Kılıçdaroğlu, Karaman'daki gibi yasadışı evlerin rakamını verdi: 10 bin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sayın Davutoğlu'na asıl sorumu soruyorum; Sayın Davutoğlu bu yasadışı evlerden kaç tane var? Bana gelen bilgi 10 binin üzerinde. O çocuklara ne ders veriliyor? Cumhuriyet düşmanlığı mı öğretiliyor? Bunun üzerine sonuna kadar gideceğiz. Bütün kirli çamaşırları orada ortaya çıkaracağız" dedi.
<video:506443>
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
- Pakistan'da lünaparka saldırdılar. Bombalar patlatıldı. Pakistan'ın bizim için ayrı bir yeri var. Kurtuluş Savaşımızda kendi aralarında para toplayıp Mustafa Kemal'e göndermişlerdi. Biz de şimdi o kardeşlerimizin yanındayız.
- CHP İl Başkanımızı takip ediyorlar. Adına Osmanlı diyorlar. Osmanlı namuslu adamdır, mert adamdır. Siz hırsızlıktan yanasınız.
- İl Başkanımıza saldıranlara sesleniyorum. Size tasma takanlara güvenmeyin, sonuna kadar peşinde olacağız.
- Nereden besleniyor bu şiddet? Bunun önüne geçmek zorundayız.
- Saldırıyı yapanları Düzceli kabul etmiyoruz. Namuslu insanların korkudan sokağa çıkmaya korktuğu bir süreci yaşıyoruz. Bütün bu olayların temelinde bozulan ahlaki kurallar var. Toplumda ciddi bir yozlaşma başladı. Bütün bunların tamamı üzülerek ifade ediyorum müslüman adı altında yapılıyor. Şiddet asla müslümanlıkta yoktur. Sevgi ve hoşgörü üzerine inşaa edilmiştir Anadolu müslümanlığı.
- Siyasetçi ahlaklı olur. Parlamentoya ahlaklı, kul hakkı yemeyen insanlar gelsin. Siyasi ahlak yasasını biz özellikle bunun için istiyoruz.
- Şehit gelir anne ağlar, çocuğu işsizdir anne tasalanır. Ve bu kadına kalkıp biz şiddet uyguluyoruz. Cennet anaların ayakların altında diyor sevgili peygamberimiz. Ülke yönetilmiyor. Bakın uyuşturucu yaygınlaştı. Her 5 evlilikten biri boşanmayla sonuçlanıyor.
- Çocuklara cinsel istismar yüzde 434 oranında artmış. Bir toplumdaki yozlaşmayı bundan güzel anlatan istatistik yok. Böyle bir istismarla muhatap oluyorlar.
- Karamandaki olay. Birgün Gazetesi yazdı olayı tüm Türkiye öğrendi. Biz ne yaptık milletvekillerimizi gönderdik. Çocuklarımızı ve ailelerini koruyun dedik. 2 gerçek ortaya çıktı: birisi şu; o yurtların kime ait olduğunu oradaki hiç bir kamu görevlisi söyleyemiyor.
- Bunlar kimin? Kim tuttu bu yurtları? İkinci gerçek, dernekler ve vakıflar ilk ve orta öğrenim düzeyinde yurt açamazlar çünkü yasak. O zaman yasaksa yurt açılamıyorsa bunlar bu öğrenci yurtlarını kimler açtı?
- Bakanların yaptığı açıklamalar var. 22 Mart. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Buna bir kez rastlanması hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumu karalamaya dönüşmemeli. Yav sana ne? O savcının işi. Çocuklara da sahip çıkmıyor. Utan utan sen bir annesin. Nasıl böyle bir dil kullanırsın?
- 45 çocuğa tecavüz edilmiş bu kalkmış hala paralel yapı diyor. Abisi ne diyordu ne istediniz de vermedik diyordu. Sana adam gibi soruyorum; onlar ne istediler siz ne verdiniz? Anlatamaz çünkü abisi izin vermez. Kalkıyor ilgili vakfı övüyor. Bekle bir sonucu bekle. Övmek savcıya gözdağı demektir. Vakıf ve Dernek hakkında bir şey yapma demektir.
- O çocuk evlerini paralel yapı mı açtı ey Davutoğlu? Daha önce tecavüzden mahkum olmuş birisi bu vakfın etkinliğine davet ediliyor. Sen suçlusun kardeşim. Suçunu başka birisinin üzerine atma.
- Milli Eğitim Bakanı 26 Mart'ta konuşmuş. Soruşturmalarımız devam ediyor demiş. Milli Eğitim Bakanı olarak ne yapmamız gerekiyorsa onu yapıyoruz diyor. Yasaların sana verilen görevi yerine getirmiyorsun. Bu işin asıl sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığıdır. Biz çocuklarımızı Milli Eğitim'e emanet ediyoruz.
- Anayasa'dan bir örnek; madde 41; ailenin korunması ve çocuk hakları. Diyor ki "Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.
- 42. madde: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır."
- Sayın Davutoğlu'na asıl sorumu soruyorum; Sayın Davutoğlu bu yasadışı evlerden kaç tane var? Bana gelen bilgi 10 binin üzerinde. O çocuklara ne ders veriliyor? Cumhuriyet düşmanlığı mı öğretiliyor? Bunun üzerine sonuna kadar gideceğiz. Bütün kirli çamaşırları orada ortaya çıkaracağız. Türkiye bu ayıptan kurtulmazsa binler yeni mağdur çıkacaktır.
- Sana soruyorum Davutoğlu kim teröristten yana?
- Siz hangi gerekçeyle bunlara dokunmayın dediniz, hangi gerekçeyle valiler izin verdi.
- Şehirlere 200 ton bomba yerleştirdiler diyor. Onlar bu bombaları yerleştirirken CHP mi iktidardaydı? Bunlar olurken sen nerdeydin Başbakan değil miydin?
- Çıktılar bunu televizyonda da açık açık söylediler. Biz valilere emir verdik, PKK'ye dokunulmayacak diye. Neredeyse terör örgütüne terör örgütü demek bile suç oldu.
- Davutoğlu kendine güveniyorsan kurmaylarını da al yanına bir televizyon programına çıkalım. Cesaret et valla üstüne gelmeyeceğim. Kim milletten yana, kim teröristten yana görelim.
- Bizim tavrımız gayet açık ve nettir. Biz vatandaştan yanayız. Türkiye Cumhuriyetinin hakkını sonuna kadar savunuruz.
- İki gazeteci haber yaptı diye hapse konuldu. Haber yanlış da değildi. Anayasa Mahkemesi serbest bıraktı. Vay sen misin serbest bırakan. Önce Anayasa Mahkemesinin kararını kabul etmiyorum dedi. Yetmedi ben de tarafım dedi. Yetmedi MİT de taraf olsun dedi. Bu dava demokrasinin yargılandığı bir dava. O nedenle konsoloslar yalnız bırakmadı. Çünkü onların ülkesinde demokrasi var.
- Her konuda konuşan kişi Cumhurbaşkanı olamaz. Gerekli olduğunda konuşur Cumhurbaşkanı.
- Devleti soyanlar yüce makamlarda doğru haberler yapanlar mahkemede!
- Rıza Saraf da tutuklandı. Söylemiştim birilerinin gecesi uyuması zor. Onun bakaları senin önünde yatarım dedi. Erdoğan Zarrab'ı hapishanede ziyaret eder herhalde, arkadaşlıkları var.
- Ayıptan Türkiye'yi temizlemenin yolu 17/25 davasını açarak. Tutuklandı ama bizim ile ne ilgisi var dediler. Size bir hikaye anlatacağım:
- 1 Ocak 2013: Gana'dan bir kargo uçağı Türkiye'ye gelir. Gümrük memurları 'ne var' diye sorar. '1,5 ton doğal taş' var diye belgeler düzenlenir. Kontrol ederler 1,5 ton altın vardır. 'Yanlış beyan, kaçakçılık var, altına el koyacağız' derler. Bakanlar seferber olurlar.
- 8 Ocak 2013: Gana'da düzenlenen sahte belgeleri Türkiye'de değiştirirler, gümrüğe teslim ederler.
- 18 Mart 2013: Müfettiş raporuna baskılar var. Raporda 'Bu durumda Gana'da düzenlenen belgelerin gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılıyor' diyor. Açıkça sahte diyor. 'Gelen altınların Bebek Zencani ile ilişkisi olduğu görüldü' diyor. İran idama mahkum etti, biz ne yaptık?
- 16 Şubat 2013: Devletin gözünün önünde 14,6 milyon liralık altın çalınıyor. Kimsenin haberi yok. Aslında herkes biliyor.
- 17 Şubat 2013: Kaçak uçak Dubai'ye hareket ediyor. Transit geçiş diyorlar. Belgelerde adres var. Gana'dan İstanbul'a mesafe 7354 kilometre geliyor. Yakıt ikmali yapıyor, Dubai'ye gidiyor. Gana'dan Dubai'ye gitseydi, 2992 kilometre.
- Sayın Davutoğlu'na soruyorum. Namuslu adamsan Türkiye'yi bu kirlilikten kurtar.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'