Türk-İş de inanmadı... 50 bin kişi mağdur

Türk-İş yönetimi önceki gün Başbakan Binali Yıldırım ile 1.5 saat görüştü ve 69 kamu iktisadi teşebbüsündeki (KİT) 50 bin taşeron işçinin de kadro kapsamına alınmasını istedi. Ancak Başbakan Binali Yıldırım’dan olumsuz yanıt geldi. Türk-İş, kadro için yapılacak sınavla ilgili işçilerde kaygı ve endişe olduğunu iletti. Yıldırım ise sıkıntı olmayacağını, sınavın güvenlik soruşturmasından ibaret olduğunu söyledi. Gelişmeler üzerine Türk-İş Başkanlar Kurulu dün toplandı. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, hükümetten gelen, düzenlemenin 1 milyon 20 bin çalışanı kapsadığı açıklamasına, “1 milyon 20 bin rakamı nasıl çıkıyor ben de bilmiyorum” dedi.

15 Aralık’ta görüştükleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun kendilerine KİT’lerdeki çalışanların da kadroya alınacağını, problemin çözüldüğünü söylediğini anımsatan Atalay, oysa çıkan KHK’de KİT’lerin kapsam dışında bırakıldığına dikkat çekti. Atalay, düzenlemenin KHK ile yapılmasını da eleştirerek, “Meclis’e yasa olarak gelseydi sıkıntılarımızı anlatma imkânı bulurduk” dedi. Atalay, işçilerin geçmişe yönelik dava, icra takibi ile her türlü alacak ve haklarından vazgeçmelerinin hak kaybına neden olup olmayacağı konusunda da, “Mahkemelere açılmış davalar vardı. Muhakkak hak kaybı olur” dedi.

KHK’de kadroya alınacak taşeron işçilerin ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu kararlarına göre belirleneceği ifade edilmişti. Buna göre işçilerin ücretlerinin 1500 lira ile 1600 lira arasında olması bekleniyor.

Kıdemde soru işareti

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sarıeroğlu, işçilerin kıdem tazminatlarıyla birlikte kadroya geçirileceklerini ifade etti ancak KHK’de işçilerin kıdem tazminatlarına ilişkin bir düzenleme yok. Bakanlık ise dün, geçmiş kıdemlerin İş Yasası çerçevesinde dikkate alınacağını belirterek, “İşçilerimizin bu hakları korunmaktadır” açıklamasını yaptı.

‘Kadro yok’ tehdidi!

Türk-İş, Başbakan Yıldırım ile görüşmesinde üniversitelerde yaşananlara da dikkat çekti. Atalay, üniversitelerde taşeron işçilere “Şu sendikaya üye olmazsanız kadro alamazsınız. Sınav da bunun için yapılıyor” denildiğini, ellerinde ses ve görüntü kayıtları olduğunu söyledi. Bunları “akıl tutulması” olarak değerlendiren Atalay, işçilere bu yönde baskı yapılmamasını istedi.

Açlık sınırı 1608 TL’ye çıktı

Türk-İş’in aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre, mutfak enflasyonu aylık yüzde 2.60, 12 aylık ise yüzde 12.29 oranında arttı. Dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1608.13 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı da (yoksulluk sınırı) 5 bin 238.32 TL oldu. Ailenin yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı geçen aya göre 41 TL, geçen yıla göre 176 TL arttı. Yoksulluk sınırı tutarı ise sadece son bir ayda 133 TL, geçen yılın aralık ayına göre ise 573 TL yükseldi. Devletin resmi kurumu olan TÜİK, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na bir işçinin yaşama maliyetini kasım itibarıyla 1893.90 TL olarak bildirmişti. Türk-İş de, 2018 yılında geçerli olacak asgari ücretin TÜİK’in bildirdiği doğrultuda net 1893 lira olmasını istemişti. Türk-İş’in aralık ayı araştırmasına göre bekâr bir çalışanın yaşayabilmesi için aylık yapması gereken harcama 1989.20 TL’ye yükseldi.