Türk Toraks Derneği, astımla ilgili doğru bilinen yanlışları anlattı

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 339 milyon astım hastası bulunuyor. Türk Toraks Derneği, 5 Mayıs Dünya Dünya Astım Günü için yaptığı açıklamada, astımda doğru bilinen yanlışlara değindi.

Türk Toraks Derneği, astımla ilgili doğru bilinen yanlışları anlattı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.05.2021 - 16:17

Türk Toraks Derneği, 5 Mayıs Dünya Dünya Astım Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, astımla ilgili doğru bilinen yanlışlara yer verdi. Astımın tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğu belirtilen açıklamada, hastanın tedaviye uyumunu etkileyebilecek, azaltabilecek yanlış bilgilerin ortadan kaldırılması için hastaların ve toplumun bilgilendirilmesinin, hastalığın kontrolü açısından önem taşıdığı vurgulandı.

Dernekten yapılan açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 339 milyon astım hastası bulunduğu, 2016 yılı verilerine göre dünya genelinde 417 bin 918 kişinin astıma bağlı olarak hayatını kaybettiği belirtildi. Solunum Hastalıklarına Karşı Küresel İş Birliği-Türkiye kapsamında, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ile Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği iş birliğiyle her yıl Dünya Astım Günü'nde toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenlenirken, o yıla özgü farklı bir temanın belirlendiği aktarılan açıklamada, bu yıl ise "Astımda Doğru Bilinen Yanlışlar" teması ele alınarak etkinlikler düzenlendiği kaydedildi. Astım hastalığında tedavinin sürekliliği ve düzenli ilerlemesinin önemine işaret edilen açıklamada, astım ilaçlarının bağımlılık yaptığı, kilo aldırdığı gibi yanlış inanışların tedavi başarısını düşürdüğüne dikkati çekildi.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Açıklamada, astımla ilgili toplumda sık duyulan yanlış kanaatler ve doğru bilgiler şöyle sıralandı:

  • 'Astım bir çocukluk çağı hastalığıdır, zamanla kaybolur' düşüncesi yanlış olup astım her yaşta ortaya çıkabilir. Astımlı çocukların bir bölümü büyüyünce şikayetsiz devam etse de tamamı düzelmemektedir.
  • Astımın bulaşıcı bir enfeksiyon olduğu düşünülebilmektedir ancak astım bulaşıcı bir enfeksiyon değildir. Özellikle viral solunum yolu enfeksiyonları (soğuk algınlığı ve grip) astım ataklarına neden olabilir.
  • 'Astımlıların hepsinde alerji vardır' kanısı yanlış olup astımlıların yaklaşık yarısında alerji vardır. Çocuklarda astım genellikle alerji ile ilişkiliyken erişkin yaşta başlayan astım daha az oranda alerjiyle ilişkilidir.
  • 'Astımlıların egzersiz yapmamaları gerektiği' düşüncesi doğru olmayıp hastalık iyi kontrol altındaysa astımlılar egzersiz, hatta ağır sporları dahi yapabilirler.
  • 'Astım sadece yüksek doz kortizonla kontrol edilebilir.' düşüncesi gerçek olmayıp astım genellikle düşük-orta doz inhaler kortizonla kontrol altına alınabilir.
  • 'Astım ilaçları bağımlılık yapar' düşüncesi yanlış olup astım tedavisinde kullanılan hiçbir ilacın bağımlılık yapıcı etkisi bulunmamaktadır, yani ilaçlar kesildiğinde yoksunluk belirtileri ortaya çıkmaz. Hastanın şikayeti olmasa bile astım müzmin bir hastalık olduğundan hekim kontrolünde astım ilaçlarının uzun süre kullanılması gerekebilir.

GEREKSİZ DEZENFEKTAN KULLANIMINA DİKKAT

Kontrol altında olan astım hastalarında, Covid-19 enfeksiyonunu ağır geçirme ve ölüm riskinin artmadığı belirtilen açıklamada, “Ancak astımı kontrol altında olmayan, yakın zamanda astım atağı nedeniyle hastaneye yatış öyküsü olanlarda Covid-19 enfeksiyonunu ağır geçirme riski artmıştır. Astım için önerilen tedavilerin doğru ve düzenli şekilde kullanılması önem taşımaktadır. Dezenfektanların aşırı kullanımının astım şikayetlerini artırabileceği akılda tutulmalı ve bu noktada dikkatli olunmalıdır. Sık dezenfektan kullanımı yerine el yıkama tercih edilebilir” ifadeleri kullanıldı.

Astımın, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan kronik bir akciğer hastalığı olduğu bildirilen açıklamada, astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisi olmadığı, astım tedavisiyle hastalığın şikayetlerinin kontrol altına alınmasının ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler