Yine maden yine gözyaşı... Siirt'ten bu sabah acı haber geldi
Siirt’in Şirvan ilçesinde bakır madenindeki heyelanda toprak altında kalan 16 işçiden 4’ünün cenazesine dünkü aramalarda ulaşıldı. Bugün yapılan çalışmalarda göçükten bir işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı. 11 işçiyi arama çalışmaları devam ediyor.
<video:632857>
Denetimsiz ve iş güvenliği koşullarının yeterli miktarda sağlanmadığı madenler can almaya devam ediyor. Siirt’in Şirvan ilçesi Maden Köyü’nde bulunan bakır madeni sahasında aşırı yağış nedeniyle
önceki gece saat 20.30 sıralarında heyelan meydana geldi. Maden sahasında çalışan işçiler toprak altında kaldı.
Siirt, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Van, Erzurum’dan sevk edilen ekipler gece boyu arama kurtarma çalışması yaptı. Aramalarda 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Toprak altındaki 13 işçiye ulaşabilmek için sabahın ilk ışıklarıyla çalışmalara hız verildi. Bir işçinin daha cansız bedeni toprak altından çıkarılırken, 12 işçiyi kurtarma çalışmaları sürüldü.
SON HABER: BİR İŞÇİNİN DAHA CANSIZ BEDENİNE ULAŞILDI
Bugün sabah saatlerinde yapılan arama çalışmalarında bir işçinin daha cansız bednine ulaşıldı. Göçükte kalan 11 işçi için çalışmalar devam ediyor.
Cansız bedenlerine ulaşılan ekskavatör operatörü Murat Ant ile kamyon şoförü Reşit Can, Siirt’te toprağa verilirken, cesedi çıkarılan diğer iki kişinin ise ekskavatör operatörü Savaş Kızılkan ve kamyon şoförü Bedrettin Çaylı olduğu öğrenildi.
CİHAZ UYARI VERMEDİ
Siirt Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, heyelan sonucu 1 milyon metreküplük bir toprak hareketi oluştuğu belirtilerek “Çalışmalar aralıksız sürüyor. 90 arama kurtarma personeli, 2 helikopter, 1 uçak ile çalışmalara destek verilmektedir” denildi. Maden sahasında açıklama yapan Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz ise, ilk ihbarın saat 21.00’de geldiğini, AFAD ve Jandarma ekiplerinin saat 22.00’de
bölgeye ulaştığını söyledi. Heyelen sahasında risk devam ettiği için sabaha kadar arama işlemi yapamadıklarını söyleyen Tutulmaz, “Gün ağarması ile birlikte arama kurtarma işlemine
hızlı başladık. Ancak alanda hâlâ heyelan riski devam etmektedir” dedi. Heyelan sonrasında bölgede bulunan bakır madeni sorumlularından Jeoloji Birim Amiri Kamil Narman, “Her
yere anlık ölçüm cihazları yerleştirdik. 6 dakikada bir cihaz ölçüm yapıyor. Dün akşamki çökme de
6 dakikalık zaman içinde olmuş. Gereken her türlü önlemi almıştık. Maden temmuzdan sonra 2 ay tatil edilmişti. Sonra önlemler alınarak yeniden çalışmalara başlamıştık. Dün yaşanan olay sırasında anlık ölçüm cihazlarından hiçbir uyarı almadık” dedi.
MADENİN İŞLETME MÜDÜRÜ TUTUKLANDI
Siirt'in Şirvan ilçesindeki maden ocağında, 5 işçinin yaşamını yitirdiği, 11 kişinin de halen toprak altında olduğu göçük olayına ilişkin yürütülen soruşturmada, işletme müdürü M.O. tutuklandı
Siirt Valiliğinden yapılan açıklamada, maden ocağında meydana gelen heyelan nedeniyle Siirt Cumhuriyet başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 şüpheli şahsın adli makamlara sevk edildiğini bildirdi.
Açıklamada, "İl Jandarma komutanlığındaki işlemlerin ardından, Adli Makamlara sevk edilen İş Güvenliği Uzmanı M. K. ve S. K., Saha Başmühendisi S.K., Taşaron Firma sahibi N.A. serbest bırakılmıştır. Savcılık sorgusunun ardından Mahkemeye sevk edilen İşletme Müdürü Mehmet Oğuz tutuklanmıştır" denildi.
ERDOĞAN AÇMIŞTI
Facianın yaşandığı bakır madeninin açılışını dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçekleştirmişti. Ciner Grubu’na bağlı Park Elektrik tarafından işletilen bakır madeninin 2004’te yapılan açılış törenine Erdoğan’ın yanı sıra, dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve dönemin Enerji Bakanı Zeki Ergezen de katılmıştı. 2011’de de yine Ciner Grubu tarafından işletilen Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesindeki Çöllolar Kömür Sahası’nda “şev kayması” meydana gelmiş ve 11 işçi yaşamını yitirmişti. 9 işçinin cenazesi çıkarılmamıştı. Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile Milletvekilleri Ünal Demirtaş, Barış Karadeniz ve Siirt CHP İl Başkanı Nevaf Bilek heyelan bölgesine gitti. Ağbaba, Vali Mustafa Tutulmaz ile görüşerek, çalışmalar
hakkında bilgi aldı.
YİNE MADEN YÜNE GÖZYAŞI
Son beş yılda iş cinayetine kurban giden madenci sayısının 500ü’ aştığı ülkede, yıllık ölümlü iş kazaları oranı azalmak yerine yükseldi.
Ölümlü maden kazaları, günler geçmesine karşın evlatlarına, eşlerine ulaşamayan işçi yakınlarının
üzüntüsünü isyana dönüştürürken dikkatleri de madenlerde artık sıradan bir olaya dönüşen çok kayıplı iş cinayetlerine çevirdi. Aşırı kâr hırsının ve kamunun denetimsizliğinin yol açtığı ölümlerin
en büyük nedeni ise AKP hükümetinin 2004’te maden yasasında yaptığı değişiklik.
Madenleri yabancı sermaye ve özel sektöre açan yasa, her yeri maden alanına çevirirken çalışanlarda ve çevrede büyük tahribata yol açtı. Gerek hükümetin ekonomi politikaları gerek bunun sonucu olarak yapılan yasal değişikliklerle üretim hızla kamudan özel sektöre kaydırılırken iş güvenliğinden ve insani çalışma koşullarından yoksun işçiler iki ölümden birine zorlandı: Maden işçisinin kendi deyimiyle ‘işçiler ya madende kazada ölecek ya da işsiz kalacak, açlıktan öleceklerdi’.
İşçilerin, madende ölme ihtimali kesin değil ama gayri insani koşulları kabul etmez de işsiz kalırsa açlıktan öleceği kesindi. Türkiye, gerek normal iş cinayetlerinden gerek ölümlü maden kazalarında
ilk sıralarda yer alıyor. Ancak ölüm oranlarına bakıldığında dünyanın en büyük iki üreticisini solladığı görülüyor. Dünyanın en büyük kömür üreticilerinden Çin’de, 2008’de 100 milyon ton başına düşen ölüm sayısı 127 oldu. Çin’de, madenci ölümü 2013’te 37’ye düşerken, yine en büyük kömür üreticilerinden ABD’de de, 100 milyon ton üretim başına 1 ile 6 kişi yaşamını yitirdi. Türkiye’de 2000’de 100 milyon ton başına 710 kişi hayatını kaybederken, 2008’de bu rakam 722’ye çıktı.
KOŞULLAR VAHŞİLEŞTİ
2002’de 68 bin olan özel sektör üretimi 2011’de 1 milyon tonu aştı. Soma faicası ile toplam 12 yılda özel ve kaçak madenlerde ölüm 500’e ulaştı. Maden üretimi ve çalışma koşullarında 2002’den itibaren madenlerde ortaya çıkan tablo özetle şöyle:
2001’de Türkiye Kömür İşletmeleri (TTK) 3 milyon 492 bin ton kömür üretti. Bu yıl yaşanan kazalarda 5 madenci yaşamını yitirdi. Aynı yıl özel sektörde 140 bin ton kömür üretildi, 15 madenci yaşamını yitirdi. Sonraki 2002, 2003 ve 2004’te özel sektörün ürettiği kömür yıllık 50 bin tonu bile bulmuyor ama ölümler 17-18 civarında. 2004’te, hükümet 5177 sayılı maden kanununda yaptığı değişiklikle
TTK’ye ait havzalarda rödavans sistemine, özelleştirmeye ve taşeronlaştırmaya açtı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz yeni bir madencilik yasası hazırladık. Maden konusunda yabancı sermayenin Türkiye’ye çekilmesine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık, yabancı sermayeye her kolaylığı sağlıyoruz” diyerek işverenler için tüm engelleri kaldırdı. Tüm potansiyel alanların talanına olanak tanıyan yasa ile her yer maden alanı oldu. O tarihten itibaren de kamu, kârlı görmediği, maliyetli gördüğü alanları çeşitli ihale yöntemleri ile özele devretmeye başladı. Üretim kamuda azalırken gerekli iş güvenliği ve eğitimi verilmeyen, maliyeti artırıcı her türlü önlemden kaçınan bir zihniyetle özel ve kaçak madenlerde üretim arttı. Tabii ki iş cinayetleri de... 2011’e gelindiğinde kamudaki 3.5 milyon tonluk üretim 2.6 milyon tona inerken özel ve kaçak ocaklardaki 50 bin civarındaki üretim de 1.026 milyon tona çıktı.
17 BİN CİNAYET
Soma faciasının ardından madencinin işine yarasın diye torba yasaya koyduğu yenilikler yeni cinayetlerin nedeni oldu. AKP döneminde iş cinayetleri nedeniyle yaşamını yitiren emekçi sayısı 17 bini aştı.
BAKAN ALBAYRAK'TAN AÇIKLAMA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak Şirvan ilçesi Maden köyünde meydana gelen maden faciasının yaşandığı bölgede inceleme yaptıktan sonra Siirt Valiliği'nde açıklama yaptı. Vatandaşlar ve şirket yetkilileri ile gerekli görüşmeleri yaptıklarını belirten Bakan Albayrak, herkesin müsterih olması gerektiğini, devletin tüm imkanlarını seferber ederek toprak altında kalan vatandaşların çıkarılacağını kaydetti.
Albayrak, "Arkadaşlarımız 7/24 çalışıyorlar, herkes müsterih olsun. Sonuna kadar mesai gözetmeksizin bunları toprağın altından çıkaracağız. Halkımız müsterih olsun bunları çıkarmak için tüm imkanları seferber ediyoruz. Ailelerle bir arada olduk acılarını paylaştık, kendileriyle güzel görüşme gerçekleştirdik. Sabır gerektiren bir iş, hepimizin metanetli olması gereken bir konu. Olgun karşılamaları nedeniyle tüm Maden köylülerine teşekkür ediyorum. Devletimizin tüm imkanlarını seferber ettiğimizi kendilerine söyledik. Son iki haftadır bölgede yoğun bir yağış ve olaydan bir gün önce yine yoğun bir yağış olması bu noktada, doğal afet noktasında tetikleyen bir süreç mi, değil mi onu inceleme ve soruşturma ile ortaya çıkaracağız. Önceliğimiz vatandaşlarımızın bir an evvel toprağın altından çıkarılmasıdır, sonrasında bu olayın esas sebebini takip edip araştırıp ortaya çıkaracağız. Milletimizin başı sağ olsun, vefat edenlere Allah'tan rahmet kederli ailelerine sabrı cemil niyaz ediyorum" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- 'Ben o gün tecavüze uğramadım diye...'
- MSB'den açıklama geldi
- İki jandarmanın davası görüldü
- Teğmenleri değil yargıçları konuşalım
- İmamoğlu'ndan Bakan Tekin'e sert tepki
- Saat verildi, sayı istendi
- CHP'li isimden Cevizoğlu'nun sözlerine tepki
- TCMB ve TBB'den açıklama
- Sürecin şifreleri!
- İstanbul'da sahilde 2 ceset bulundu