Adalet Bakanı'nın, Atatürk ve İnönü örneği Meclis'i karıştırdı

<video:657836>

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulu'ndaki anayasa değişiklik paketi teklifi hakkında hükümet adına bir konuşma yaptı. Bozdağ, Meclis’e gelen teklifin “Atatürk anayasalarına dönmek” olduğu savundu.

Bozdağ konuşmasında 'rejim değişikliği' eleştirilerine yanıt vererek "Bu teklif rejim değil hükümet değişikliği teklifidir. Parlamento kaldırılmıyor, güçleniyor" dedi. Bekir Bozdağ'ın konuşmasından öne çıkan satır başları ve ardından yaşanan gerginlik şöyle gelişti:

TÜRKEŞ REFERANSI

“Merhum Alpaslan Türkeş, tek başlı yürütmeyi hayırlı gördüklerini ifade etmişlerdir. Bu tartışmalar uzun yıllar sürdü. Bu noktayı koymak parlamentonun elindedir.

BİR ŞAHIS MESELESİ DEĞİL

Bir şahıs meselesi değildir. Bir şahsın yürütmenin başına gelmesi değildir. Bu bir memleket, devlet meselesidir. ‘OHAL döneminde anayasa değişikliği görüşülemez' bu doğru bir yaklaşım değildir. Bu gazi Meclis 1920 Anayasasını yürürlüğe koymuştur. ‘Kurtuluş savaşı var, sonra Anayasaya bakarız' dememiştir. Birini çözmeden öbürüne geçmeyelim dersek meseleleri çözemeyiz.

KÖPRÜYE DE HAYIR DEDİLER

Bazıları her değişim olduğunda karşı duruyor. Boğaz köprüsüne ‘hayır', halk cumhurbaşkanı seçsin ‘hayır' Önleme imkanı oldu mu? Hayır. Bundan sonradan da olmayacak.

REJİM DEĞİŞMİYOR

Rejim değişikliği değil hükümet sistemi değişikliğidir. Rejim değişikliği söz konusu ise Cumhuriyetin niteliklerini değiştiren düzenleme olması lazımdır. Bunu açıkça ifade etmekte fayda görüyorum. Anayasanın ilk 4 maddesinde doğrudan, dolaylı bir değişim var mı, yok. Bu teklif ne yapıyor? Cumhuriyetin demokratik ve hukuk devleti niteliklerini güçlendiriyor.

VATANA İHANET DIŞINDA SORUMLULUĞU YOKTU

Cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu yoktur. Vatana ihanet dışında sorumluluğu yok. İşlediği suçlarla ilgili sorumluluk getiriyor. Bu hukuk devletini güçlendirir, zayıflatmaz. Kararnamelerle ilgili çok önemli değişiklik var. Yeni düzenleme ile kararnamenin belli şartlar altında çıkacağı ifade ediliyor. Meclis denetimi zorunlu tutuluyor. Görüşülmeyen kararname kendiliğinden düşüyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını Cumhurbaşkanı seçiyor. Teklif değişiklik yapmıyor. Yeni dönemde bunu muhafaza etmesi mi hukuk devletini zayıflatıyor. Parlamenter sistemde uygun, Cumhurbaşkanlığı sisteminde olmaz doğru olur mu?

SANKİ MECLİS KAPANIYOR HAVASI

Sanki yasama yokmuş gibi, Meclis kapanıyor gibi hava veriliyor. Meclis daha da güçlendirilmekte. Bu teklifte parlamento kaldırılıyor mu? 550 vekil 600'e çıkıyor. Gruplar var mı var? Yeni sistemde daha da güçlü olacak.

MECLİSE FESİH YETKİSİ

Meclisi feshedecek Cumhurbaşkanı. Bugünkü şartlarda fesih yetkisi var mı, var. 7 Haziran'da karar verdi mi? Verdi. Parlamentonun Cumhurbaşkanını seçime götürme yetkisi var mı? Şimdi ne getiriyor bu teklif, Cumhurbaşkanına karşıkorunaksız parlamentoyu korunaklı hale getiriyor.

<video:657815>

MUSTAFA KEMAL, İNÖNÜ ÖRNEĞİ

Partili Cumhurbaşkanı olur mu? Türkiye'nin yeni tanıştığı bir şey mi? Mustafa Kemal partili mi, milletvekili, genel başkan mı? İnönü partili mi, milletvekili ; genel başkan mı, Cumhurbaşkanı mı? ne oldu, tarafsızlığına halel mi geldi? Bakanlar partili, milletin tamamını temsil ediyor mu, ediyor. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı partili olunca kıyamet kopacak. Meclis başkanına hak gördüğünüzü Cumhurbaşkanına hak görmemek çifte standarttır.

ATATÜRK ANAYASASINA DÖNÜŞ

Milletin iradesiyle iktidara gelemeyeceğini görenler, partisiyle ilişiğini kesenler milli iradeyi kontrol için getirdiler. Bizim yaptığımız Atatürk Anayasasına dönmektir.”

GÖK: SİZ HANGİ BOZDAĞSINIZ?

Bozdağ'ın eleştirilerine cevap veren CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, “Sayın Bozdağ'ın çeşitli şapkaları var. Bir gün bir başka şapkayı giyiyor, bir gün başka şapkayı giyiyor. 2010 yıldındaki anayasa değişikliğini savunurken çok hararetli savunmalar yapıyor. O anayasa değişikliği üzerine kurulan HSYK ve AYM üyelerinden sonra burada Gülen'e saldırıyor ama aynı Bekir Bozdağ, biz bu kürsüde, 'Fethullah Gülen terör örgütü' dediğimizde Fethullah'a sahip çıkan bir Bozdağ.

Bekir Bozdağ, siz İsmet Paşa'yı tanımamışsınız. İsmet Paşa, bundan 70 sene önce demokrasi dersi verdi. 'Ben Cumhurbaşkanı olursam partimle bağımı kesiyorum' diye CHP'nin 73'üncü tüzüğünü değiştirdi. İsmet Paşa'nın etrafını sarmışlardı, 'Paşam, partiyi de bırakma Cumhurbaşkanlığı'nı da bırakma' demişlerdi. İsmet Paşa onlara şu cevabu verdi, "Arkadaşlar, Cumhurbaşkanı olduğum sürece parti başkanlı olmam mümkün değil. Kendinize yeni bir başkan bulun" dedi. 70 yıl önceki İsmet Paşa'ya bak, şimdiki Bozdağ'a bak. Siz hangi Bekir Bozdağsınız, Gülen'i eleştiren mi, onu savunan mı?” diye sordu.

Bozdağ bu sözlere, “Bizim çok güzel deyimlerimiz var. Sıkıştığı zaman müflis tüccar eski defterleri karıştırır. Oradan imdat arıyorsunuz. O defterler sizin imdadınıza yetişmez” cevabını verdi.

"ÖNCE KAOS SONRA İÇ SAVAŞ ÇIKAR"

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Bozdağ'a şu yanıtı verdi:  “Biz 1923-1950 arasında demokrasi var dedik mi? O dönem CHP parti devletidir. O dönem eleştirdiğiniz parti devleti yerine devlet partisi inşa ediyorsunuz. Önce kaos çıkar sonra iç savaş çıkar.