"Türkiye iltica ülkesi oluyor"

Birleşmiş Milletler’in “Mülteciler Günü”nde yayımladığı rapor, mültecilerin dünyanın her yerinde alarm verdiğini gösterdi. Rapora göre, 2013’te iç savaşlar, çatışmalar ve şiddet olayları dolayısıyla evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısının bir önceki yıla oranla 6 milyon artarak 51,2 milyona yükseldi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.08.2014 - 11:23

Raporda ayrıca bugün dünya genelindeki mülteci sayısının, 2. Dünya Savaşı’ndan beri en yüksek seviye olduğu belirtildi. Türkiye ise, “transit ülke” konumundan çıkarak “iltica ülkesi” olmaya başladı. Biz de bu konuyu, Uuslararası Af Örgütü Türkiye Sorumlusu Andrew Gardner ile konuştuk.

-  Birleşmiş Milletler’in mülteci raporu ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Bu rapor tam olarak ne anlama geliyor?  

Bugün dünya genelinde zorla yerinden edilmiş insan sayısı 50 milyonu aştı ki bu sayı 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek rakam. 2013 yılında, her gün 32 bin insan, zorla yerinden yurdundan edildi.  Bu insanların büyük bir çoğunluğu, ülkelerindeki çatışmalardan ötürü kaçtılar. Bu da şu anlama geliyor, 2013 yılında uluslararası camia, çatışmaları çözmede bir hayli başarısız oldu. Uluslararası barış ve güvenliği sağlamakla yükümlü Güvenlik Konseyi görevini yapmayarak oldukça başarısız oldu.  Örneğin Konsey Suriye’de, savaş suçu işleyenleri Uluslararası Suçlar Mahkemesi’ne taşımak gibi, yapması gerekenleri yapmamıştır. Aynı zamanda Güvenlik Konseyi’nde karar alınmasını bloke eden Rusya ve Çin’in katkılarıyla, Suriye’ye insani yardım toplam yüzde 5’den düşük bir oranda kaldı.

-   Peki önümüzdeki süreçler için öngörünüz ne yönde? Çatışmalar son bulmadığına göre, mülteci sayısı artacak mı, tersi mi yaşanacak?

Şu an bir öngörüde bulunmak imkansız. Ama şunu söylemek mümkün: Bugünkü mülteci sayısı büyük bir karmaşaya neden olabilecek nitelikte. Sayı daha ne kadar artarsa, karmaşa da o kadar artacak haliyle. Bugün mülteci sorununda acilen yapılması gereken, bu insanların yerlerinden yurtlarından edilmesini engelleyecek adımlardır.  Tabii bunun yanı sıra, sorumluluk zengin ülkelere de  düşüyor. Bu ülkeler mülteciler konusunda sorumluluk almak durumunda.

-  Peki ya Türkiye? Rapora göre Türkiye mülteciler için “transit ülke” olmaktan çıkıp direkt olarak “iltica ülkesi” haline geliyor. Bu neden ve nasıl gerçekleşiyor?

Türkiye, diğer ülkelere kıyasla Suriyeli mültecilere çok daha fazla kapılarını açtı. Tabii bu sırada Suriyeli olmayan büyük bir mülteci popülasyonu da Türkiye’ye sığındı. Mültecilere uluslararası koruma sağlayan bir yasanın görüşüldüğünü biliyorum ama hala hayata geçmiş değil. Uluslararası camia, Türkiye’deki Suriyeliler’e ve diğer mültecilere yardım konusunda çok daha fazlasını yapması gerektiğine inanıyorum.

- Türkiye’deki mültecilerin şartlarını incelediğinizde ne görüyorsunuz?

Yeni yasa büyük bir adım olacak ama aslen yasanın nasıl uygulandığı kilit rol oynayacak. Türkiye’de şu an birçok mülteci çok zor koşullar altında, Suriyeli mültecilerin 5’te 4’ü kamplar dışında yaşıyor, ve barınma, beslenme ve iş olanağından yoksunlar.

Tabii Türkiye’de benzer sorunlar Suriyeli olmayan mülteciler için de geçerli. Yıllardır Türkiye’de yaşayıp bir işe ya da maddi desteğe sahip olmayan insanlardan söz ediyoruz. Afganlar hala mülteci statüsünde bile değil, ne ülkelerine geri dönebiliyor ne de Türkiye’den gönderiliyorlar, burada kalıp birçok yaşamsal sorunla baş ediyorlar.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler