Trump’ın DSÖ’ye para yardımını kesmesi yasadışı
Koronavirüs salgınıyla ilgili olarak başından beri soğuk davrandığı bir kurum ama Donald Trump’ın karşıtlığında bu kez elini güçlendiren argümanları var.
Çünkü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bir süredir yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınını ele alış biçiminden ötürü birçok ülkenin hedefi olmuş durumda. İlk yapılan eleştiri salgına çok geç tepki vermesi yönünde.
İkinci ve de en önemli eleştiri konusu ise “Çin’e yakınlık” iddiası. Bu iddianın temelinde ise DSÖ’nün, başta ABD olmak üzere Çin’e seyahat yasağı koyan ülkeleri eleştirmesi yatıyor. DSÖ Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’a yönelik son derece kişisel eleştiriler de var tabii.
Memleketi Etiyopya’da Sağlık Bakanı iken, patlak veren üç kolera salgınını örtbas etmekle suçlanıyor. Bu suçlamayı yapan da küresel çapta tanınmış bir sağlık uzmanı olan Lawrence O. Gostin. DSÖ’nün işi aslında hiç kolay olmadı.
Malum BM’nin kurulduğu dönem bir Soğuk Savaş sonrası dönemdi. Sovyetler ile ABD arasında denge kurmaya çalıştığı söylense de ABD’ye daha fazla meftun olduğu bir gerçek DSÖ’nün. Sovyetler’in yıkılışından sonra “tek kutuplu” bir dünya vardı kısa süreliğine. Ardından Rusya, sonra da Çin’in yükselişi geldi.
Şimdi “çok kutuplu” bir dünya var, DSÖ ise kutuplardan herhangi birine yakın olmamakla beraber, geleneksel ABD çizgisinin dışına taştığında eleştiri oklarının hedefi oluyor. Yine Çin kaynaklı üç SARS salgını sırasında, yani 2000 yılında, DSÖ’nün başında, Norveç’in üç kez başbakanlığını yapmış olan Dr. Gro Harlem Bruntland vardı. Çin’i çok sert eleştirmişti.
Yeterince hızlı hareket etmediğini söylediği Çin’e vahşi hayvan ticaretini yasaklaması çağrısı yapmıştı. DSÖ’nün baskıları karşısında Çin, o dönemki Sağlık Bakanı ile Pekin Belediye Başkanı’nı görevden almıştı. ABD, yani Trump işte Dr. Bruntland döneminin DSÖ’sünü istiyor. Ama Çin artık 2000’lerdeki Çin değil. Dünyadaki güçler dengesi değişti, Çin de dengede çok önemli bir aktör.
PARAYI VERMEMEK TRUMP’IN ELİNDE DEĞİL
Hemen belirtelim, DSÖ’yü finanse etmeye devam edip etmemek kesinlikle Trump’a bağlı değil. Beyaz Saray’ın Kongre tarafından zorunlu kılınan uluslararası kurumların finansmanını engellemesine izin verilmez.
Ancak Trump yönetimi anayasal birtakım engelleri kullanabilir ödememek için. Genişleyen küresel görevlerine rağmen, 1949’da kurulan DSÖ’nün yıllık bütçesi sadece 2.2 milyar dolar. Bu en büyük Amerikan hastanelerinin bütçesinden daha az bir rakam. ABD, DSÖ için en büyük bağışçı durumunda.
Geçen yıl hükümet ve özel kaynaklardan gönüllü bağışları dahil olmak üzere 400 milyon doların üzerinde katkıda bulundu. DSÖ’nün toplam bütçesinin yüzde 80’inden fazlası gönüllü katkılardan gelmekte. Çin’in gönüllü katkıları da göz ardı edilmemeli. DSÖ’nün bu kaynaklarını nerede harcayacağına karar verme özgürlüğü yok, bu kararlar bağışçılar tarafından verilir. DSÖ’nün toplam bütçesinin yüzde 27’si, yılda sadece düzinelerce vakaya rağmen çocuk felcinin yok edilmesine harcanmaktadır.
Sonuçta, kendince gerekçelerle DSÖ’ye katkısını kesmeyi planlayan Trump’ın yaptığı, Lancet tıp dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Richard Horton’un dediği gibi “insanlığa karşı bir suçtur. Her bilim insanı, her sağlık çalışanı, her vatandaş, küresel dayanışma konusundaki bu korkunç ihanete direnmeli ve isyan etmelidir.”
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Özel görüşmenin ayrıntılarını açıkladı!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!