Tarlabaşı’nda amaç ticari
Tarlabaşı’nda Beyoğlu Belediyesi’nin kamulaştırma kararına Danıştay’dan ders gibi yanıt
Beyoğlu Tarlabaşı’ndaki yenileme projesi kapsamında Beyoğlu Belediyesi’nin aldığı kamulaştırma kararına yapılan itirazı reddeden idare mahkemesinin kararı Danıştay tarafından bozuldu. Danıştay, kamulaştırmanın mülkiyet hakkına devlet ya da kamu idarelerinin yaptığı bir müdahale olduğuna vurgu yaptı. Bu yöntemin mülkiyet hakkını ortadan kaldırdığını belirterek İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM’nin çeşitli kararlarına atıf yapan Danıştay, “Bir alanın yenileme alanı ilan edilmesi ve taşınmazın bu alan içinde kalmasının tek başına kamulaştırma işlemi tesis edilmesine gerekçe olamaz” dedi. Kararda Tarlabaşı Yenileme Projesi’nin kamu hizmeti niteliğinde olmayan ticaret, turizm ve ofisleri içerdiği belirtildi.
2006’da Bakanlar Kurulu kararı ile 5366 sayılı kanun kapsamında Beyoğlu Tarlabaşı’nda 9 adadan oluşan toplam 20 bin metrekarelik alan “1. Etap Yenileme Alanı” ilan edildi. Ancak evlerinden olmak istemeyen hak sahiplerinin büyük kısmı anlaşma masasına oturmadı.
Bunun üzerine Beyoğlu Belediyesi 2009’da encümen kararı ile bölgede kamulaştırma kararı aldı. Tarlabaşı Çukur Mahallesi’nde 360 ada, 3 parsel bulunan binanın sahibi de kamulaştırma kararının iptali istemi ile İstanbul 2. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması istemi ile dava açtı. İdare Mahkemesi davayı 2010’da reddetti. Taşınmazın sahibi de kararı temyize götürdü.
Temyiz başvurusunu değerlendiren Danıştay 6. Dairesi dosyayı karara bağladı. Danıştay kararında yenileme alanı ilanından sonra daha proje ortada yokken ada bazında toplantılar düzenlendiği ancak bu toplantıların anlaşma yolunun denenmesi olarak değerlendirilemeyeceğini belirtildi. Kanunun örgördüğü çerçevede anlaşma yoluna gidilmediğine dikkat çekildi. Tescilli eserlere yönelik projenin malikler tarafından uygulanabilmesine ilişkin Beyoğlu Belediyesi’nin gereken imkânları tanımadığı ifade edildi.
Mahkeme kararında Tarlabaşı 1. Etap Yenileme Alanı kapsamında 220’si tescilli olmak üzere 278 yapının bulunduğu, yenileme projesi kapsamında öngörülen kullanımların yüzde 52’sinin konut, yüzde 12’sinin ticaret, yüzde 17’sinin turizm, yüzde 14’ünün ofis olduğu kaydedildi.
Yasalara göre kamu hizmetine ayrılan taşınmazların kamulaştırılabileceğine dikkat çeken mahkeme “Yenileme projesi öngörülen kullanımlar dikkate alındığında ticaret, turizm gibi kamu hizmeti niteliğinde olmayan kullanımlara ayrılmış. Taşınmazların da kamulaştırılması kararı alınarak bina sahiplerinin mülkiyet hakkının farklı kişilere devredildiği anlaşılmaktadır” denildi.
Taşınmazın kamulaştırma zorunluluğunun olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekirken idare mahkemesinin bu konuda bir irdeleme yapmadığı vurgulandı. İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin kamulaştırmanın hukuka uygun bularak davayı reddetmesi Danıştay 6. Dairesi’nce isabetli görünmedi ve oy çokluğu ile karar bozuldu.
164 kişi
Tarlabaşı Mülk Sahipleri ve Kiracıları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Gün, bu kararın Tarlabaşı’nda anlaşma masasına oturmayan 164 kişi için çok olumlu olduğunu belirterek “Şimdi şirket 164 kişi ile tek tek masaya oturmak zorunda. Ancak anlaşabilirse inşaatına başlar. Projenin 5 yıldır yapılamamasının nedeni de bu haksız kamulaştırma kararıydı” dedi. Tarlabaşı’nda proje GAP İnşaat tarafından yürütülüyor.
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması