlısı anlayışa zarar vermeyi de amaçlıyor.”
‘Savaş endüstrisinin iştahı kabarıyor’
Büyükelçi, olası bir dış müdahalenin Venezüella’yla sınırlı kalmayacağı uyarısında bulunarak “Son gelişmeler, savaş endüstrisinin iştahını kabartıyor. Çünkü Venezüella’da olası bir savaş Latin Amerika ve Karayip bölgesine yayılacaktır. Bunun altını çizmek istiyorum; Venezüella’ya yönelik bir askeri müdahale bizimle sınırlı kalmayacaktır. Böyle bir müdahale, Latin Amerika ve Karayip coğrafyasını yeni bir Ortadoğu haline getirecektir. Bu nedenle Latin Amerika’nın bugününün ve geleceğinin Venezüella’dan geçtiği konusunda ısrar ediyoruz. Biz barışı savunuyoruz. Aslında dünya barışı için de mücadele ediyoruz çünkü dünya ikinci bir Ortadoğu’yu kaldıramaz” şeklinde konuştu.
Roma’da Venezüella zirvesi Venezüella’daki gerilimin ana uluslararası aktörleri ilk kez bir araya geliyor. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezüella Özel Temsilcisi Elliott Abrams’la yarın İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya geleceklerini duyurdu. Ryabkov, görüşmenin “anlık değil, planlanmış bir zirve olduğunu” belirtti. Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun en önemli uluslararası destekçisi konumundaki Rusya’nın üst düzey diplomatı Ryabkov, “ABD’yi Caracas hükümetine karşı askeri bir müdahaleye girişmemesi veya başka türlü yasadışı müdahalelerde bulunmaması konusunda uyaracağız” şeklinde konuştu. Ryabkov, “Venezüellalılar arasında diyaloğun sağlanmasının önemini anlatacağız” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı da daha önce Abrams’ın Ryabkov ile görüşebileceğini açıklamıştı. İki ülke son olarak BM Güvenlik Konseyi’nde Venezüella konusunda birbirlerinin farklı karar tasarılarına veto kartlarını kullanmıştı. |
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!