Tomara Şelalesi ziyaretçilerini bekliyor
Şiran ilçesine bağlı Seydibaba köyünde bir tepenin yamacından çıkan ve kayaların arasından akan Tomara Şelalesi, ziyaretçilerini bekliyor.
İlçe merkezine 25 kilometre mesafedeki Tomara Şelalesi, dağın eteğinden çıkan çok sayıda kaynaktan oluşuyor. Yaklaşık 25 metre genişliğindeki şelale, 15 metreden dere yatağına dökülüyor. Şelale, yörede "kırk gözeler" olarak da anılıyor.
Gümüşhane Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Emel Mazlum, Tomara Şelalesi'nin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bünyesinde koruma alanı olduğunu belirterek, "Tomara Şelalesi Tabiat Parkı, 7 hektar alana sahip, aynı zamanda da sit alanı" dedi.
Gümüşhane'nin Karaca Mağarası'ndan sonra en önemli doğal güzelliği olan Tomara Şelalesi'nin gelişim planında öngörülen tesislerin tamamlandığını dile getiren Mazlum, şunları söyledi: "Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Tomara Şelalesi'ne doğaya uygun çevre düzenlenmesi, mesire alanı, yürüyüş parkuru ve kameriyeler yapılması için 300 bin lira ödenek tahsis edildi. Hazırlanan gelişim planına uygun olarak 16 kameriye, 2 ağaç köprü, piknik üniteleri, çeşmeler, bulaşık yıkama kabinleri, manzara seyir terasları, yağmur barınakları ve mevcut yürüme parkuruna alternatif yeni parkurlar yapıldı. Tüm bunlar yapılırken doğal yapıya uygun malzemeler kullanıldı. Şelalenin çevresi, ziyaretçilerimizin her türlü ihtiyacını karşılayabilecek şekilde kullanılabilir duruma getirildi, ziyaretçileri bekliyoruz."
Mazlum, kış ayları ve bahar yağmurları dolayısıyla şelalenin bir bölümünde taş düşmeleri yaşandığının tespit edildiğini kaydederek, "Taş düşmeleri, yürüme parkuru ve tesise de zarar veriyor. Bu nedenle tel kafeslerle taş düşmesini engellemeyi planlıyoruz. Şu anda bunun etüt çalışmasını yapıyoruz. En yakın zamanda yamaca tel kafesleri yerleştirerek taş düşmesini de engelleyeceğiz. Zarar gören yürüme parkuru ve diğer alanların da ihalesini yaptık. Bu hafta çalışmalar başlayacak. Şelale çevresini güvenli hale getireceğiz" ifadelerini kullandı.
Tomara Şelalesi efsaneleri
Yörede, Tomara Şelalesi ile ilgili çeşitli efsaneler de anlatılıyor. Şelalenin oluşumuşla ilgili en çok bilinen efsane şöyle: "Seydibaba köyü çobanı, öğle saatlerinde sürüsünü ıssız yerde yatırıp abdestini alır, namazını kılarmış. Sürüyü susuz bırakıyor diye çobanı dava eden köylüler, bir gün çobanı takip etmiş. Tam öğle zamanı çoban yine sürüyü aynı ıssız yere indirmiş. Elindeki değneğini toprağa vurmuş. Çıkan suyla kendisi abdest alıp namazını kılmış, sürü de suyunu içmiş. Çoban namazını kıldıktan sonra köylünün kendisini seyrettiğini farketmiş. Buna çok kızan çoban, kavalını bir tarafa, bıçağının kılıfını diğer tarafa savurmuş. Biri Tomara Şelalesi'ne, diğeri de Çamoluk ilçesinin Mindaval köyüne düşmüş. Kaval ile bıçak kınının düştüğü yerden sular fışkırmış. Kırk ayrı yerden ve 40 metre yüksekten su çıkan Tomara Şelalesi'nin diğer bir adı da kırk gözeler olarak günümüze kadar gelmiş."
Başka bir rivayette ise şelalenin köpüklü suyunun, bir kadının çocuğunun bezini suda yıkaması sonucu oluştuğu anlatılır.
Dağda sürüsünü otlatan bir çobanın, kavalını tepelerde bulunan yarıklardan birine düşürdüğü, düşen bu kavalın da Tomara'dan çıktığı, Tomara Şelalesi sularının düştüğü noktada bir kapı bulunduğu, bu kapının arkasında ise çeşitli gizemlerin olduğu diğer rivayetler arasında.
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- AKP'den kayyum için ilk açıklama