“Urla Zeytin Aşkı Sempozyumu” büyük ilgi gördü

Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı TÜLOV öncülüğünde düzenlenen, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi, Güzelbahçe Belediyesi, Köstem Zeytinyağı Müzesi, Zeytin Dostu Derneği ve Butik Zeytin ve Zeytinyağı Üreticileri Derneği katkıları ve işbirliğinde gerçekleşen “Urla Zeytin Aşkı Sempozyumu” Köstem Zeytinyağı Müzesi’nde 29 Şubat Cumartesi günü büyük ilgi ve katılımla gerçekleşti.

“Urla Zeytin Aşkı Sempozyumu” büyük ilgi gördü
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.03.2020 - 10:50

Sempozyum, Köstem Zeytinyağı Müzesi Kurucusu Doç. Dr. Levent Köstemin açılış konuşması ile başladı. Doç. Dr. Levent Köstem 17 yıldır müzeyi kurmak için verdikleri mücadeleyi şu sözlerle dile getirdi: "Anadolu'yu dolaşarak gerekli malzemeleri toplamak için çok çalıştık. Bu müzeyi örnek bir yer yapmayı çok arzu ettik. Yaşayan bir müze kavramında yaptığımız zeytinyağı müzesi, dünyanın en büyük müzesi oldu. Bir takım arkadaşlarımızın, dostlarımızın da bilgi desteği ile müzemizi yaratmaya çalıştık. Burası, Koç'un açtığı müzeden sonra, Türkiye'nin ikinci sanayi müzesidir. Bütün amacımız, burada çocuklara eğitim verebilmek. Burasını bir eğitim kurumuna dönüştürmek istiyorum. Burada zeytin, sanat, kültür, tarih ve el becerilerini geliştirmeye yönelik bir çalışma hedefliyoruz.”

Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı TÜLOV Genel Başkanı Aytekin Tunus, sempozyum açılış konuşmasında “Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği hedefler doğrultusunda, ülkemizi çağdaş ülkeler seviyesinin de üstüne çıkarmak, Türkiye'nin tanıtımı ve lobi çalışmalarını yürütmek, ayrıca ülkemizin aydınlık geleceği için zihinleri aydınlık nesiller yetiştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. çok sayıda etkinliğe imza attık. Ulusal eğitime destek amacıyla geleneksel hale gelen konserlerle beraber birçok seminer ve panel gerçekleştirmiştir.

Eğitim alanında yürütülen burs gönüllü faaliyetlerimize destek bekliyoruz. Toplumun her kesimi eğitim konusunda duyarlı olmalı, maddi ve manevi destek sağlamalıdır. Küçük katkılar büyük hedeflere hizmet edecektir” dedi. “Geçmişten Geleceğe Kadim Dost: Zeytin Ağacı” başlıklı sempozyumun birinci oturumunu Ege Üniversitesi Biomühendislik Bölümü Emekli Öğretim Görevlisi Erdinç İkizoğlu yönetti.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji AD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Diler; “Geçmişten Günümüze Zeytinyağı Kültürü Ve Müzecilik” konusundan bahsetti. Diler “Antik çağda zeytin ve zeytinyağının önemine dikkati çekerek, "Bugün petrol ne ise, geçmişte de zeytin aynı şeydi" dedi. Helenistik ve Roma Çağı'nda, Anadolu'da kıyı kentlerin ticaretinin büyük kısmında zeytinyağı ticaretinin yer aldığını kaydeden Diler, bunun örneklerini antik kentlerde yapılan kazılarda ele geçen taşınabilir işliklerden de anlamanın mümkün olduğunu bildirdi…

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya; “Yeni Bakış Açısıyla Dünya Ve Ülke Zeytinciliği Ve Zeytinyağcılığı” konusunda yaptığı konuşmada “Zeytinden daha fazla katma değer ve kazanım elde edilebilecek önerilerde bulundu. Türkiye’nin zeytincilik konusunda farklı bir kulvarda ilerlemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Özkaya, İspanya’nın zeytinde ucuz maliyet ile İtalya’nın da gurme sektöründe ilerlediğini ve bunlara ulaşmanın zor olduğunu söyledi. Türkiye'nin daha farklı bir slogan ve tanıtım atağı ile zeytinyağı sektöründe yeni hedeflere doğru yönelmesi gerektiğini belirtti. Zeytinin içerisindeki bileşenleri ön plana çıkararak zeytinyağının litresinin 100 euroya kadar bir fiyatla pazarlanabileceğini kaydetti. Türkiye bu pazarlarda yeni bir kulvar açıp zeytinin anavatanı olma avantajını da kullanarak polifenolü yüksek sağlık bileşeni zengin natürel sızma zeytinyağı üretilmelidir” dedi.

Yazar / Önceki Dönem Kültür Bakanı Prof. Dr. Suat Çağlayan; “Zeytinin Kültürel, Sanatsal Ve Toplumsal Açıdan Önemini” anlattı. Zeytin sevdalısı bir yazar olan Suat Çağlayan zeytin ağacının yaşamsal hikâyesini çektiği zeytin ağaçlarının fotoğraflarıyla sundu. Çağlayan konuşmasını şu sözlerle dile getirdi “ binlerce yıllık ömürleriyle, insanlığın tüm serüvenlerine, insandan çok daha uzun yaşayarak tanıklık yapan zeytin ağaçlarının, kutsal olduğunu düşünüp, hep öyle hissetmişimdir. Zeytin ağacı, meyve versin vermesin, ağaçlar arasında her yönüyle en büyük saygınlığa sahip olan ağaçtır. Romalı tarım yazarı Columella, 2 bin yıl önce, “Zeytin bütün ağaçların birincisidir” diyerek, bu değerlendirmeye destek vermiştir. Yaşının saptanması kolay olmasa da 2 ya da 3 bin yıl yaşadığı ve kendini sürekli yenileyerek yaşlanmanın önüne geçtiği için zeytine ‘ölümsüz ağaç’ denildiğini herkes bilir. Onun için: Zeytini ve zeytinyağı ile insanlara sağlıklı ve uzun bir yaşam verdiği için ‘yaşam ağacı’… Üretkenliği, barışçılığı ve gövdesindeki estetik kıvrımlar nedeniyle ‘kadın ağaç’… Tüm kitaplı dinlerde kutsanması nedeniyle ‘kutsal ağaçtır.”

“Zeytin Ve Zeytinyağının Sağlık, Sosyal Ve Toplumsal Açıdan Önemi” konusunun işlendiği sempozyumun ikinci oturumunun başkanlığını CHP Muğla 24. 25. ve 26. dönem milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir yaptı. Nurettin Demir “Zeytin ağacı kadim dost, mucize bir ağaç!.. Ülkemiz zeytin ve zeytinyağı kaynakları açısından zengin bir ülke. Faydalarından maksimum yararlanmak için, tanımak ve bilmek gerekli” dedi.

Gastroenteroloji Uzmanı / Ege Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Uzm. Dr. Eren Akçiçek “Zeytinyağı Bizi Daha Sağlıklı Yapar Mı?” Sorusuna zeytini bütün ağaçlar arasında farklı ve diğerlerine üstün kılan özelliklerinin başında insanlara sunduğu mucizevî nimetlerin çeşitliliği gelir. Tabiatın insanoğluna armağan ettiği en değerli besinlerden biri olan zeytinyağı, başta Akdeniz mutfağı olmak üzere Türk mutfağının vazgeçilmez bir gıdası olarak kabul edilmektedir.

Zeytinyağının, olağanüstü tadı ve besleyici özellikleri yanında insan sağlığı için de büyük önem taşıdığı son yıllarda yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Sıvı altın olarak nitelendirilen zeytinyağının düzenli tüketilmesi ile kalp damar hastalıklarına yakalanma riski azalmaktadır. Ayrıca, vücutta karbonhidrat metabolizmasını düzenlerken, bu özelliği ile diyabetin ortaya çıkma riskini en aza indirmektedir. Bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki göstermekte, yangıyı azaltmakta, içerisinde barındırdığı vitamin ve minerallerle cilt sağlığına katkıda bulunmaktadır. “dedi.

Zeytinyağı Üreticisi / TEVOO Butik Zeytin Ve Zeytinyağı Üreticileri Derneği Başkanı Ecz. Atilla TOTOŞ; “Zeytinyağı İle İlgili Yapılan Tıbbi Çalışmalar Ve Zeytinyağının Sağlığımız Üzerine Etkileri” konusunda yaptığı konuşmada ”Oleik asit gurme kalite trenini kaçırdığımızda İtalya’nın tedarikçisi pozisyonuna düşmüştük. Türkiye zeytin ve zeytinyağı bakımından Türkiye çok zengin bir ülke... Bu zenginliğinin işlenmesi gerekiyor. Zeytinyağında yüzde 78'lere kadar çıkan oleik asit, badem yağında yüzde 75, fındık yağında ise yüzde 77'ye kadar ulaşır. Zeytinde ve yapısında onu daha önemli kılan başka birtakım moleküller vardır. O moleküllere minör bileşenler denir. Duyusal analizlerde de aromadan sorumlu moleküllerdir. Aynı zaman da şifa verici özellikler de bu moleküllerden gelir. Bu moleküllerin bilinen en yaygın adı polifenollerdir" dedi.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Böl. Bşk. Ve Zeytin Dostu Derneği Başkanı Prof. Dr. Fügen Durlu Özkaya; “Gastronomi Açısından Zeytin Ve Zeytinyağının Önemi” konusuna değindi. “Yemeklerden kozmetiğe kadar birçok alanda kullanılan zeytinyağı, mutfakta vazgeçilmez malzemelerden ve başköşede yer alması gereken yağlardan biridir. Yağlar insan vücudu için yaşamsal değeri olan ve insan beslenmesinde önemli yer tutan temel ihtiyaç maddelerinden biridir. Fakat beslenmemizde kullanılan yağın niteliği ve miktarı sağlığımız açısından önemlidir” dedi.

Zeytin Aşkı Sempozyumuna, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, akademisyenler ve zeytin üreticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Sempozyuma katkı sunanlara plaket verildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler