Skandal savunma: Önlem alsaydın
Gezi Direnişi'nde biber gazı kapsülü ile yaralanan Aydın Aydoğan'ın İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasına bakanlıktan skandal bir savunma geldi. Bakanlık, "Aydoğan'ın her makul insanın alacağı tedbirleri almadığı icin yaralandığını" savundu. Aydoğan ise işe giderken vurulduğunu belirterek "Uçarak mı gitmeliydim?" dedi.
Gezi Direnişi sırasında polisin attığı biber gazı kapsülü ile yaralanan ve İçişleri Bakanlığı hakkında tazminat davası açan Aydın Aydoğan’a, bakanlıktan skandal bir savunma geldi.
Taksim Gezi Direnişi sırasında yaralanan, ayağı ile elinde kalıcı hasar meydana gelen Aydın Aydoğan, İçişleri Bakanlığı hakkında toplam 101 bin lira maddi ve manevi tazminat davası açmıştı. İçişleri Bakanlığı’nın 4 sayfalık savunma metninde Aydoğan’ın idarenin eyleminden değil kendi kusurundan dolayı yaralandığı öne sürüldü. Savunmada, “Davacı aktif olarak eylemcilerin arasında yer alıp güvenlik güçlerine direniş göstermediği kabul edilse dahi her makul insanın alacağı tedbirleri almadan, olayların merkezine gittiği açıktır” denildi. Savunmada, Aydoğan’ın kolluk güçleri tarafından biber gazı kapsülünün atılması sonucu oluştuğuna dair bir delilin bulunmadığı, davacının sağlık raporu dışında herhangi bir somut bilgi ve belge sunmadığı belirtildi.
İçişleri Bakanlığı talep edilen 101 bin liralık tazminatı da çok yüksek bularak “Sebepsiz zenginleşmeye yol açacak tutardadır. Hukuki davadan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını” talep etti.
İşime uçarak mı gideyim?
Aydoğan, İçişleri Bakanlığı’nın bu savunmasının çok komik ve saçma olduğunu vurgulayarak “Bakanlık ‘Orada eylem olduğunu bilmeme karşın gittiğim için herhangi bir kusur yoktur’ diyor. Harbiye’de bir turizm firmasında çalışıyordum. Otobüs Taksim’de duruyor, Taksim’den Harbiye’ye nasıl gideceğim. Uçarak mı gitmeliyim?” diye sordu. Taksim’den geçerken insanların yaralandığını ve yardım etmek için durduğu sırada biber gazı kapsülünün ayağına geldiğini ve düştüğünü anlatan Aydoğan, “Düşerken elim kırıldı. Sonra polisler geldi ve düştükten sonra tekme attılar. Ayağımda hâlâ gaz fişeğinin yeri belli, rapor da var” dedi. Aydoğan şunları söyledi: “Kamera kayıtlarını defalarca istedik, göstericiler yaktı dediler. En son ikisi çalışıyor dediler, onları gönderin dedik, onlara da ulaşamadık. Haksız olduklarını biliyorlar ve bizi oyalıyorlar. Polisin görevi halkın güvenliğini sağlamaktır, insanları vurmak değil. Sıra bize de gelecek, biz de hukukumuzu kendimiz yaratacağız. Bugün bu ülke aydınlık günlere inşallah kavuşacak, mücadelemiz alanlarda ve mahkemelerde devam ediyor, ettireceğiz.”
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!