Suriyeli çocukların oyun alanı mülteci kampları (11.11.2013)
Irak’taki en büyük Suriyeli mülteci kampının bulunduğu Domiz bölgesindeyiz. Kampta 60,000 insan yaşıyor ve bu sayının yaklaşık yarısı çocuklardan oluşuyor. Yaşamlarını bir anda değiştiren savaşın derin izleri diğer çocuklarda olduğu gibi Rojda ve Ömer’de de görülebiliyor. Tek istedikleri normal hayata dönebilmek.
Rojda ve Ömer bu kampa aileleriyle birlikte yaklaşık 7 ay önce gelmiş. Euronews'in haberine göre Suriye’yi terk etmek istemediler, ama maruz kaldıkları şiddet, korku ve sefalet onları Kuzey Irak’a göç etmeye zorlamış.
Rojda: “Çizdiğim bu kız çok üzgün. Çünkü ailesini, sevdiklerini, yani herşeyini kaybetmiş. Ben okulda olduğum bir anda binaya saldırdılar. Sonra annem çok korkmuş bir şekilde okula geldi ve beni hükümet güçlerinden kurtardı. Şam’dan ayrılmıştım. Fakat ailem ve akrabalarım orada kalmıştı. Bazen buna çok üzülüyordum çünkü onlar ordaydı ben ise başka bir yerdeydim. Neden benim için buraya gelmediklerini merak ediyordum. Mutlaka iyi bir sebepleri olmalıydı. Yıllardır bitirmeye çalıştığımız evimizin inşaatından dolayı gelememişler.”
Ömer: “Ben hiçkimsenin görmediği şeyleri gördüm. Savaş uçakları, silahlar, tanklar, hepsini gördüm. Ne kadar korktuğumu tahmin bile edemezsiniz. Bizim için savaş sıradan bir olay haline gelmişti. Hatta helikopter ateşlerinin altında bile uyuyabiliyorduk.”
Hadya Hibrahim Hamko, Rojda’nın annesi: “9 yıl boyunca çok çalıştık ve para biriktirdik. Amacımız Şam’da bir ev satın alabilmekti. Evde sadece 8 gün kalabildik. Sonra o bölge bombalandı ve biz de evimizi terk etmek zorunda kaldık.”
Her ikisi de eğitim hayatında bir yıl kaybetmiş. Kamptaki okullar zaten çok kalabalık olduğu için burada da okula gidememişler. Fakat kampta onlar için bir alternatif daha var. Fransız sivil toplum kuruluşu ACTED’ın nisan ayında açtığı ‘Gençlik ve Çocuk Dostu Alanlar’ adlı merkez onların eğitimden kopmamasına yardımcı oluyor.
İbrahim Halil, ACTED/Sivil toplum kuruluşu: “Travma halindeki çocuklara yönelik uyguladığımız birçok strateji var. Temel nokta çocuğun sahip olduğu olumlu şeylere yoğunlaşması ve bunlar üzerine bişeyler bina etmesi. Bu şekilde çocukların zorlu şartlarla başa çıkmalarını amaçlıyoruz. Ama bu durum eğer uzun süre devam ederse kamptaki çocukların normal hayata dönmeleri çok daha zorlaşacak. Çocuklar gerçekten çok dayanıklı ama kamp ortamında yaşamaya devam ettikçe dayanma güçleri de çok azalacak.”
Diğer birçok çocuk gibi Ömer de savaşta yaşadıklarıyla mücadele için travma ölçme programlarına katılmış. Ayrıca gerek duyulursa buradaki Gençlik Dostu Alanı’da çeşitli kültürel ve terapi faaliyetlerine de katılabiliyor
Ömer: “Şu an Kürtçe dersindeyiz. Benim için çok önemli çünkü bu benim ana dilim. Suriye’de ana dilimizi konuşmamız yasaktı.”
Rojda: “Burada oyunlar oynuyoruz, tiyatro öğreniyoruz. Bize çok güzel öyküler anlatıyorlar. Bu hoşuma gidiyor, çünkü yaşadıklarımı biraz olsun unutmamı sağlıyor.”
Kamptaki bu 2 merkez AB’nin ‘Barışın Çocukları’ adlı programından maddi destek aldı. Bu fon, çatışma bölgesindeki çocuklara yardımı hedefliyor. Bu merkezlerde 250 çocuğun eğitim alması hedefleniyordu ama şu anki rakam 1000’den fazla. Kampta toplam 30,000’den fazla çocuk bulunuyor.
Bu tür ümit verici adımlara rağmen Domiz’de herkes biliyor ki savaş konusunda güvende olmak aynı zamanda evden de uzak olmak demek.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'dan flaş 'ortak alfabe' açıklaması
- Çok konuşulacak 'Berat Albayrak' iddiası
- Birinci girdiği mülakatta elendi: İntihar etti!
- Ünlü e-ticaret sitesi kapandı: Binlerce mağdur var
- 'Dilruba'dan Özgür Özel'e yanıt: 'Yuh, yalana gel'
- Özel’den, Dervişoğlu’na ‘otobüs' yanıtı
- Donald Trump'tan zafer konuşması!
- 'Bu bizim hayalimizdi'
- Nurseli İdiz aylık kazancını açıkladı!
- Özgür Özel'den canlı yayında kayyum tepkisi!