Suudi Arabistan'ın İran Büyükelçiliği'ni vurmasını Ceyda Karan yorumladı

Kendi vatandaşı olan Şii din adamı Nemr Bakır el Nemr’in infazı bütün bölgedeki Şiilerin sert tepkisini çekmişti. Tabii asıl hedef bölgede Şiilerin hamisi görülen İran’dı. Şimdi de doğrudan mart ayından bu yana kanlı bir savaş yürüttükleri Yemen’deki İran büyükelçiliğini hedef aldılar.

Suudi uçaklarının İran elçiliğini ‘yanlışlıkla vurduğu’ söyleniyor ancak buna en başta İran olmak üzere kimsenin ikna olacağını sanmıyorum. Diplomatik misyonlara yönelik böylesine saldırılar en başta uluslararası hukuka aykırı olduğu için böyle bir izahat getirecekler.

Suudi Arabistan özellikle ABD ve Batı ile geçen temmuzda zorlu bir nükleer anlaşmayı kotarmış olan ve Suriye meselesinde Batı’yı Rusya ile birlikte belli bir çizgiye getirmiş olan İran’ı açık savaşa çekmeye çalıştığı aşikar.  

Suudiler üst üste tahrikleri büyük olasılıkla İran’da şubat ayındaki seçimlerde ılımlı Cumhurbaşkanı Ruhani’nin sertlik yanlıları tarafından sıkıştırılmasını hesaplıyor olabilir. Ancak bence bu da geri teper. Zira Nemr’in infazı sonrası İran güvenliği Tahran’daki Suud elçiliğini koruyamamış olsa da sertlik yanlısı Devrim Muhafızları ve Besiç güçleri dikkat çekici biçimde busaldırıyı kınadılar. Normalde yapmayacaklarını yaptılar.

Ruhani nükleer anlaşmayı kotarıp İran’ın uluslararası imajını düzeltmeye çalışırken, sertlik yanlılarının bu sürece Suudi Arabistan’ın tahrikleri nedeniyle taş koymalarına İran devlet yapısının izin vereceğini sanmıyorum. Kaldı ki dini lider Hamaney de ağırlığını bu anlaşmanın devamından yana koymuştu. İran intikamı soğuk seven bir ülke.