Lokum dökerek propaganda!
Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi 9 kişiyi tutuklayan Sulh Ceza Hâkimliği, arbede sırasında ikramlık lokumların yere dökülmesini ifade ve düşünce hürriyetini aşıp silahlı terör örgütü lehine propaganda olarak yorumladı.
fotoğraf: Evrensel
Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen günlerde Suriye’nin Afrin bölgesine gerçekleştirilen askeri operasyona destek için lokum dağıtan öğrencileri “İşgalin ve katliamın lokumu olmaz” pankartıyla protesto ettiği için gözaltına alınan 15 öğrenciden 9’u önceki gece örgüt propagandası yaptıkları iddiasıyla tutuklandı. Tutuklama kararlarını İstanbul 6. ve 7. Sulh Ceza Hâkimlikleri verdi. 4 öğrenciyi tutuklayan İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararında, protestoların içeriğinin ifade ve düşünce hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu. Hükümet ile ilgili ‘katil’, ‘hesap verecek’ şeklinde söylemlerin olduğunun belirtildiği kararda, “arbede sırasında ikramlık lokumların yere dökülmesi ve içerikleri dikkate alınarak ifade ve düşünce hürriyetini aşıp silahlı terör örgütü lehine propaganda mahiyetinde olduğu” öne sürüldü. “İşbirlikçi Özgür Suriye Ordusu” ve “İşgalin lokumu olmaz, katliamın lokumu olmaz” ibarelerinin TSK ve birlikle hareket eden “Suriye asker unsurlarının” aleyhine olduğu, YPG/PKK’nin amaçlarını meşru gösterici, övücü, şiddeti tavsiye eder mahiyette olduğu savunuldu.
Polis üniversitedeymiş
Kararda, dosyada “kolluk görevlileri tarafından suç ve suçların tespitine dönük anlık kamera görüntüleri ve tespitlerin” olduğu belirtildi. Bu görüntülerin Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 140. maddesi gereği teknik araçlarla izleme ve ses veya görüntü kaydı mahiyetinde olmadığı kaydedilerek, sunulan belgelerin hukuka uygun olduğu savunuldu. CMK’nin 140. maddesinde ise, göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti, organ veya doku ticareti, kasten öldürme, nitelikli hırsızlık ve yağma, nitelikli dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, parada sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, fuhuş, ihaleye fesat karıştırma, tefecilik, rüşvet, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, silah kaçakçılığı gibi suçlar kapsamında ses ve görüntü kaydı yapılabileceği düzenleniyor. Aynı maddenin 4. fıkrasında, “Elde edilen deliller, sayılan suçlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma dışında kullanılamaz. Ceza kovuşturması bakımından gerekli olmadığı taktirde Cumhuriyet savcısının gözetiminde derhal yok edilir” hükmü yer alıyor.
İnfial oluşmuş
Kararda, olay yüzünden toplumda infial ve kaos oluştuğu, olayın gerçekleştiği mecra nedeniyle ceza miktarında üst sınıra yaklaşılabileceği, bu nedenle tutuklamanın ölçülü ve yerinde olduğu ifade edildi. Olayla ilgili görgü tanıklarının tam olarak dinlenmediğinin kaydedildiği kararda, tanıklara ve mağdurlara baskı girişiminde bulunulabileceği iddia edildi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu