Trump Davos’u meydan okumaya dönüştürdü
Time dergisi Trump’ın Davos ziyaretini “Trump, Davos’u küresel bir meydan okumaya dönüştürdü” başlığı ile kapağına taşıdı. Geçen hafta yayımlanan Oxfam raporuna dikkat çeken dergi “2017’de üretilen 5 dolardan 4’ü dünyanın en zengin yüzde 1’inin cebine girdi.
Yaşananlar ilginç... Parçaları yan yana getirince şaka gibi diyebileceğiniz türden. Küresel Riskler raporuna göre dünyanın en önemli küresel riskleri popülizm ve kutuplaşma. Zirvenin son gününe damgasını ise küresel risklere en fazla katkıda bulunan ve bulunacağını da açıkça ifade eden ABD Başkanı Donald Trump vurdu. ‘Amerikayı yeniden büyük güç yapma’ (Make America Great Again) ideolojisi ve bu doğrultuda her şeyi yapmaya uygun manevra stili ile Trump bugüne kadar kutuplaşmayı arttırmaktan, Paris Anlaşması’nı reddetmeye, Trans-Pasifik anlaşmasından vazgeçmeye kadar “ortak gelecek oluşturma” karşıtı her türlü uygulamanın lideri.
Bu yüzden, Trump’ın bu politikalarından rahatsızlık duyan bir grup Amerikalı, Trump Davos’a gelmeden önce oraya gidip “özür” niteliğinde açıklamalarda bile bulunmuşlardı.
Trump, 7 bakanını da yanına katarak geldiği zirvede önce İngiltere, İsrail, Fransa, Kanada liderleri ile ikili görüşmelerde bulundu, ardından aralarında Nestle, SAP, Siemens, Deloitte ve Bayer’in de bulunduğu şirketlerin yöneticilerine bir yemek verdi. Başkan olmadan önce hiç Davos’a katılma daveti almamış olan Trump seçim kampanyası sırasında küresel elitleri “işçi sınıfımızı çalan, ülke servetini bir avuç büyük şirketin ceplerine koymakla suçlamış “Davosçulara boyun eğmeyeceğini” söylemişti. Trump zirvenin kapanış konuşmasını da tam beklendiği şekilde yaptı. Vergi reformu sayesinde yeni bir Amerika yarattıklarını söyleyen Trump, “ABD uzun yıllar süren durgunluk sonrasında güçlü bir büyüme yaşıyor. İş dünyasının güveni son yılların en yüksek seviyesinde. Borsa rekor kırmış durumda” dedi.
Time dergisi
Time dergisi Trump’ın Davos ziyaretini “Trump, Davos’u küresel bir meydan okumaya dönüştürdü” başlığı ile kapağına taşıdı. Geçen hafta yayımlanan Oxfam raporuna dikkat çeken dergi “2017’de üretilen 5 dolardan 4’ü dünyanın en zengin yüzde 1’inin cebine girdi. Eşitsizlik bir süredir Davos’un gündem konularından biri. Milyarderlerin milyarderlerle işçi sınıfının sorunları hakkında konuştuğu yer aynı zamanda. Bu da Trump’ın aslında Davos’ta evde olduğu anlamına geliyor” diye yazarak; gayri menkul zengini “dünyanın en zengin 400” kişisi listesinde yer alan Trump’ın 40 yıl boyunca durgun ücretle yaşayan ABD’li işçilerin yaşadığı derin huzursuzluk ve kaygıları çarpıcı bir biçimde sömürerek, popülist söylemleri ile ABD başkanlığı seçimlerini kazandığını yazdı. Time, eylül ayındaki BM toplantısında 41 dakika süren konuşmasında tam 21 kez “herkes işine baksın” cümlesini sarfetmesine de dikkat çekti.
Eşitsizlik arttı 2018 yılına girdiğimizden beri peş peşe ülkelerden ekonomik büyüme rakamları gelmeye başladı... ABD’deki büyümenin IMF’nin ekim tahmini olan yüzde 2.3’ün üzerinde olacağı anlaşıldı. Türkiye 2017’nin üçüncü çeyrek büyümesini yüzde 11 olarak açıkladı. 2016 yılında eksi büyüme veren Brezilya IMF’nin 2018 yılı için verdiği yüzde 1.8’in üzerine çıkacağa benziyor. AB ülkelerinde de büyüme ivmesi hayli arttı; hatta Yunanistan bile 2018’de kurtarma programında hedeflenenden daha yüksek bir faiz dışı fazla ve güçlü bir ekonomik büyüme yakaladı. Bir tek Çin’de büyüme eskisi kadar hızlı değil, iki haneli rakamların altına indi. Dünya nüfusunun yüzde 1’inin servet ve gelirleri sürekli artarken yüzde 90’nın gelirlerinin sürekli bir düşüş içinde olması... Uzmanlar bu yüzden “bugünün büyüleyici büyüme hızlarının ardındaki tehlikeye” dikkat çekiyorlar: Hızlı büyüme, popülizm ve milliyetçiliğin yükselişi de dahil olmak üzere, ülkelerin siyasi ve sosyal sıkıntıları için sanal bir derinlik görevi görebilir. Kemal Derviş Project-syndicate. org’da yer alan “Güzel ekonomi haberlerinin gerisinde yatan tehlike” başlıklı makalesinde bu konuya dikkat çekiyor. Derviş çözüm önerilerinde eğitim ilk sıralarda: “becerilerin geliştirilmesi ve yeniden eğitim; kaliteli eğitime geniş tabanlı ve mümkünse ücretsiz erişim”. Derviş ayrıca vergi politikalarına ve rekabeti teşvik eden düzenleyici çerçevelerin geliştirilmesine de dikkat çekiyor. |
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!
- Özel görüşmenin ayrıntılarını açıkladı!