CHP Sözcüsü Tezcan: ByLockçu serbest Kadri Gürsel tutuklu
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun atletli fotoğrafına yönelik sözlerine toplu sözleşme ve faiz rakamları ile yanıt verdi. Tezcan, ByLock kullandığı için gözaltına alınan Konya spor Başkanı’nın serbest, gazetemiz yazarı Gürsel’in sadece ‘ByLockçularla temas ettiği’ iddiasıyla tutuklu olduğunu vurguladı.
<video:809642>
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK toplantısının gündemini değerlendirdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 26 Ağustos'ta 'Adalet kurultayı'na başlanacağını belirten Tezcan, kurultaya çok yoğun bir ilgi olduğunu ifade etti.
"ByLockcu serbest Gürsel tutuklu"
Gazeteciler haksız yere tutuklanıyor. Sözcü gazetesi ile ilgili sahte bilirkişiler tayin ediliyor. Sahte bilirkişilere sahte raporlar düzenletiliyor. Bu raporlarla olmayan suç varmış gibi icat edilip hüküm verme kumpasları planlanıyor. Bu süreç bir yeni kumpas sürecidir. Dünkü kumpaslara karşı nasıl direndiysek yeni kumpas planlarına karşı da direneceğiz. Toplumda muhalif olan kesimlere yönelik özel kumpas planlaması var. Konya spor Başkanı ByLock kullanıyor diye gözaltına alındı, serbest bırakıldı. Kadri Gürsel gazeteci. Kendi kullanmıyor ama ByLock’çularla telefon teması var diye hâlâ tutuklu. Böyle bir adalet olur mu? Merak ediyorum Kadri Gürsel’in telefon teması olan kişilerden biri Konyaspor Başkanı olsaydı nasıl olacaktı? Başkan serbest Kadri Gürsel tutuklu. Bir an önce yargının bağımsız, siyasetin müdahalesinden uzak, gerçekten adaletli bir yargılama düzenine ihtiyaç var.
"KAMU EMEKÇİSİ MEMUR-SEN ELİYLE SADAKAYA MUHTAÇ EDİLMİŞTİR"
Memur zamlarına ilişkin Tezcan, "Sendika başkanı temsilcileri milletin adamına çağrı yaptılar; 'Problemimizi çözsün' diye. Milletin adamının konuya katkısını gördük. 0.5 puanmış katkısı. Bir sarı sendikacılık örneği ile yine karşı karşıyayız. 5 milyon kamu emekçisi Memur-Sen eliyle sadakaya muhtaç edilmiştir. Memurların aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyon vatandaşımız, sarı sendikacılık keliyle sadakaya muhtaç edilmiştir. Verilen zam zam değil sadakadır. Büyüme hesapları ve enflasyon hesapları doğru yapıldığında, bugün memurların alması gereken zam en az iki katıdır. Yüzde yüz almaları gerekir. Bunu bol keseden atmıyoruz. Arkadaşlarımız tek tek hesabını yaptı. Ya büyüme rakamları yanlış ya bölüşüm yanlış başka izahı yok" diye konuştu.
"SAYIN ERDOĞAN, FANİLAYI BIRAK VATANDAŞIN FİLESİNE BAK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun atletli fotoğrafını eleştirmesine ilişkin Tezcan şu ifadeleri kullandı: "Bu iktidar 15 yıl içerisinde Türkiye'yi faiz lobisine teslim etmiştir. 15 yılda vatandaşın cebinden dışarıdaki faiz lobisine giden para 142 milyar dolar. Ayşe, Fatma teyzenin cebinden alınmış Hans'ın, Corch'un, faizcinin cebine girmiş. 80 milyon vatandaşına gelince kürdan ile yabancı faiz lobisine gelince kürdan ile dağıtan bir iktidar. 15 yılda toplumsal bozulan tahribat kat kat artmış. 15 yılda fuhuş yüzde 790 artmış, uyuşturucu kullanımı yüzde 678 artmış. Neredeyse ilkokul çocuklarına kadar inmiş. Tutuklu ve hükümlü sayısı, suç oranı yüzde 231 artmış. Böyle bir Türkiye yaratmış gerçek Türkiye'nin gündemi bu.
BU GÜNDEMİ BIRAKMIŞLAR FANİLA İLE RACON İLE UĞRAŞIYORLAR
Bu gündemi bırakmışlar fanila ile racon ile uğraşıyorlar. Sayın Erdoğan, fanilayı bırak fileye bak fileye. Vatandaşın filesine bak. Milletin filesi ile ilgilen. Milletin filesi bu hale gelmiş. Bütün bunlar gerçek tartışma konularını kapatma planlarıdır ama kapattırmayacağız. Çünkü biz Türkiye'de zenginliğin paylaşıldığı bir ülke kurmak istiyoruz. Siyaseti bunun için yapmak istiyoruz."
"DARBENİN SİYASİ AYAĞI ORTAYA ÇIKMAK ZORUNDA FETÖ İLE MÜCADELE SULANDIRILIYOR"
Baylock soruşturmalarına değinen Tezcan, "Çok ilginç sonuçlar ile karşılaşıyoruz. Her zaman söylediğimiz darbenin siyasi ayağı ortaya çıkmak zorunda. Kapatılıyor. Soruşturmalar sulandırılarak FETÖ ile mücadele sulandırılıyor. Gazeteciler halksız yere tutuklanıyor. Sözcü Gazetesi ile ilgili sahte bilirkişiler tayin ediliyor. Sahte raporlar düzenletiliyor. Bu raporlar ile olmayan suç varmış gibi icat edilip hüküm verme kumpasları planlanıyor" diye konuştu.
"BU SÜREÇ BİR YENİ KUMPAS SÜRECİDİR"
Tezcan, "Bu süreç bir yeni kumpas sürecidir. Bu kumpaslara karşı dün nasıl direndiysek bugün bu yeni kumpas planlarına karşı da direneceğiz. Toplumda muhalif olan her kesime karşı özel bir kumpas planlaması var. Rahmetli Aziz Nesin'e ne yazık ki oldukça büyük bir malzeme var şu anda Türkiye'de yaşanan süreçte. Bir an önce yargının bağımsız, siyasetin müdahalesinden uzak gerçekten adaletli bir yargılama düzenine dehşetle ihtiyaç duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
"'NURİYE VE SEMİH ÖLSÜN' DİYE PANKART MI AÇSALARDI? BU DELİ GÖRMELİĞİNİ YIRTIP ATMADIKÇA BİZE RAHAT YOK"
Tezcan, "Nuriye ve Semih ile ilgili maçta pankart açan gençler terör örgütü üyeliğinden tutuklandılar. Nuriye ve Semih yaşasın diye pankart açmışlardı. Açlık grevi, 168'nci günde. İki kişi ekmeğimi, işimi geri istiyorum diyorum bununla ilgili pankart açtı diye gençler tutuklanıyor. Bu deli gömleğidir. Bu deli görmeliğini yırtıp atmadıkça bize rahat ve kurtuluş yok. 'Nuriye ve Semih ölsün' diye pankart açsalardı muteber mi olacaklardı. Muteber olmak için ölüm güzellemesi mi yapılmalı? Herkesin vicdanına sesleniyorum; böyle bir Türkiye'yi istemediğimiz için yaşamın her alanında 'adalet' diyoruz" açıklamasında bulundu.
"HALK EĞİTİM MERKEZLERİ, SADECE HAFIZ YETİŞTİRME MERKEZİ MİDİR?"
Tezcan, "İktidar sahipleri, akıllarına geldikçe her iki sözlerinden birinde milli, manevi değerlerden bahsediyorlar. Yerli ve milli olmaktan bahsediyorlar. Ama Halk Eğitim Müdürlükleri kanalıyla yerli ve milli oyunlarımızın öğretilmesini yasaklamışlar. Zeybek oynanmasından mı, Horon tepilmesinden mi rahatsızsınız? Halk Eğitim Merkezleri, sadece hafız yetiştirme merkezi midir? Elhamdülillah hepimiz Müslümanız. Kimsenin din, diyanet ile ilgili bir problemi yok. Herkes hafız olmak zorunda mı? Biri de Zeybek, Horon oynayacak. Neden toplumu sadece bir pencereden dizayn etmek ve sanki tek bir ihtiyacı varmış gibi görmek, göstermek istiyorsunuz? 15 yıllık Ak Parti iktidarı Türkiye'yi yaşanmaz hale getirmiştir. Yaşanacak bir Türkiye yaratma davamız devam ediyor. İlk seçimde bütün bu olumsuzlukları çözebileceğimiz, geliri adaletli paylaştıracağımız, yargıda adaleti sağlayacağımız bir güzel Türkiye kurmak için yolumuzu açacak" diye konuştu.
"HERKES BİLSİN Kİ KEMAL KILIÇDAROĞLU'NU HAKSIZ YERE TUTUKLAMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ"
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutuklanmayacağı ve 2019 seçimlerinde adayın Kılıçdaroğlu olacağına ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirmesi istenen Tezcan, "Sayın Bekir Bozdağ'ın kişisel siyasi tarihini incelediğinizde birbiri ile örtüşmeyen epeyce sözü bulursunuz. Neresini düzelteyim bu sözün. Bunu kendimiz mi uydurduk? Antalya toplantısı diye bir toplantısı olmadı mı Ak Parti'nin. Ak Parti'nin Antalya toplantısında sayın Erdoğan, o sözleri söylemedi mi? Baktılar ki bu sözlerin altında kalıyorlar. Bu sözleri millet taşımıyor ondan sonra geri dönüş yolu arıyorlar. Herkes bilsin ki Kemal Kılıçdaroğlu'nu haksız yere tutuklamaya kimsenin gücü yetmez. Öyle kolay değil o işler. Lafı ortaya atıp milleti başka şeyler ile korkutarak ülkeyi yönetmezsiniz. Buna müsaade etmeyeceğiz aynı noktadayız. Yargıya talimat vermekten vazgeçsinler. Ne tutuklama ne serbest bırakma siyasi iktidarın gündeminde olamaz. Yargının gündeminde olur yargı da bağımsız olur" ifadelerini kullandı.
"CHP'NİN KOLTUĞUNDA OTURAN HER GENEL BAŞKAN, BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK'ÜN KOLTUĞUNDA OTURMUŞTUR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun atletli fotoğrafını eleştirmesine ilişkin bir soru üzerine Tezcan şöyle konuştu: "CHP'nin kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk'tür. CHP'nin koltuğunda oturan her genel başkan, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğunda oturmuştur. O koltuğun ağırlığı vardır. O koltuğa oturanlar o ağırlığı taşımakla yükümlüdür. Ve her zaman hakkıyla da taşımışlardır.
O KOLTUĞUN AĞIRLIĞINI TAŞIMAKTAN KORKANLAR ŞEKLEN SEÇİLMİŞ OLSALAR DA O KOLTUĞA HİÇ OTURAMAMIŞLARDIR
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün CHP Genel Başkanlığı koltuğundan başka bir de Cumhurbaşkanlığı koltuğu vardır. İkinci bir koltuk. O koltuğun ağırlığını taşımaktan korkanlar şeklen seçilmiş olsalar da o koltuğa hiç oturmamış, oturamamışlardır. Onun için de Çankaya'ya hiç çıkmamışlarıdır. Bir saray inşa edip sarayda kendilerine mahsus bir koltuk tahsis etmişlerdir.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN KOLTUĞUNU HAK EDEN KİŞİYE EMANET EDECEKTİR
Kendileri de zannediyorum, Atatürk'ün koltuğuna layık olmadıklarının farkında olduklarından ayrı bir koltuk tahsis etme ihtiyacı duymuşlardır. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna layık bir lideri milletimiz önümüzdeki günlerde seçip yine hak ettiği yere oturtacak. Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğunu hak eden kişiye emanet edecektir.
O FOTOĞRAF HİKMETYAR'IN DİZİNİN DİBİNDE ÇEKİLMİŞ BİR FOTOĞRAF DEĞİL. NİYE RAHATSIZ OLDULAR?
Milletin filesi boş. Merak ediyorum o fotoğraftan çok rahatsız olmuşlar demek ki halkın içerisinden halkın bir parçası olan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ciddi bir biçimde ürkmüşler. Bu korkuları, sevindirici. Merak ediyorum, o fotoğraf Hikmetyar'ın dizinin dibinde çekilmiş bir fotoğraf değil. Niye rahatsız oldular? Hikmetyar'ın dizinin dibinde çekilmiş bir fotoğraf olsaydı ilk önce biz, herkes rahatsız olurdu. Herkes bilir ki CHP Genel Başkanı, hayatının hiçbir döneminde, meczupların dizinin dibine oturup fotoğraf çektirmemiş, çektirmez de."
MERAL AKŞENER'İN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAĞINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Koray Aydın'nın 2019 seçimlerinde Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı adayı olacağına ilişkin açıklamasını değerlendirmesi istenen Tezcan, "Açıklama açıklamayı yapanları bağlar. Bizim açımızdan bugünün meselesi cumhurbaşkanı adayı tespiti meselesi değildir. Türkiye'yi bu cenderen çıkaracak yüzde 51'i kucaklayacak bir kompozisyonunu ortaya çıkarmaktır. Koltuk hesabından değil ülke hesabından bakıyoruz" dedi.
KILIÇDAROĞLU İLE MUHARREM İNCE'NİN GÖRÜŞMESİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'li Muharrem İnce olan görüşmesinin sorulması üzerine Tezcan, "Özel görüşmenin ne olduğunu bilmiyorum. Gündem bu değil az önce anlattıklarım gündem" dedi.
"6 HAZİRAN 2016'DA BİR İDDİANAMEDE BİR SAVCI, ÇOK NET BİR BİÇİMDE FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ TARİF EDİYOR"
"Kontrollü darbe"ye ilişkin bir soru üzerine Tezcan şöyle konuştu: "6 Haziran 2016'da bir iddianamede bir savcı, çok net bir biçimde FETÖ terör örgütünü tarif ediyor. Devlet içerisindeki gücünü ve örgütlenmesini tarif ediyor. Silahlı kuvvetler içindeki örgütlenmesini tarif ediyor. Darbe yapmaya hazırlanıldığını söylüyor tespit etmiş. En son 'Darbe tehdidi açık ve yakın bir tehdittir' diyor. 15 Temmuz darbe girişiminden 39 gün önce bunları söylüyor. Savcının bunu 39 gün önce iddianameye kaydetmesi demek en az 5 ay önce savcının bunu tespit etmiş olması demektir. Savcı bunu tespit etmişse, istihbarat birimlerinin bir, iki yıl önceden bunu biliyor olması demektir. Görüyoruz ki bütün bunlar bilindiği halde alınması gereken önlemler alamamıştır. Çok veri var. Önümüzdeki günlerde de çıkacak bunlar.
ADİL ÖKSÜZ'ÜN KİM OLDUĞU BİLİNİYOR. MASAK'IN TAKİBİNDE OLAN BİR PARA VAR
Adil Öksüz'ün kim olduğu biliniyor. Adil Öksüz'e Kaynak Holding'in ortaklarından ve FETÖ soruşturmasından aranan birisi, 234 bin lira eski para ile para gönderiyor. Bu paranın kayıtları MASAK raporlarında belli. MASAK'ın takibinde olan bir para. 2014 yılında gidiyor bu para. Ama her nedense bu paraya dayanarak Öksüz takibe alınmıyor. Diğer FETÖ imamı Kemal Batmaz'ın ortaklığı var bu şirketlerde. 2014'te soruşturma başlatılmış ama Batmaz ile ilgili herhangi bir yurt dışı yasağı yok. Öksüz ve batmaz günlerce gidiyorlar 15 defa beraber Amerika'ya gidip gelmişler. Ciddi bir devlet bunları takip eder darbeyi önceden öğrenir. Buna göre de derdest eder darbecileri. O zaman 250 şehidimiz olmaz 2972 gazimiz olamaz. Bu kadar kan akmaz. Onun için bir halkın 15 Temmuz'u bir sarayın 15 Temmuz'u diyoruz.
ÇOK AÇIK DARBE ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR, ÖNLENMEMİŞTİR, SONUÇLARINDAN YARARLANILMIŞTIR
Çok açık darbe öngörülmüştür, önlenmemiştir, sonuçlarından yararlanılmıştır. 20 Temmuz darbesi yapılmıştır. Darbe fırsatçılığı yapılmıştır. Altını böyle dolduruyoruz. Kimse kendi arzusuna göre bu sözün altını doldurmasın. Adını yanlış koydunuz denebilir o başka bir iş. Onu bilmeyiz. Biz bunu böyle dolduruyoruz. Ne yazık ki çok büyük bir ihmal vardır. Ya da başka bir şey vardır. Ama önceden bilinen bir darbe girişimi, harekete geçmeden önce durdurulmamıştır. Problem buradadır."
Mustafa Destici: Memur zammı atletle kahvaltı kadar gündem olmadı
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği