Türk Hukuk Kurumu’ndan barolara yönelik çalışmaya tepki: Saf tutan ‘paralel’ barolar planlanıyor

Türk Hukuk Kurumu Başkanı Yaşar Çatak, baroların yapısının değiştirilmesine yönelik yapılan çalışmalar ile “siyasal kamplaşmada saf tutan ‘paralel’ barolar kurulması ve ‘çoklu hukuk sistemi’ne yol açabilecek ‘çoklu baro’ düzenine geçilmesinin planlandığını” belirterek, “Zaten yara almış olan hukuk devletini bütünüyle ortadan kaldıracak bu girişimlerden derhal vazgeçilmelidir” dedi.

Türk Hukuk Kurumu’ndan barolara yönelik çalışmaya tepki: Saf tutan ‘paralel’ barolar planlanıyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.05.2020 - 17:12

Çatak, yazılı açıklama ile baroların yapısının değiştirilmesini öngören çalışmalara tepki gösterdi. “Baroların ve baroların çatı kuruluşu olan Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) işlevini ve etkinliğini ortadan kaldırmaya yönelik yasa değişikliğinin tasarlandığını ancak konuya ilişkin TBB ve baroların görüşünün alınmadığının anlaşıldığını” kaydeden Çatak, demokrasilerin ortak değeri olan hukuk devleti ilkesinin güvencelerinden olan avukatlık mesleğinin, insan hakları savunuculuğu işlevi gördüğünü, insanların yargıya erişimini, yargılamaların adil olmasını ve toplumun yargıya olan güvenini sağladığını belirtti. Çatak, “Bunun koşulları ise avukatın ve barosunun özgür ve bağımsız olmasıdır. Bu bağlamda avukat ve baro; hukuk, insan hakları ve yargı konularında kamuoyuna özgürce açıklama yapabilmeli, kamuoyu önünde tartışmalara katılabilmeli, gerektiğinde yargıya başvurabilmeli, davalarda taraf olabilmeli ve uluslararası toplantılarda görüş alışverişinde bulunabilmeli” dedi. Bunun için de baroların ve çatı kuruluşlarının özgür ve yürütmeden bağımsız olmaları gerektiğini, hukuk devletinde iktidarların, baroları ve çatı kuruluşlarını “kendi dümen suyuna sokmaya çalışmamalarının ve avukatların mesleki çıkarlarını tahrip etmekle tehdit etmemelerinin beklendiğini” kaydeden Çatak, “Tasarlanan yasa değişiklikleri, avukatlık mesleğinin, avukata yönelik şiddet, avukatın savunduğu müvekkiliyle özdeşleştirilmesi ve kötüye kullanılan ceza soruşturmalarıyla baskı altına alınmaya çalışılması gibi güncel ve yakıcı sorunlarına çözüm bulmak yerine tam ters yönde, avukatlık mesleğinin, baroların ve TBB’nin işlevsizleştirilmesini ve etkisizleştirilmesini amaç edinildiği gözlemlenmektedir” ifadelerini kullandı.

‘BENİMSENMESİ OLANAKLI DEĞİL’

Çatak, şunları kaydetti:

“Baroların görevleri arasında sayılan, ‘hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak’ görevini belirten yasa kuralı kaldırılmak istenmektedir. Baroların; hukuk, insan hakları ve yargı konularında kamuoyuna özgürce açıklama yapabilmelerini ve kamuoyu önünde tartışmalara katılabilmelerini, gerektiğinde yargıya başvurmalarını engellemek için baroların işlevinin, sadece ‘konferans, sempozyum, meslek içi eğitim gibi faaliyetlerde bulunmak, bilimsel ve mesleki çalışmalar yapmak’ ile kısıtlanması tasarlanmaktadır. Yurtdışı toplantılara katılarak, hukuk, insan hakları ve yargı konularında görüş alışverişinde bulunulmasının Adalet Bakanlığı’nın takdirine bağlanması öngörülmektedir. Baroların, Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca ‘kamu kurumu niteliğinde’ olmaları göz ardı edilerek, siyasal kamplaşmada saf tutan ‘paralel’ barolar kurulması ve ‘çoklu hukuk sistemi’ne yol açabilecek ‘çoklu baro’ düzenine geçilmesi planlanmaktadır.  Baro seçimlerinde uygulanmakta olan, adaylık başvurusu gereksinimi olmadan, en fazla oy alanların seçilmesi yerine ‘nispi temsil’ adı altında zorunlu gruplaşma yaratılması, güçlü baroların yönetimlerini siyasi müdahaleye açık ve çoğu kez çalışamaz duruma düşürülmek istenmektedir. TBB delegeliği seçimlerinde, demokratik anlayışla bağdaşmayan biçimde her baro için farklı bir oy oranı öngörülmektedir. Bu değişikliklerin hukuk devletinde benimsenmesi olanaklı değildir. Zaten yara almış olan hukuk devletini bütünüyle ortadan kaldıracak bu girişimlerden derhal vazgeçilmelidir.” 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon