Tanı var, tedavi nerede?

Terim'in antrenör seminerinde Türk futbolu ile ilgili tespilerinin çözümü merak konusu oldu.

Tanı var, tedavi nerede?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.01.2015 - 23:01

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in, futbol dünyası ile ilgili tespitleri ve eleştirileri kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Terim’in reçeteleri, futbolumuzun geldiği noktayı gözler önüne sererken spor dünyası, “Sorunlar ortada, ama çözüm nerede” demeye başladı. Futbol
ailesinin paydaşları, “Fatih Hoca çekinmeden futbolumuzun tüm eksik yönlerini ortaya döktü, teşhisi koydu ama tedaviyi kim yapacak” diyerek endişelerini ifade ettiler.

 

TESPİTLER VE ÖNERİLER

KULÜPLERİN UEFA LİSANSI YOK: Fatih Terim’in Türk futbolu ile dikkat çektiği konuların başında Süper Lig dışındaki hiçbir takımın UEFA Lisansı’na sahip olmamasına yönelik. Terim, bu konuya parmak basmasına karşın, PTT 1. lig, 2. ve 3. liglerde yer alan 140’a yakın takımın bugünkü tesisleşme, idari yapılanma ve mali durumları ile UEFA kriterlerine uyma ihtimalleri yok. Sadece Altınordu ve Dardanelspor şu anda UEFA kriterlerine yaklaşırken köklü ekipler sırıfta kalmış durumda.

 

ALTYAPI YÜK MÜ: Sohbetlerde, “Çok yakında altyapı eğitimi almış futbolcu bulmakta zorlanacağız” diyerek endişesini dile getiren ve seminerde de, olayı “Altyapı kulüplere yük” diye değerlendiren Fatih Terim’in bu eleştirisi uzun yıllar çözüm bulacağa benzemiyor. UEFA’nın Neuchatel Üniversitesi’ne yaptırdığı araştırmada Türkiye’den sadece G.Birliği, G.Saray, Beşiktaş ve F.Bahçe Kulüpleri altyapı organizasyonu ile geçer not alırken Süper Lig’deki birçok takım, yaş gruplarından üst seviyeye oyuncu taşıyamama sıkıntısı ile karşı karşıya. TFF’nin yeni yabancı kuralında her ne kadar, “Altyapısını sağlamlaştıran kulüplere destek sağlanacak” dense de futbol dünyası, “Gelen paranın dış transfere gideceğini biliyoruz” şeklinde görüş belirtti.

 

SEYİRCİYİ NASIL ÇEKECEĞİZ: Fatih Terim, Türkiye’nin, Avrupa’da en az maç izlenen ülkeler arasında olduğunu açıkladı. Seyircinin birçok gerekçe ile tribünden soğuduğunu ifade eden Terim, çözüm önerisi ise getirmedi. Sadece, “İyi futbol” dese de, elektronik bilet yöntemi Passolig, adaletsiz futbol yönetimi, pahalı bilet uygulaması, naklen yayın sıklığı gibi gerekçeler seyircinin statlardan uzaklaşmasına neden oldu.

SİYASET KARIŞMAMALI: Fatih Terim’in Türk futbolu ile ilgili en önemli tespiti, siyasetti. Ancak Süper Lig, PTT 1. lig, 2. ve 3. liglerdeki belediye destekli kulüpler, bakanlar ve dönemin başbakanının (Recep Tayyip Erdoğan) transferde bazı takımları kollamaları, kulüp kongrelerine yapılan dolaylı baskı ve Ak Saray ile arasını sıcak tutan kulüplerin devlet ile olan işlerinin aksamadan yürümesi Türk futbolunun kangreni olarak gözüküyor. Terim’in bu konudaki eleştirisinin çözümü ise mümkün gözükmüyor.

GENEL KURUL YAPISI YANLIŞ: Fatih Terim’in en önemli eleştirisi ise Türk futbolunun yazgısını belirleyen TFF Genel Kurul yapısına ilişkindi. Terim, genel kurulda futbol paydaşlarının sayısının (taban birlikleri, oyuncu, teknik adam, hakem delege sayısı) artırılmasını ima etse de, TFF Genel Kurulu’nu şu an için Kulüpler Birliği Vakfı elinde tutuyor.

KULÜPLER KÖTÜ YÖNETİLİYOR: Fatih Terim’in kulüplerin kötü yönetildiğine yönelik eleştirisi ise belki de Türk futbolunun temel sorunuydu. Özellikle seminerde yapılan ankette, kulüp başkanlarının kötü yönetimlerde en büyük pay sahibi olduğu gerçeği de Terim’in bu görüşlerini pekiştirdi. Ne var ki, ülkedeki mevcut dernekler yasası, kulüplerin Avrupa’daki örneklerinde  yönetilmesine izin vermiyor.

 

NE DEDİLER?

Ahmet Akcan (Teknik direktör): Bu sorunlar bu kadar çıplakça söylenmedi. Konuşmaların aralarında kahve molalarında konuşurduk. Fatih Terim’in tespitleri çok doğru çözmemiz lazım. Konuşmalarındaki püf noktası, bunu biz hep beraber yapmak zorundayız dedi. Ne var ki 30 yıldır böyle bir ortak çalışma görmedim, umarım yaparız. Bunları kısa sürede aşamayabiliriz, yaşam tarzıma uymasa da biraz diktatörvari uygulamalara ihtiyaç var.

Can Çobanoğlu (Milli takım eski menajeri): Bilinen gerçeklerin tekrarı oldu bu açıklamalar. Ancak beklenilen, sorunların tekrar edilmesi değil çözüm önerileri idi. Bunu da açıklamaların içinde göremedik. Zaten sorunumuz çözümsüzlüğü bilip çözüm hamlesini yapacak cesareti gösterememek. Futbolun paydaşlarının dışında dışarıdan yönlendirenler, bu işten vazgeçmedikleri takdirde öneriler paketi, market arabasına doldurulur gibi, üst üste atılır, uygulamalarda ise zincirleme kazalar devam eder.

Rasim Kara (Teknik direktör): Fatih Hocanın tespitleri Türk futbolu için milat olabilir, ancak değişimin başlaması şart. Umarız, bu adımlar atılır.