Topbaş'ın damadı FETÖ davasında ağabeyini suçladı

FETÖ’nün iş dünyası yapılanmasına yönelik kapatılan Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 86 sanık hakkında açılan davanın 14’üncü celsesi Silivri Cezaevi karşısındaki duruşma salonunda görüldü. Sanıklar arasında yer alan eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, telefonunda bulunan FETÖ mensuplarının yazışma yaptığı, ‘Kakao’ isimli programın telefonuna nasıl yüklendiğini bilmediğini ve hiç kullanmadığını öne sürdü. 34 aydır tutuklu bulunduğunu belirten Kavurmacı, “Ben Ahmet Sait Kavurmacı (Kavurmacı’nın firari ağabeyi) değilim. Beni şahsi eylemlerimden yargılayın” dedi. 17/25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonunun ardından hükümetin yanında yer aldığını belirten Kavurmacı, “Duvarlarımıza Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın posterlerini astırdım. FETÖ ile ilgili firmalarla irtibatımı kestim. Çocuklarımı FETÖ okullarından aldım. Şirket çalışanlarını bu konuda uyardım” dedi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Kavurmacı, Faruk Güllü’nünde aralarında yer 7’i tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan Kavurmacı, şirketinde çalışanların verdiği ifadelerde kendisinin FETÖ’cü olmadığına dair beyanlarının olduğunu belirterek, “Esra T. isimli şirket çalışanı benim FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı bir tavrımı görmediğini ayrıca 17-25 Aralık tarihinin benim için milat olduğunu bu tarihten sonra hediyeler verilen bazı kişilere hediye verilmemesi yönünde talimat verdiğimi belirtmiştir. Suat K. isimli bir başka çalışanım ise ifadesinde yapılan çağrının ardından çocuklarımı FETÖ’nün okullarında aldığımı aktarmıştır” diye konuştu.

‘Erdoğan posteri astırdım’
17/25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonunun ardından hükümetin yanında yer aldığını belirten Kavurmacı, “Duvarlarımıza Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın posterlerini astırdım. FETÖ ile ilgili firmalarla irtibatımı kestim. Çocuklarımı FETÖ okullarından aldım. Şirket çalışanlarını bu konuda uyardım” dedi.
Telefonunda yapılan bilirkişi incelemesine de değinen Kavurmacı, “Telefonumda tespit edilen ‘Kakao’ uygulamasını ben indirmedim. Nasıl indi bilmiyorum. Hiçbir zaman kullanmadım. Bu dosya kapsamında yargılanan çoğu kişide ‘Herkül sitesi’ örgüte ait site aplikasyonları bulunmuştur. Bende yoktur. Yaptığım yazışmalar vs. her şey incelendi. Benimle ilgili delil ortaya koyulmuş değil” ifadelerini kullandı. Mahkeme heyetinden şahsi hesapları üzerindeki tedbirin kaldırılmasını isteyen Kavurmacı, “Şirketimiz kayyıma devredilmiştir. Kayyımdan alınmalıdır. Babamın emeklilik maaşında, eşimle ortak hesabımızda dahi tedbir var. Kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.

‘1 dolarım yoktur’
Faruk Güllü ise savunmasında FETÖ ile bağı olmadığını öne sürerek “Telefonumda ByLock ve diğer uygulamalar yoktur. 1 dolarım yoktur. Bank Asya’daki hesap hareketlerimde bir artış vs. yoktur. Telefonlarım incelendi, suç unsuru bulunamadı. Gizli tanığın beyanlarının yalan olduğunu ispatladık. İddianamede yer alan TUSKON 5. Olağan Kurulu’na katılmadım” diye konuştu.

3 kişiye tahliye
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Tolga Güven, Mustafa Zenginer ve Çetin Tekdemir’in adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verdi. Bilirkişi raporlarının beklenmesine, bir kısım sanıkların mal varlıklarının üstündeki tedbirlerin kaldırılmasına ve FİADER soruşturması kapsamında 25 sanığın dosyalarının da ayrılmasına hükmeden heyet duruşmayı 7 Ekim’e erteledi.