Üniversite öğrencilerine dava

Akdeniz Oyunları için yapılan olimpiyat köyü, daha sonra Mersin Üniversitesi’ne devredilmiş ve bina Kız Öğrenci Yurdu olarak kullanılmaya başlanmıştı. Yurdun faaliyete geçmesinden kısa süre bir öğrenci enfeksiyon, bir öğrenci de trafik kazası sonucu yaşamını yitirince, öğrenciler yurt koşullarının iyileştirilmesi için eylemler düzenlemişti. Öğrenciler geçtiğimiz Aralık ayında da rektör binasını bir süre işgal etmişti. İşgal eyleminin ardından MEÜ yönetimi çok sayıda öğrenciye okuldan atma ve uzaklaştırma cezaları vermiş ancak Mersin İdare Mahkemesi, eylemin demokratik hak olduğuna işaret ederek yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

68 öğrenci hakkında açılan ceza davasının ilk duruşması ise dün 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’nün davaya müdahil olma talebini kabul etti. Kamu malına zarar vermek, tehdit, eğitimi engellemek ve hakaret suçlarından 1 ila 5 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanan 68 öğrenciden büyük kısmı duruşmaya katılmadı. Mahkeme heyeti, duruşmaya gelmeyen öğrencilerin ifadelerinin alınması için duruşmayı 20 Kasım tarihine erteledi.
 
‘Böyle bir dava açılmamalıydı’
 
Öğrencilerin avukatı Sevim Küçük, duruşma sonrasında gazetemize yaptığı açıklamada, “Bizce böyle bir davanın hiç açılmaması gerekirdi. Öğrenciler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer bulan ifade ve toplanma özgürlüğü haklarını kullandılar. 2  kadın arkadaşlarını 2 ay içinde kaybetmişlerdi. Orada bir ihmal olduğu ortadaydı ve bunu protesto ediyorlardı.   Yurt, rektörlüğün sorumluluğunda olan bir tesis. Bu sorunları çözmek çok kolaydı ama ilgisizlikten dolayı iş bu noktalara kadar geldi. Çocuklar da yeni ölümler olmasın diye eylemler yaptılar ve rektör yardımcısı davetiyle rektörlük binasına gittiler. Ama orada hakarete uğradılar” dedi.
 
‘Yargılanmaya gelmedik’
 
Öğrenci Gençlik Sendikası üyeleri de duruşma öncesinde, haklarında açılan davayı protesto etti. Öğrenciler adına açıklama yapan Ayça Yanar, “Bizler bugün buraya 20 yaşındaki bir öğrencinin, Bahar Salim'in okul sınırları içerisinde yaşamını kaybetmesini protesto etmemizi suç gören Mersin Üniversitesi Rektörü ve yardımcısı tarafından açılan davada yargılanmaya değil, bir kere daha olayın sorumlularını mahkeme salonlarında haykırmaya geldik. Öğrenci Gençlik Sendikası olarak bizler ne demir parmaklıklar arkasında tutsak edilen sıra arkadaşlarımızı yalnız bırakacağız, ne katledilen ne de ihmallere kurban edilen arkadaşlarımızı yalnız bırakacağız” diye konuştu.