Üçü gitti, takım bitti

Ligin ilk yarısını ateş hattında bitiren (16 puanla 17. sırada) F.Bahçe’nin böyle bir yerde olmasında yapılan zincirleme hatalar büyük rol oynadı. Ali Koç başkanlığındaki yönetim kurulu, kriz yönetiminde başarılı olamadı, yaşanan krizlerde doğru teşhisi koyarak doğru tedaviyi uygulayamadı. Görevde bulundukları kısa süre içinde 2 teknik direktörle yollar ayrıldı, son çare olarak Ersun Yanal ile anlaşıldı. Kulüpte uzun yıllar görev yapan idari menajer Hasan Çetinkaya gönderilirken ilk kez bu görevi üstlenen, aynı zamanda tecrübesiz Onur Başar’a Samandıra emanet edildi. Başar, Samandıra’da yaşanan krizlerin çözümünde etkisiz kaldı, futbolcularla arasındaki güvensizlik ortamı takıma olumsuz yansıdı. Sezona kötü bir başlangıç yapıldı, kötü gidişin faturası Aykut Kocaman’ın yardımcılarına ve 3 futbolcuya (Dirar, Aatıf ve Volkan Demirel) kesildi. Ancak takım kötüye gitmeye devam edince, Cocu kamuoyuna ‘baş sorumlu’ olarak ilan edilip kaçınılmaz ayrılık yaşandı. Yönetim bu süreçte Cocu’nun yardımcısı Koeman ile yola devam etti, yeni teknik heyetin belirlenmesinde geç karar alındı. ‘Yanlış antrenman yaptırıyor’ diye suçlanan kondisyoner Alper Aşçı’nın yükleme antrenmanları yapmadığı ortaya çıktı.

Kocaman karşı çıkmıştı
Aykut Kocaman sezon başında sportif direktör Damien Comolli ile kulüp başkanı Ali Koç’a takımla ilgili sunduğu raporda “Benimle devam etmeyecekseniz bile Dirar, Giuilano ve Soldado’yu mutlaka takımda tutun” ifadelerini kullanmıştı. Giuliano satıldı, Dirar kadro dışı bırakıldı, Soldado’dan ise sezon başında yararlanılmadı ve Avrupa listesine yazılmadı. Comolli sezon başında Soldado’yu satmak istedi ancak tecrübeli golcü bunu kabul etmeyince Comolli’nin teknik heyete bastırmasıyla uzun süre oynatılmadı. Soldado kararında da Cocu çok fazla etkili değildi. Hollandalı, Josef de Souza, Giuliano ve Fernandao’nun da satılmasını istememişti. Ancak Comolli, Cocu’ya görüşünü sormadan oyuncuları satmıştı bile. Bugün takımdaki sportif başarısızlığın başlıca sebebi budur. Aynı Comolli, sonra 11 yeni transfer getirdi. Hepsi birbirinden beter çıktı. Şimdi ise takımda herkes birbirini suçluyor, sahada kimse inisiyatif almak istemiyor, risksiz oyunu tercih ediyor. Peki sonuç ne? Sonuç; Ersun Yanal’ın ifadesiyle, ‘yeni Fenerbahçe’yi’ beklemekten başka çaremizin olmayışı...