Meslek örgütlerinden Cumhuriyet iddianamesine tepki: Özgürlük katledildi
Basın meslek örgütleri Cumhuriyet Gazetesi’ni susturma operasyonu kapsamında tutuklanan gazetemiz yazar, çizer ve yöneticileri hakkında hazırlanan iddianameye tepki gösterdi.
Meslek örgütleri basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığına dikkat çekerek, ‘iddianamenin kabul edilemez’ olduğunu söyledi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi:
Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarları için aylar sonra hazırlanan iddianamede, yayın politikası bile suç konusu haline getirilmeye çalışılırken, görevi sadece ulaştırma olan üyemiz Yavuz Yakışkan’ın gözaltına alınması suçlamaların ne kadar ciddiyetten uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Cumhuriyet gazetesi, halkın haber alma hakkını gerçek habercilik sorumluluğuyla yerine getirirken, iktidarın ve tarafsızlığını yitiren yargının haksız, hukuksuz suçlamalarıyla hedef haline getiriliyor. Sendikamızın 50 yılı aşkın süredir örgütlü olduğu Cumhuriyet gazetesine yönelik basın özgürlüğünü tehdit eden bu uygulamalara son verilmesini istiyoruz. Basın ve ifade özgürlüğünün tümüyle yok edilmesine neden olacak hukuk dışı suçlamalar ve davalar sona ermeli. Medyaya ve Cumhuriyet’e baskıya son verin.
DİSK BASIN-İŞ:
Cumhuriyet’in tutuklu 11 çalışanı hakkında ancak 156 gün sonunda yazılabilen iddianameyi, Türkiye’deki yargının geldiği dehşet verici nokta olarak okuduk. Hayali suçlamalar ve asılsız iftiralar üzerinden yazılan iddianamenin “kamu hizmeti yapan ve hakikat peşinde olan gazeteciliğin” öldürülmesini hedeflediği açıktır. Gazetecilik mesleğini ve 11 tutuklu Cumhuriyetçi’yi “tutsak almaya” yönelik bu iddianamenin kabul edilmemesini, tutuklu meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. İddianamede ele alınan ve suç olarak gösterilmeye çalışılanlar haberdir, arkadaşlarımız da gazetecidir. Onları mahkum etmek için kimi tanık ifadelerine karşı, arkadaşlarımızın gazeteciliğine tanığız.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD):
Yoğun tepkinin de etkisiyle beş ayın ardından ancak ortaya çıkartılabilen iddianame, meslektaşlarımıza yönelik hukuki nitelikli ciddi hiçbir suçlama içermediği gibi Cumhuriyet’e yönelik yargısal sürecin aslında siyasi bir operasyon olduğunun açık belgesidir. ‘Savcılar tarafından yazılacak ancak hukuki nitelik taşımayacak bir iddianame nasıl olur?’ diye sorulursa, tartışmasız en güzel örneklerden biri olacak bu metin, ‘Türk Milleti’ adına yetki kullanan makamların yargı süreçlerini artık millet adına değil, bir grup adına işlettiğinin göstergesidir.
Basın Konseyi:
Cumhuriyet yazar ve yönetcileri hakkında beş aylık tutukluluktan sonra gelen iddianamede somut bir delilin bulunmadığını görüyoruz. Tutukluluğun bir an önce bitirilmesi gerektiğini bir daha hatırlatıyoruz. Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin iddianamesi nihayet ortaya çıktı. Ancak hukukçuların beyanlarından da anlıyoruz ki, sanıklar hakkındaki iddiaları kanıtlayacak tek bir somut delil yok. Gazetecilerin haber kaynakları ile yaptıkları normal telefon görüşmeleri, iddianameye delil olarak konulmuş. Cumhuriyet Gazetesi’nin 11 mensubunun uzun tutukluklarına bir an önce son verilmeli.
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Ölüm nedeni belli oldu
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü