Toprağa can verenlerin sergisi

Yeter Bacı’nın çömlekleri ile uluslararası üne sahip seramik sanatçımız Alev Ebüzziya’nın seramik çanakları aynı sergide. Üstelik Anadolu’nun en doğusunda, bir ıssız bucaksızlığın daha doğrusu hiçliğin tam ortasında ilginç mimarisi ile dikkat çekici modern bir yapıda... Bayburt’un 35 km uzağında dağın başında, eski adıyla Baksı yeni adıyla Bayraktar köyünün ardındaki tepede kurulu Baksı Müzesi’ndeyiz. Önümüzde kıvrılarak akan Çoruh Nehri, envai çeşit çiçekle bezeli bayırlar, tepeler, dar patika yollar, karşıda hâlâ tepeleri karlı dağlar... Alev Ebüzziya’nın eserleri ile yerel çömlekleri bir araya getiren serginin başlığı “Toprak”.

Muhtar gezdiriyor

“Bu topraklarda 2 bin yıldır sürüp giden toprakla boğuşma, toprağı verimli kılma kavgasının kısa bir öyküsünü yazmaya çalışıyoruz aslında” diyor Baksı Müzesi’nin kurucusu ve bu serginin fikir babası Prof. Dr. Hüsamettin Koçan. Haldun Dostoğlu’nun küratörlüğünde hazırlanan ve QNB Finansbank desteği ile düzenlenen serginin açılışı için Baksı’ya gelen iş dünyasının üst düzey yöneticileri, sanatseverler ve basından oluşan küçük bir grubuz. Ebüzziya’nın sergide yer alan eserlerinin tümü Kemal Servi’nin koleksiyonundan, çömlekler ise Baksılı kadınların günlük kullanım için ürettikleri ancak artık unutulmuş, Koçan’a ait koleksiyondan derlenen çömlekler. İşin güzel tarafı sergiyi bize Bayraktar köyünün muhtarı Nabi Akçelik’in gezdiriyor olması. Nabi Bey bu gönüllü işi büyük bir sevgi ile yapıyor. Ebüzziya, koleksiyonunun Anadolu’da sergilenmesinin kendisi için büyük bir gurur olduğunu belirterek “Çünkü ülkemizde insanların büyük kentler dışında sanatla fazla teması yok. Civar bölgelerden buraya gelen insanların bu çalışmaları görmeleri önemli; eğer bir çocuğun bile hayata bakışını değiştirebilirsem ne mutlu bana” diyor. Bakıyorum, serginin açılışından bir gün sonra Bayburt’tan gelen bir aile yanlarında çocukları sergiyi geziyorlar... Prof. Dr Hüsamettin Koçan “Geçmişi, belleği ama aynı zamanda da hayalleri işaret eden bir proje olmasını istedik. Herhangi bir döneme ait bir müze olmasını istemedim. Biz burada sadece bir zeminiz. Arzumuz herkesin anlatma çabasına tercüman olmak” diye özetliyor ama Baksı Müzesi sadece bir müze değil, uzun soluklu bir dönüşüm projesi. Yöre insanlarının hayatlarına da dokunuyor, özellikle de kadınların... Yerel mutfaklarını destekleyerek, bölgeye özgü ‘ehram’ denilen kumaşlarla el işleri, dokumalar yaptırarak gelir elde etmelerini sağlıyor.