Tonguç’tan bir özel yolculuk
İsmail Hakkı Tonguç, Köy Enstitülerinin 80. Kuruluş yıldönümünde yayımlanan Pestalozzi Çocuklar Köyü kitabında, Pestalozzi Çocuklar Köyü gezisi ve bu geziye ilişkin aktardıkları ile yaşam boyu eğitimci olduğunu da göstermiş oluyor.
Köy Ensitülerinin kuruluşunun 80. yılını gururla, özlemle ve teselli edilemez bir buruklukla andık. “Kutladık”tan ziyade andık diyoruz, çünkü Kemalist devrimin en kendine has, “devrim içindeki büyük devrim”i; gericilerin saldırısına, politikacıların gündelik kaygısına kurban gitti, tabii emperyalizmin oyun kuruculuğunda.
Cumhuriyet Kitapları, Köy Enstitülerinin 80. Kuruluş yıldönümünde okuyucuyu, İsmail Hakkı Tonguç’un Pestalozzi Çocuklar Köyü çalışmasının yeni basımı ile selamladı. İlk baskısını 1960’da yapan bu çalışma, sonrasında İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı’nca basılmıştı.
Önsözle beraber 10 bölümden oluşan bu çalışmada okuyucuyu Prof Dr. Firdevs Gümüşoğlu tarafından yazılan “Köy Enstitülerinden Pestalozzi Çocuklar Köyüne” başlıklı yazı karşılıyor. Bu giriş, Gümüşoğlu tarafından Cumhuriyet Kitapları baskısına özel olarak kaleme alındı.
İsmail Hakkı Tonguç, kitaba Heinrich Pestalozzi’yi anlatarak başlıyor.
PESTALOZZİ VE DEVRİM!
Köy Ensitülerinin karakterinin anlaşılmasında köy enstitülerinin “babası” Tonguç’un karakterinin anlaşılması kuşkusuz çok önemli. Tonguç’un kitabında Pestalozzi’den bahsederken vurguladığı ve olumladığı değerler kendi karakteristik izdüşümünü, Pestalozzi Köyü irdelemesi de Köy Enstitülerinin “anlayış” ve “içerik” farkı, farkındalığı ortaya koyuyor.
Köy Enstitüleri ortadan kaldırılınca, emekli olmaya karar verir İsmail Hakkı Tonguç ve Pestalozzi Çocuklar Köyü uygulamasını yerinde görmek ister. Bu kapsamda 16 Ağustos 1956’da Almanya’ya, 11 Eylül 1956’da da köyün bulunduğu İsviçre’ye gider. Gezi yaklaşık 2,5 ay sürer. Gezinin sonucunda bu çalışma ortaya çıkar.
Kitap içeriğindeki sıralama da bu yolculuğa aynı sıralama ile eşlik eder. Tonguç ilk olarak “Pestalozzi ve Devrim” kitabının yazarı Alfred Rufer’le buluşur. Rufer onun bu isteğini memnuniyetle karşılar. Türkiye’de bir kesimin insafsız saldırılarına maruz kalsa da Tonguç, dünyaca ün kazanmış 500 bilgin, pedagog ve bilim kurumu tarafından meydana getirilip İsviçre’de basılan “Pedagoji Ansiklopedi”sinde yer alan tek Türk eğitimcidir.
HALKIN MİNNETİ
Önce Pestalozzi’nin kim olduğu ile başlayan yazar, sonrasında okuyucuyu önce Pestalozzi’nin öğretmen olarak çalıştığı Münshenbuchsee Köyüne götürür. Kendisine Rufer eşlik eder. Bu köy üzerinden şu notu düşer Tonguç:
“Halkın serbestçe verdiği oylarla kurulmuş demokrasiyle iftihar eden İsviçreliler, okullarda demokratik eğitime önem vermekte, bu eğitimin yalnız demokrasi vasıtasıyla gerçekleştirilebileceğine inandıkları için okuldaki küçük bir sınıfın bile amaca hizmet edebilecek bir uygulama yeri olmasına dikkat etmektedirler.”
Yolculuk, Pestalozzi’nin öğretmen okulu açtığı Burgdorf ile devam eder. Pestalozzi’nin 1799’da ders verdiği ilk resmi okul da buradadır. Halkın ona olan minneti, binalardaki eklentiler ve notlarla kendisini göstermektedir.
Oradan eğitimi zor çocuklara mahsus İsviçre Pestalozzi Yurdu’na gitmek için yeniden Rufer ile buluşup Burgg’a geçerler. Burgg aynı zamanda Pestalozzi’nin hayata gözlerini yumduğu yerdir. Yolculuğun Zürih’teki durağı Pestalozzianum, yüksek ve kalın taş duvarlarla sarılı bir küçük bahçenin içinde konak biçiminde eski bir yapıdır. Yazar, binanın alt katında zengin bir pedagoji kitaplığı, üst katında da Zürih Öğretmenler Derneğinin bürolarının bulunduğunu not düşer.
Pestalozzianum’un görevi, “öğretmenleri iş başında bulundukları sırada konferanslar, kongreler, sergiler, kitaplıklar, geziler, sinema ve radyo gibi araçlarla yetiştirmek; onlara yeni pedagoji akımlarını tanıtmak, eğitsel çalışmalara kılavuzluk etmek, eğitim sorunlarında ilgilileri aydınlatmaya çalışmaktır.”
Tonguç’un bu kurumu ziyaret sebebi, esas gitmek istediği çocuk köyüne dair bilgi almaktır. Kurumda çok sıcak karşılanır ve kendisine yardımcı olunur. Buradada dikkatini çeken, kendisinden bir şeyler bulduğu bir sözü not alır:
“Bütün zorluklarla, felce uğratıcı kavgalara rağmen şu inanç sayesinde ürkekliği, yorgunluğu yenebiliriz: ‘Hayata onu severek saygıyla bağlanmak.’”
PESTALOZZİ’Yİ DE AŞMAK
Eserde, “köy yolunda”ki ara bölümünden sonra yolculuktaki son durağa gelinir, Trogen’in kıyısına ve üst tarafına kurulmuş olan “Pestalozzi Çocuklar Köyü”ne. Bu durakta yazar köyün amacına, felsefesine ve bugünkü durumuna dair bilgiler verir.
Son bölüm “Pestalozzi Çocukları Köyü’nün Yaratmak İstediği Dünya”da Tonguç, nitelikli gözlemleri ve çarpıcı analizlerini yapar: Eğitimin devlet sorumluluğuna gerçekleşip feodal değerlere meydan okuması, Heinrich Pestalozzi’nin umutsuzluğa kapılsa da çabuk toparlanıp yeni kurumlar açması gibi…
Ayrıca Köy Enstitülerinin Pestalozzi uygulamasını aştığını belirtir. Çünkü Pestalozzi; kişi odaklı ve dolaylı toplumsal bir yaklaşımken Köy Enstitüleri ülke çapında, örgütçü ve doğrudan toplumsal bir anlayıştır.
Kim bilir, belki de en çok da bu yüzden hedef alınmıştır. Çünkü Tonguç’un da dediği gibi “Köy öğretmeni, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda yenileşmesi için bir akıncı”dır.
Köy Enstitüleri tarafından oluşturulmaya başlayan “Akıncı ordusu”, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde cehalete karşı açılan savaşta çok etkilidir, gerici cepheyi yarma özelliğine sahiptir.
Köy Enstitüleri ve Aydınlanma mücadelesine ilgisi olan herkes için ilgi çekici bir çalışma, farklı bir pencere…
Pestalozzi Çocuklar Köyü / İsmail Hakkı Tonguç / Cumhuriyet Kitapları / 108 s. / Nisan 2020.
En Çok Okunan Haberler
- 6 yaşındaki Şirin'i katleden şahsın ifadesi ortaya çıktı
- Ünlü oyuncu gözaltında: Marketten 'zeytinyağı' çaldı
- Erdoğan'a ve Yerlikaya'ya çok sert yanıt!
- Mitinge neden katılmadığını açıkladı
- Tutuklanan baba cezaevinde ölü bulundu
- İmamoğlu'na 'ahmak' dedi, davaya çağırdı
- Oy oranını en çok artıran parti hangisi?
- AKP'li Mustafa Varank ölümden döndü!
- 'Fethullah Gülen hayatta olsaydı...'
- Halk TV'den ayrılan Şirin Payzın'ın yeni adresi netleşti