Türkiye’ye insan seli

IŞİD teröründen kaçan 4 bin Ezidi Habur’dan giriş yaptı binlercesi ise sınırda bekliyor

Türkiye’ye insan seli
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.08.2014 - 23:31

Irak’ta IŞİD saldırılarından kaçanlar için Türkiye’nin Kuzey Irak’ın Duhok kenti yakınlarındaki Şarya bölgesinde kamp kurmak için hazırlıkları sürerken IŞİD teröründen kaçan yaklaşık 4 bin Ezidi Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye sığındı. Binlercesi ise Habur Sınır Kapısı önünde giriş için bekliyor. Türkiye ise göç dalgası karşısında hazırlıksız yakalandı. Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu Ezidilere vize kolaylığı sağlark en , Habur’un karşısındaki Halil İbrahim Sınır Kapısı’nda ise peşmerge yetkilileri, bölge ülkelerine yeni bir göç dalgasını önlemeye çalışıyor. Kuzey Irak’ta IŞİD ile peşmerge ve diğer Kürt güçleri arasında çatışmaların sürdüğü Sincar (Şengal) bölgesi ve çatışmaların yaşanmadığı Şeyhan ve çevresindeki köylerde özellikle Ezidiler arasında çok büyük bir korku hâkim. Bu korku Ezidileri topraklarını terk etmeye zorluyor. Binlerce Ezidi, Türkiye’ye gelmek istiyor. Ancak pasaport onlar için çok büyük bir sorun. Pasaportu olanlar Türkiye’nin Erbil Konsolosluğu’ndan kolaylıkla vize alabilirken, pasaportu bulunmayanlar ise pasaport çıkartmakta zorlanıyor. Çünkü Kürt yetkililer, bölge ülkelerine bir göç dalgasının yaşanmasını istemiyor.

Türkiye hazırlıksız yakalandı

Son 2 gün içerisinde Türkiye’ye gelmek için Halil İbrahim Gümrük alanına geldiği belirtilen en az 1500 Ezidinin peşmergenin yaptığı kontrollerde pasaportları olmadığı anlaşılınca yeniden Irak’ın iç kesimlerindeki yerleşim birimlerine yönlendirildiği ifade edildi. Kuzey Irak’ın Duhok kenti yakınlarındakiŞarya bölgesinde IŞİD saldırılarından kaçan Türkmen, Ezidi ve diğer mağdurlar için kamp kurmaya hazırlanan Türk yetkililer, olağanüstü bir göç dalgasını beklemediklerinden ülke içerisinde herhangi bir hazırlık da yapmıyor. Yetkililer, Türkiye’ye giriş yapan Ezidilerin sayısı konusunda resmi bir açıklama yapmazken yerel kaynaklar son 3 gün içerisinde 3 ila 5 bin arasında Ezidinin Türkiye’ye giriş yaptığını aktarıyor. Yerel kaynaklar, sivil girişlerin birkaç gün öncesine göre yüzde 300 artığını ifade ediyor. Kuzey Irak’ın Halil İbrahim Gümrüğü’ndeki yığılma nedeniyle pasaport işlemlerinde uzun kuyruklar oluşuyor. Gümrük alanında peşmerge araçsız girişlere de izin vermiyor. Bu yüzden sadece pasaportu eksiksiz olan Ezidiler bindikleri araçlarda bekliyor. Ezidiler, saatler süren bekleyişin ardından Türkiye’ye geçebiliyor. Öte yandan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da NTV’ye yaptığı açıklamada “Tek bir Yezidi ve Hıristiyan kapıda bekliyor değil. AFAD çok ciddi bir yardım paketini Kuzey Irak’a aktardı ve Irak helikopterleriyle Sincar dağlarına atıldı” dedi.

İki çocuğum ezildi ikisi ise kayıp

IŞİD’in Irak’ın kuzeyindeki Sincar’da (Şengal) düzenlediği kanlı saldırılardan kaçak binlerce Ezidi Türkiye’ye sığındı. Türkiye’yi “Avrupa’ya gitmeden önceki güvenli liman” olarak gören Ezidiler Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Silopi, gibi merkezlere ulaştı. IŞİD terörü Ezidi aileleri parçalarken Mardin’in Midyat ilçesinin Kürtçe adı Bacini olan Güvenli köyünde bir konağa sığınan yaklaşık 200 Ezidi, canlarını kurtardıklarına sevinemezken geride kalan yakınlarının ne olacağını düşünüyor. Türkiye’yi “Avrupa’ya gitmeden önceki güvenli liman” olarak gören Ezidilerin bir kısmı, Silopi’deki afet evlerine, bir kısmı Diyarbakır’a bir kısmı da Şanlıurfa ve Batman’daki Ezidi köylerine gitti. Batman Belediyesi’nin konuk evine 50 ailenin sığındığı belirtildi.

Çuko ailesinin dramı

Silopi’de konutevlerine sığınan Halit Çuko, Sincar’ın (Şengal), Sinun nahiyesine bağlı Dugur köyünden eşi Kamer ile birlikte acılarından en büyüklerini
yaşadı. Çuko ile birlikte Türkiye’ye gelen 20 ailenin geçici olarak sığındığı Silopi’deki konut evlerde bir araya geldik.. Halit Çuko, IŞİD’in köylerini
bastığı zaman evine ulaşmaya çalışırken korkunç bir manzarayla karşılaştı. Eve varıp 7 yaşındaki Ferya, 8 yaşındaki Halide, 9 yaşındaki Basima ile 10 yaşındaki Besma ile kaçmaya başladıklarını ancak çocuklarının kaçarken yere düştüklerini, çocuklarını arbedenin ortasında bırakmak zorunda kaldığını anlatan Çuko, 2 çocuğunu gözlerinin önünde ezilerek öldüğünü diğer 2 çocuğuna ne olduğunu ise bilmediğini gözyaşları içinde anlattı. Yaşadığı
dehşetin etkisini üzerinden atamayan anne Kamer Çuko, ise acıyı anlatacak kelime bulamıyor. 

IŞİD teröründen kaçan Ezidilerden yaklaşık 200 kişi de Midyat ilçesinin Kürtçe adın Bacini olan Güvenli köyünde, Avrupa’da yaşayan Ezidilerin yaptırdığı bir konağa sığındı. Bölgede “Kasra Bacini” (Bacini Konağı) adı verilen evde kadınlar ve çocuklar ayrı bir salonda, erkeklerse başka bir salonda yatıyor. Her şeyimizi geride bıraktık Hasta olan ve sadece ilaçlarını yanına alarak Şeyhan bölgesinden kaçan ilkokul öğretmeni Davut Muhammed Hıdır, “IŞİD, onlarca arabayla Şengal’e (Sincar) saldırdığında kadınlarımızın ve çocuklarımızın kaçırıldığı haberi ulaştı bize. Biz de bu korkuyla her şeyimizi geride bırakıp kaçtık. Geride kardeşlerim ve annemle babam kaldı. Bu hırs, bu öfke, bu düşmanlık neden? Böyle bir Müslümanlık olamaz. Böyle Müslümanı en önce Müslümanın reddetmesi lazım. Birleşmiş Milletler’den, (BM) IŞİD için acil müdahale kararı bekliyoruz. Güvenli olduğuna inandığımızda döneceğiz”dedi.

Geride anne, baba, kardeşler kaldı

Xevla Veli Murat adlı kadın da ilaçlarını gösterip “Ne olur bize doktor gönderin” diyor yaşlı gözlerle. Biraz ileride birkaç genç kadın görüyoruz. Verandanın trabzanlarında elleri yüzlerine dayalı son derece düşünceli bir halleri var. Yenileriyle konuştukça parçalanmışlık büyüyor. Birinin adı Afrin Hıdır Ahmet, 21 yaşında ve 4 yıllık evli. Ama 4 yıldır da eşini göremiyor. Çünkü yoksulluktan bıkan eşi Almanya’da garsonluk yapıp para biriktirmeye çalışıyor. Milad Memo Selim adındaki 18 yaşındaki arkadaşı da öyle. Bu ikisinin de eşi aynı nedenle Almanya’da. Her ikisi de daha gençliklerini yaşamadan IŞİD’in eline düşmekten son anda kurtulmuşlar. Çünkü IŞİD’in Şengal’de, Ezidi evlerini basarak yanlarına Ezidi aileleri alıp kadınlarını kaçırarak ilerlediğini duyduklarında, çareyi her şeylerini, yakınlarını, varlıklarını bırakıp kaçmakta bulmuşlar. Almanya’ya eşlerinin yanına gitmeyi umuyorlar, ama şimdilik tek yakınları Bacini Kasrı’ndaki diğer Ezidiler. Şehnaz İlyas Veli adlı genç kadın da 2 çocuğunu yanına alarak kaçmış, ancak annesi, babası, kardeşleri ve onların çocuklarını geride bırakmakzorunda kalmış. HacıKasım Mirza ise 40 kişilik ailesinden sadece gelini Elmas Hasan Hıdır ile bir de torununu getirebilmiş beraberinde. Oğulları, kızları, torunları ve eşi geride kalmış.

‘Baskın oldu, yalın ayak dağlara kaçtık’

50 yaşlarındaki esmer yüzlü Leyla Reşo’nun öyküsü daha da acıtıyor canımızı. “4 erkek, 2 de kız kardeşim var. Onları büyütebilmek için hem anne, hem baba hem de abla oldum. Bin bir güçlükle Şengal’in en güzel yerinde 2 katlı 8 odalı saray gibi bir ev yaptırmıştım aileme. Ama hepsi pazar gecesi saat ikide bitti. IŞİD, konvoylarla, ağır silahlarla köyümüzü bastı. Yalın ayak dağlara, taşlara doğru kaçtık. Bir kardeşim ile 3 kızının geride kalıp, IŞİD’in elinde esir düştüğünü söylediler. Bazıları IŞİD’in onları boğduğunu söylüyor, ama inanmak istemiyorum. Köylüler, 250 genç kadının IŞİD tarafından kaçırıldığını söyledi. Geride kalan bazılarının IŞİD’in eline geçmemek için intihar ettiğini de söylediler” dediğinde, geride kalanları düşünüyoruz.

‘Silahımız olsa savaşırdık’

Genç sığınmacılardan 22 yaşındaki Kajin Şemo Hıdır ise “Birçok kişiyi öldürdüler. Silahımız olsa savaşırdık, ancak çaresiz kalınca kaçmak zorun- da kaldık” diye konuştu. 25 yaşlarındaki Nedo Haydar adlı genç kadın ise tek başına kaçabilmiş. Kaçarken pasaportunu da yanına alabildiği
için kendisini şanslı hissetse de aklı Sincar dağında geride bıraktıklarında.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon