Toksik ebeveynlik, çocuklukta ve yetişkinlikte psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlarına neden olabiliyor

Çocuğunuzu yaralayıcı söylemlerden kaçının. “Senden nefret ediyorum”, “Çok kötü bir çocuksun” demek kalıcı izler bırakır. Kız Başına ekibiyle toksik ebeveynliği konuştuk.

Toksik ebeveynlik, çocuklukta ve yetişkinlikte psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlarına neden olabiliyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.09.2021 - 13:10

Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı şiddet türlerini azaltma amacıyla çalışan sosyal sorumluluk platformu Kız Başına, geçen hafta Instagram profili üzerinden bir gönderi paylaştı.

Toksik ebeveynliğin ne olduğunu anlatan paylaşım, sosyal medyada yoğun ilgi gördü.

Kız Başına ekibinden Elifcan Fırat, Türkü Ata, Büşra Arslan, Dilruba Kaplan, İdil Bilici, İdil Koparan ve Zeynep Şendoğan ile toksik ebeveynliği ve çocukluk veya yetişkinlik yaşamı üzerindeki etkilerini konuştuk.

SUÇLULUK, KORKU

“Keşke tanıdık gelmeseydi”, “Bu gönderiye annemi etiketlemek isterdim”, “Bu babam”, “Ailemi açıklamışsınız”…

Bu yorumlar ve daha fazlası, bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından Kız Başına ekibinin Instagram profilindeki “Toksik ebeveynlik nedir?” gönderisine yanıt olarak yazıldı.

Yapılan yorumlara bakıldığında, çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tanımın kendi anne ve babalarına oldukça benzediğini söylüyor.

Kız Başına ekibi, toksik ebeveynliği “Sürekli olarak çocuklarında suçluluk, korku duygularının ortaya çıkmasına sebep olan; sevgisi ve desteği koşullara bağlı olarak davranan ebeveynler” olarak açıklıyor:

“Çocuklarına mutlu ve sağlıklı bir hayat sağlamak için her şeyi yapan ebeveynlerin, bazen bu amaçla yaptıkları hatalar ‘toksik’ olarak adlandırılabilecek davranışlara ve çocuğun hayatında kötü, derin sonuçlara yol açabiliyor.”

TOKSİK EBEVEYN MİSİNİZ?

“Bir ailedeki toksik ebeveynliğin varlığını anlamanın en önemli yolu gözlem” diyen Kız Başına ekibi, toksik ebeveynlerde gözlemlenen bazı ortak özellikleri şöyle sıralıyor:

  • Genelde ‘ben’ merkezli davranırlar. Kendi duygularına, düşüncelerine, hayatlarına daha çok önem verirler.
  • Fiziksel ya da sözlü şiddet uygularlar. Şiddet sadece vurmak ya da fiziksel olarak karşıdakinin canını yakmak değildir. Bağırarak, aşağılayıcı sözler kullanarak ya da çocuklarını manipüle ederek de şiddet uygulayabilirler.
  • Kontrolcü olmaya yatkın; çocuklarının mahremiyetini işgal etmeye çok müsaittirler.
  • Çocuklarının kararlarına saygı duymayıp, kendilerine göre en iyi olan kararlarını uygulatırlar. Çocuğun hata yaparak öğrenmesine izin vermezler.

Toksik ebeveynlerin bu yaklaşımları, bireyleri çocukluk ve yetişkinlik dönemlerinde “kendini yetersiz hissetme, sürekli onaylanma ihtiyacı, sağlıklı duygusal ilişkiler kuramama, bireysel karar vermede zorlanma ve risk almaktan kaçınma, ebeveyne olan duygusal bağımlılığın kişinin kendi hayatına odaklanmasını engellemesi, kendini olduğu ifade edememe” davranışlarına yol açabiliyor.

Ekibe göre, toksik ebeveynler çocuklarında psikolojik olduğu kadar fiziksel sağlık sorunlarına da neden olabiliyor:

“Örneğin ebeveyn çocuğuna aşırı kilolu olduğunu veya kilo vermesi gerektiğini söylediğinde yeme bozukluğunu tetikleyebilir. Çocuk ailesi tarafından bu yeme alışkanlığı ile sevgi ve destek alamayacağını düşündüğünde aşırı derecede çok veya az yeme alışkanlığı geliştirebilir. Çocuklar için ebeveynler rol model olduğundan, ileriki yaşlarında ebeveynlerinden öğrendiği davranışları da uygulamaya başlayabilir. Hatta sorunun daha da derinine bakarsak toksik ebeveynler de bu davranışları kendi ebeveynlerinden öğrendiğinden, bunun faydalı bir şey olduğunu düşünerek çocuğa uyguluyor olma ihtimalleri çok yüksek.”

İLİŞKİYİ DÜZELTMEK MÜMKÜN

Ebeveynlerin, çocuklarını toksik davranışa maruz bıraktıklarını fark ettiklerinde yaratmış oldukları yıkıcı etkiyi düzeltmeleri mümkün.

Kız Başına ekibi “Ebeveynlerin bunu fark etmesi bile pek çok şeyi değiştirir. Çünkü ebeveyn artık kendisini her şeyiyle haklı ve doğru görmüyordur; sorgulama başladığında aslında yolun yarısına gelinmiştir” diyor.

Atılabilecek adımlar ise şöyle anlatılıyor:

  • Çocukla yasal ve biyolojik olarak kurduğunuz bağın, size onun hayatını özgürce yaşamasını engelleme hakkı vermediğini hatırlayın. Belirli bir yaşa kadar çocuğun bakım sorumluluğu size ait olsa da bu sorumluluk bilinci onun duygusal ve fiziksel sağlığını kötü yönde etkilememelidir.
  • Çocuğun da kendine ait fikirleri, kararları ve duyguları olduğunu; bunların değerli olduğunu unutmayın. Onun düşüncelerini göz ardı etmek ve küçümsemek yerine söylediklerini dikkate alın ve kendisini ifade etmesine izin verin.
  • Kendi hatalarınızın üstünü örtmeye çalışmak yerine diğer tüm insanlar gibi hata yapabileceğinizi kabul edebilir, bunu ifade edebilirsiniz. Çocuğa karşı yaptığınız bir hatayı açıklamak ve akabinde gerekiyorsa çocuktan özür dilemek, çocuğu ve sizi duygusal olarak özgürleştirir.
  • Çocuğun yaptığı hatayı suçlayarak değil açıklayarak anlatabilir ve bundan ders çıkarmasına yardımcı olacak geri bildirimler verebilirsiniz. Ona her zaman yanında olduğunuzu sesli olarak ifade etmek koşulsuz sevgiyi gösterir. Bu çocuğun hayatı boyunca duygusal olarak güçlü hissetmesine destek olur.
  • Gerekliyse profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Toplumun yarattığı “deli olma” baskısı ile pek çok kişi profesyonel desteği gereksiz ve utandırıcı buluyor ancak mücadele ettiğiniz sorunların sonuçlarına katlanan sizlersiniz, başkaları değil.
  • Tartışma anlarında yaralayıcı, sonradan sizi pişman edecek söylemlerden kaçının. “Senden nefret ediyorum”, “Çok kötü bir çocuksun”, “Senden utanıyorum” gibi söylemler sizin için anlık bir sinirle söylenmiş olsa da yıllar içerisinde çocuklarda kalıcı ve derin yaralar yaratabilir.

ÇOCUK NELER YAPABİLİR?

Kız Başına ekibi, ebeveynlerle kurulan ilişkilerin, bireyin kendi hayatıyla birlikte gelecek nesillerin de hayatını etkilediğini ifade ediyor:

“Pedagojik yaklaşımdan uzak, sağlıksız aile ilişkileri bireylere birçok konuda zarar veriyor. Bu toksik zinciri kırabilmek için çocukların uygulayabileceği birkaç davranış biçimi mevcut. Her ailenin dinamiği farklı olduğundan çocukların ebeveynlerine karşı tutumları değişiklik gösterebilir.”

Bazı temel adımlar şu şekilde sıralanıyor:

  • Suçluluk duygusundan sıyrılmak: Toksik ebeveynler tarafından belirlenen kurallara uyulmadığı takdirde yaşanan yoğun suçluluk duygusundan kurtulabilmek psikolojik baskıyı yıkmak adına büyük bir adımdır.
  • Ebeveynlerin kişiliklerini kabul etmek ve değiştirmeye çalışmamak: Onları “düzeltebileceğine” inanmak ve bunun için çabalamak çocuklar için duygusal anlamda oldukça yıpratıcı olacaktır.
  • Net sınırları çizebilmek: Sınırlar sosyal ilişkilerde karşı tarafın geçmesine olanak tanımayan görünmez çizgilerdir. Ebeveynlerin bu sınırları aşmasına izin vermemek ve onlara “hayır” diyebilmek önemlidir.
  • Ebeveynlerle ne paylaştığına dikkat etmek: Ebeveynlerin çocuğun bakımını ve sorumluluğunu üstlenmesi çocuklarının hayatındaki her detaya hakim olmasını gerektirmez. Bireyler kiminle ne paylaşacağına kendileri karar vermelidir.
  • Kendi varlığından gurur duymak: Toksik ebeveynlerle büyüyen çocuklardaki öz saygı ve öz benlik algısı eksikliği bazen kişinin kendisi tarafından onarılmalıdır. Kendi kendine yetebilmek ve olduğu kişiye şefkatle yaklaşabilmek sosyal hayattaki iletişimi olumlu yönde etkiler.
  • Yalnız olmadığının farkına varmak: Toksik ebeveynlerle mücadele eden ve benzer hikâyelere sahip başka insanların da olduğunu unutmamak gerekir. Psikolojik destek almak içinde bulunduğu ruh halinden çıkmasına yardımcı olacaktır.

TOKSİK EBEVEYN CÜMLELERİ

  • “Bırak ben yapayım.”
  • “Seni şu an sevmiyorum.”
  • “Şu an üzgün olmaya hakkın yok.”
  • “Sadece küçük çocuklar böyle davranır.”
  • “Ben senin için nelerden vazgeçtim, neleri feda ettim bir bilsen.”
  • “Senin yüzünden kendime hiç vakit ayıramıyorum.”
  • “Aş artık bunu.”
  • “O kadar da önemli bir şey değil.”
  • “Bu kadar …… olma.”
  • “Umurumda değil.”

KIZ BAŞINA NEDİR/KİMDİR?

Kız Başına ekibi toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelli şiddetin tüm türlerine karşı toplumun sessiz çoğunluğunu harekete geçirerek iyileştirici ve şiddeti yok edici bir etki yaratmayı amaçlıyor. Bu kapsamda özellikle şiddete maruz bırakılan kadın ve çocukları güçlendirmek için projeler geliştiriyorlar. Projelerin etkisinin sürdürülebilir olması onlar için çok önemli, bu amaçla proje çıktılarının süresiz olarak fayda sunmasını hedefliyorlar. İnternet sitelerinde geçmiş projelerinden hazırlanmış pek çok rehber ve bilgilendirici kaynak bulunuyor.

Bu çalışma dönemlerinde ise; kadın ve kız çocuklarının sporu günlük bir rutin haline getirerek psikolojik ve fiziksel olarak güçlenmesini amaçladıkları “Kendim İçin” projesi, toplumdaki “El alem ne der?” baskısının yarattığı trajikomik sonuçları fark etmeyi ve iyileştirmeyi amaçladıkları “Ayıptır Söylemesi” podcastleri, kadın sanatçıların hedeflerine ulaşması için burs sağlamayı amaçlayan ve toplumla sanat arasındaki ilişkiyi güçlendirip mücadele ettikleri konularla sanatı birleştirmeyi amaçlayan “Kız Başına Sanat Galerisi” sosyal girişimleri hali hazırda devam ediyor. Ulusal ve uluslararası barış, güvenlik, ve stratejik karar alma süreçlerinde kadının yerini ve önemini anlattıkları ve kariyerini bu yönde geliştirmek isteyen kadınlara destek olacakları “Komuta Lider Kadınlarda” projeleri de çok yakında başlıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler