Tatbikat da yok denetleme de... İşte gerçekler

Aladağ’da 10’u öğrenci 12 kişinin öldüğü yangın faciasından yaralı kurtulan öğrencilerin anlattıkları, tarikat yurdundaki ihmalleri ve gizlenmeye çalışılanları gün yüzüne çıkardı.

Tatbikat da yok denetleme de... İşte gerçekler
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.12.2016 - 22:37
<video:637868>

Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar tarikatına ait kız öğrenci yurdunda çıkan yangından yaralı kurtulan öğrencilerin ifadelerine Cumhuriyet ulaştı. İfadeler, yangın merdiveninin kapısının kilitli olup olmadığına ilişkin tartışmalara son noktayı koyarken, birçok ihmali ortaya serdi. Köprücük köyünde oturan ve Aladağ’daki Sinanpaşa Ortaokulu 6. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Y. K., bu yılın okul başlangıcında babasının kendisini yazdırdığı Süleymancıların yurdunda kalmaya başladığını anlattı. Yurtta toplam 29 kişi kaldıklarını belirten Y. K., her gün sabah namazından sonra hazırlanmaya başladıklarını, kahvaltı yaptıktan sonra okula gittiklerini söyledi. Okuldan 16.00-16.30 sıralarında döndüklerini anlatan Y. K., okuldan döndükten sonra namaz kılıp, Gülsüm, Fatma ve Merve hocalardan ilim dersi aldıklarını söyledi. Akşam yemeğinden sonra 3. kattaki etüt salonunda ders çalıştıklarını söyleyen mağdure, yatsı namazına kadar burada kaldıkları, daha sonra yatakhaneye geçtiklerini söyledi.

Önce koku geldi

Daha sonra olay anını anlatan Y.K., olay sırasında yemek yiyip derslerini çalışmak için 3. kattaki etüt salonuna çıktıktan biraz sonra elektriklerin kesildiğini söyledi. Kendilerinin bu sırada (yangında ölen) Sümeyye Yetim, Bahtınur Baş, Cennet Karataş, Nurgül Pertlek, (yaralı kurtulan) Sema Karataş ile ders çalıştıklarını belirten Y. K., şunları kaydetti: “Elektrikler kesilince hep birlikte odanın dışına doğru gitmeye çalıştım. Bu sırada birisi yangın kokusu geldiğini söyledi. Biz de bunun üzerine kapıya doğru değil odanın pencerelerine doğru giderek pencereleri açtık. Yanık kokusu gelmeye devam ettiği için biz hep birlikte ‘Hocam yardım edin’ şeklinde bağırmaya başladık. Bu sırada pencereden aşağıya bakarken Mahmut Deniz isimli yurt görevlisi aşağından bize yangın merdiveninin oraya gidin şeklinde bağırdı. Bizim bulunduğmuz etüt salonundaki arkadaşlarım bunun üzerine yangın merdiveninin bulunduğu kapıya doğru gittiler. Ben ise onlarla birlikte gitmek istemedim. Pencerenin önünde durmaya devam ettim. Yerler çok sıcak olduğundan ve bizim ayaklarımız yalınayak olduğundan ben pencerenin kenarındaki halının üzerinde durmaya devam ettim.”

Ölüm merdiveni

Y. K., odada her yerin duman olduğunu, nefes alamadığı için kafasını pencereden dışarıya çıkarıp nefes almaya çalıştığını anlattı. Bu sırada aşağıya bağırarak “yardım edin” dediğini aktaran Y. K., şöyle konuştu: “Aşağından beni duyanlar yerde battaniye açtılar ve bana atlamamı söylediler. Ben odadayken sırtım kapıya dönük olduğundan odanın sıcaklığından benim belim yandı. Ben de battaniyenin üzerine atladım. Ben aşağıya atladıktan sonra odanın yanan çatısı çöktü. Biz odadayken arkadaşlarım yangın merdivenine doğru gittikten sonra bu arkadaşlarımı bir daha hiç görmedim. Biz odadayken yanımıza yardım etmek için öğretmen de gelmedi. Sadece aşağıda açılan battaniyeye atladım ve kurtuldum. Pencereden baktığım sırada itfaiye binaya su sıkmaktaydı. Mahmut Deniz isimli görevli yangın merdivenine gelin şeklinde söz söylediğinde nefes alamadığım için oraya doğru gitmedim. Arkadaşlarım ağızlarına yazma tutarak merdivene doğru gittiler. Bu arkadaşlarımdan kurtulan olup olmadığını bilmiyorum.”

Oynarken fark etti

11 yaşındaki Y., daha önce yurtta herhangi bir yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine, “Biz kaldığımız bu yurtta daha önce herhangi bir yangın tatbikatı yapmadık. Yurtta yangın söndürme tüpleri vardı ancak bu yangın ile ilgili işaret veya levha yoktu. Biz daha önce yangın tüpünü hiç kullanmadık. Yangın tüpünü kullanmayı da bilmiyorum” yanıtını verdi. Savcının yangın merdiveniyle ilgili sorusunu da yanıtlayan Y. K., şöyle konuştu: “Yurtta ilk kalmaya başladığımızda yangın merdiveni kapılarını açmaya çalışmıştım. Ancak bu kapılar yangından önce kilitliydi, yangın sırasında da zaten yangın merdiveni kapılarına hiç gitmedim. Öte yandan yangının olduğu gün ben etüt salonuna gitmeden önce 3. kattaki yangın merdiveni kapısının yanına gittim. Biz kızlarla o gün oyun oynadığımız için kızlardan saklanmak amacıyla 3. kattaki yangın merdiveninin kapısının yanına gittim. Kapının önünde rengini hatırlamadığım perde vardı. Ben kapıyı açmaya çalıştığıma kapının kilitli olduğunu gördüm.” Savcılık, mağdureye şikâyetçi olup olmadığını sordu. Tutanağa önce mağdurenin bir süre sessiz kalarak konuşmadığı belirtildi. Savcılık, tekrar sorduğunda ise “Konuşmak istemiyorum” demekle yetindi.

Yurt denetlenmedi, kapının kilidi yoktu

Yurtta 2 yıldır kalan Sinanpaşa YİBO Okulu 6. sınıf öğrenci N.Y.’ye savcılık ifadesinde benzer sorular yöneltildi. N.Y., iki yıllık süre içerisinde herhangi bir yangın tatbikatı yapılmadığını belirterek şunları anlatttı: “Ancak hocalarımız bize yangında ne yapmamız gerektiğini anlatmaktaydılar. Yurtta yangınla ilgili herhangi bir işaret ve lehva yoktu. Ben daha önce yangın merdiveni kapılarını hiç kullanmadım. Yangın merdivenlerinden aşağıya hiç inmedim. Ancak yurdun ikinci katında bulunan yangın merdiveni kapısının kolu hem geçen sene hem de bu sene yoktu. Bize yangın tüpü kullanma konusunda da bilgi verilmedi. Ben yurtta kaldığım süre içerisinde yurdun elektrik sigortaları bir iki defa atmıştı. Yurtta kalan hocalar gidip sigortayı açmışlardı. Ben yurtta kaldığım süre içerisinde yurdu denetlemeye kimse gelmedi.

3. kez şartel attı

Yangın sırasında 3. kattan atlayarak kurtulan 13 yaşındaki N. S., ifadesinde kimseden şikâyetçi olmadığını belirtirken, yangın merdiveninin kilitli olup olmadığını bilmediğini söyledi. Daha önce yurtta elektriklerin 3. kez gittiğini, hocaların gidip sigortayı kaldırdığını anlatan N. S., bu sırada çevre binalarda elektrik olduğunu söyledi. N. S., aşağıya atladığı sırada ne ambulansı ne de itfaiyeyi gördüğünü kaydetti.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler