Uşak'tan Dilijan'a uçan güvercin
18 yaşındaki Elif, Uşak’ta okurken Ermenistan’ın Dilijan kentindeki Birleşik Dünya Koleji’ne lise öğrenimi için gitti. Derslerinden kalan zamanını ülke kültürünü keşfetmeye ayıran Elif, “Yaşam tarzlarımız çok benzer’’ diyor.
Elif Yağmur Turan’ın en büyük hayali Birleşik Dünya Kolejleri’nden birinde öğrenim görmekti. Dünyanın çeşitli yerlerindeki 16 okuldan birinde okuyabilmek için Türk Milli Komitesi’ne başvurdu ve kabul edildi. Şansına Ermenistan’ın Dilijan şehrindeki kolej çıktı. UWC Dilijan Koleji’nde eğitim almak için Hrant Dink Vakfı’nın Türkiye Ermenistan Seyahat Fonu’ndan da destek alan Elif, geçen öğretim yılını orada geçirdi. Bir yıl daha bu okulda öğrenim görecek olan Elif’le, okulu, Ermenistan’daki hayatı üzerine konuştuk.
-Uşak’ta okurken kendini nasıl Ermenistan’daki bir kolejde buldun?
Ben Türkiye’de IB eğitimi veren bir okulda okuyordum. Bu okulda da Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen insanlarla aynı okuldaydım. UWC’nin de bu şekilde olduğunu hatta daha geniş kültürleri kapsadığını duyunca çok ilgimi çekti, birçok tanıdığım arkadaşımdan duyduklarım da beni çok etkiledi. UWC’ye gidebilmek birçok öğrencinin hayalidir.
-Ermenistan’da okumayı özellikle mi istedin? Tesadüf mü oldu?
İlk önce şunu belirteyim ki tüm UWC’lerde eğitim ya da eğitim dışı olanaklar eşit. Hindistan Mahindra UWC’de okumak ile Almanya Robert Bosch UWC’de okumak aynı. Ermenistan’da olduğum için şanslı hissediyorum, çünkü bu alanda çalışmak istiyorum. Okul dışında Türkiye’den giden birisi olarak oldukça şaşırtıcı benzerliklere sahip keşfedilmeyi bekleyen bir kültür var. Örneğin bizim “ayran” olarak adlandırdığımız içecek, hiç beklenmeyen bir şekilde “tan” olarak beliriverdi Ermenistan kültüründe. Yaşam tarzımız çok benzer.
-Ailen bu kararını nasıl karşıladı? Çevrenden nasıl tepkiler aldın?
UWC liseye başladığımdan beri hayalimdi. Kabul aldığımda Fransa’daydım, babam aradığında Ermenistan’ı kazandığımı söyledi, gitmek istersem gidebileceğimi. Döner dönmez eve uçtum, sonra belgeleri apar topar ayarladık, ama hiç kimse bana “gitme” demedi. “Şurada diz dibinde oturunca, şurada okuyunca,” diyerek öğrencilerin yapabileceklerini sınırlıyoruz. Bu bence bir güvercini kafese kapatmak gibi, hani çok seversin, gitmesini istemezsin. Ama onun kanatları vardır, er ya da geç gökyüzünde kanatlarını dalgalandırabileceği günü bekler. Ailem sanırım o güvercinin uçmak istediğini anlayınca, o genç ve dinamik kanatlarıyla nasıl havada tek başına süzüldüğünü görmek istediler. Onlara ne kadar teşekkür etsem az. İnsanlar UWC’nin ne olduğunu bilmiyorlar, o yüzden benim okulumun Ermenistan’da Ermenistan müfredatı ile yürütülen bir okul olduğunu zannediyorlar. Ermenistan’da da taksiye bindiğimde sürücü, Türkiye’den geldiğimi duyunca hemen Ermeni asıllı olduğumu düşünüyor, açıklama yaptığımda da ne kadar inandırıcı oluyorum bilmiyorum. Ama bunlar aşılamayacak şeyler değil, sadece biraz toplumsal etkileşim lazım politikadan uzak olması kaydıyla. Sonuçta hepimiz insanız, iki göz, iki kulak, bir ağız, bir burun..
Sucuklu yumurta
-Ermenistan’da okumak sana neler kattı? Neler yaşadın?
İlk gittiğimde sınırda durduk vize almak için, benim yeşil pasaportum olduğu için ilk vize alışım. Belgeleri doldurdum, görevliye geri uzattıktan sonra Türkiye’den geldiğimi gördü, sıcak bir gülümsemeyle Türkçe “Merhaba,” dedi. O sıcacık karşılama benim yeni okuluma ve yepyeni bir maceraya bir “merhabaydı”. Hrant Dink Vakfı’nın iki gönüllüsü Armenuhi ve Anna benimle iletişime geçti. Anna bana “Aa demek senin Ermenistan’da hiçbir akraban yok. O zaman biz senin yeni teyzeleriniziz” dedi. Anna bir hafta sonu davet ettiği Gümrü’de kahvaltıda ne yemek istediğimi sorduğunda ben de, “Ermenistan kültüründen bir kahvaltı olsun’’ demiştim. Markete gidip sucuk aldık, sabah kahvaltıda sucuklu yumurta vardı.
72 ülkeden öğrenci
-Okulda günler nasıl geçiyor?
UWC’lerin müfredatı IB yani International Baccalaureate. IB’nin müfredatı zaten ülkeye göre değişmiyor. Okulda dersler günde 8 blok halinde geçiyor. 6 ders grubu var ve bunlardan ders seçmemiz gerekiyor. 72 farklı ülkeden öğrenci vardı bu öğretim yılında, ama seneye bunu daha da artırmayı planlıyor okul. Ders dışında kalan zamanımda CAS adını verdiğimiz yine IB diploması dahilinde etkinliklerimiz var: Yaratıcılık, Hareket ve Sosyal Hizmet, TEDx etkinliğimiz var ona hazırlanıyorum ben arkadaşlarımla birlikte. Onun dışında bol bol Rusça çalışıyorum, koşuyorum, yüzüyorum ve yerel halktan gelen çocuklarla çeşitli bilim deneyleri yapıyorum.
-Gelecek planlar neler?
Amerika’da politika ve ekonomi okumak istiyorum. Mezun olduktan sonra Türkiye-Ermenistan üzerine çalışmak istiyorum, Bu konuda her iki tarafta da yeterli, yetişkin, bilgili ve objektif bir bakış açısına sahip olan uzman sayısının az olduğunu düşünüyorum.,
Birleşik Dünya Kolejleri nedir ?
UWC okulları, (Birleşik Dünya Kolejleri) dünyanın her yerinden, kendi ülkeleri tarafından seçilmiş, farklı etnik kökenlere sahip öğrencileri bir araya getirerek eğitim vermeyi hedefleyen bir sivil toplum örgütü. Kurucusu Alman eğitimci Kurt Hahn’a göre, dünyanın her tarafından gençler bir araya getirildiği takdirde dinsel, kültürel ve ırksal anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için bir zemin oluşturmak mümkün. İlk UWC okulu olan Atlantik Koleji 1962’de İngiltere’de açılmış ve bugün 5 kıtada 16 Birleşik Dünya Koleji bulunuyor. 16-18 yaş arası gençlerin başvurabildiği , Uluslararası Bakalorya diploması verilen okullarda eğitim süresi 2 yıl.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- Evini kiraya verecekler için geri sayım
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu
- İstanbul Barosu hakkında soruşturma!