Ülkesinden kaçarak Türkiye’ye gelen İranlı kadın hakları aktivisti Şemsai, yaşadıklarını anlattı: Dağları üç günde geçtim

İran’da kadınlara yönelik politikaları ve zorunlu başörtüsünü protesto ettiği gerekçesiyle 12 yıl hapis cezasına çarptırılan iç mimar Nasibe Şemsai (36), geçen Mayıs ayında 3 gün boyunca dağlarda yürüyerek Türkiye’ye geldi.

Ülkesinden kaçarak Türkiye’ye gelen İranlı kadın hakları aktivisti Şemsai, yaşadıklarını anlattı: Dağları üç günde geçtim
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.01.2021 - 02:00

 Sahte pasaportla İtalya’ya gitmeye çalışırken yakalanan ve geri gönderme merkezinde tutulan Şemsai, 15 Aralıkta serbest bırakıldı. Başından geçenleri anlatan kadın hakları aktivisti Şemsai (36), “Zorunlu örtünmeye karşı çıktığım için başıma gelmeyen kalmadı. Kaçakçı yolda tecavüz etmeye kalkıştı. İran’da çıplak arandım Türkiye’de ise iç çamaşırlarım hariç tüm kıyafetlerim çıkarıldı. Onurumu zedeleyecek olaylarla karşılaştım. Kadınlar haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceğim” dedi. 

Nasibe Şemsai, İran’da zorunlu örtünmeye karşı verdiği mücadeleyi ve Türkiye’ye kaçış hikâyesini Cumhuriyet’e anlattı. 12 yıl hapis cezası aldığını öğrendikten 1 saat sonra Türkiye’ye doğru yola çıktığını söyleyen Şemsai, “Zorunlu örtünmeye karşı sivil ve şiddetsiz eylemler gerçekleştirdim. İran’ın en yüksek dağlarına çıkarak inkılap kızlarının simgesi haline gelmiş olan beyaz başörtüyü salladım, otobüslerde kadın haklarını anlatan broşürler dağıttım. Evim basılarak gözaltına alındım, 15 gün boyunca bir hücrede tutuldum. Bu süreçte hep psikolojik işkenceye ve çıplak aramaya maruz bırakaldım. Adli kontrol şartıyla serbest kaldım ancak 12 yıl hapis cezası aldığımı öğrenince eve koşarak gidip sırt çantamı aldım. Ailemle ya da arkadaşlarımla vedalaşmadan geçmişimi, beni ben yapan her şeyi geride bırakarak bir saat içinde evden ayrıldım” diye konuştu.

KAÇAKÇI TECAVÜZ ETMEYE KALKIŞTI

Şemsai, İran’ın Türkiye’ye en yakın olan şehri Makü’ye doğru yola çıktığını ve bu yolda karşılaştığı olayların hayatını çok etkilediğini belirterek sözlerine devam etti: “Makü’de bir kaçakçıyla buluştum o da beni sınıra kadar götürdü. Kaçakçı Türkiye’ye gitmek istediğim için benden 10 bin Avro ve telefonumu aldı. Yolda tecavüz etmeye kalkıştı ancak kendisine direnç gösterdim. Sınırı dağdan yürüyerek geçmeye çalıştık. Dağcı olmama rağmen yolda çok zorlandım, ayaklarımda ciddi yaralar oluştu. Dağda aç ve susuz yürürken askerler bizi fark etti ve üzerimize ateş açtı. Herkes kaçtı ancak ben olduğum yere bayıldım, uyandığımda ise etrafımda kimse yoktu. Tek başıma yürüyerek Türkiye’ye girdim ve kaçakçıyı aradım. İstanbul’a gitmek için anlaştık ama o beni Konya’ya gönderdi. Konya’dan da bir taksiye binerek İstanbul’a geldim. İranlı muhalifler geri gönderildiği için Türkiye’de kalmak istemedim. Kaçakçının verdiği sahte Alman pasaportuyla İtalya’ya gitmek isterken havaalanında yakalandım. İstanbul’daki bir Emniyet’te iç çamaşırlarım hariç tüm kıyafetlerim çıkarılarak üzerimi aradılar. Burada her gün 5 dakika sadece kendi telefonunla ailenle ya da avukatla konuşma hakkımız vardı. ailenle ya da avukatla konuşma hakkımız vardı. Ancak konuşmaya başlar başlamaz ‘kapat’  diye bağırmaya başlıyorlardı. Bu nedenle ne avukatla ne de aileyle konuşma imkânı oluyordu.”

MÜCADELEYE DEVAM

45 gün geri gönderme merkezinde tutulan Şemsai, uluslararası koruma talebinin kabul edilmesi ile serbest bırakıldı ancak 15 gün sonra İstanbul dışı başka bir şehre gönderilecek. Şemsai, “Muhafazakâr olanlar İstanbul’da tutulurken, ‘seküler ve hak savunucusu’ olanların küçük bir şehre gönderildiğini öğrendim. Avrupa’ya gitmek için insani vize almaya çalışıyorum. Bu dünyada haklarını elde etmemiş kadınlar olduğu sürece mücadelem devam edecek. Kadın haklarının gasp edildiği bir yerde barış ve adaletten bahsedilemez” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler