Siyah kadının keskin isyanı
Bu kadar pürüzsüz, bu kadar keskin ve en tiz notaları bile hiç zorlanmadan basan, bu kadar sınır tanımayan bir ses muhtemelen gelmemiştir. Teknik kusursuzluk Ella’ya aitti belki ama sınırsızlık kesinlikle Aretha’nındı. Lady Soul erken sayılabilecek bir yaşta, 76 yaşında aramızdan ayrıldı.
20. yüzyılın en güçlü kadın vokallerinden biri olan Aretha Franklin kendinden sonra gelen hemen her şarkıcıyı da derinden etkiledi. Bugün ‘Diva’ olarak geçinenlerin büyük bir kısmı çocukluk hayallerinde Aretha olmak isteyen amatörlerdi. Aretha’nın sesi her anlamda benzersizdi. Bu kadar pürüzsüz, bu kadar keskin ve en tiz notaları bile hiç zorlanmadan basan, bu kadar sınır tanımayan bir ses muhtemelen gelmemiştir. Teknik kusursuzluk Ella’ya aitti belki ama sınırsızlık kesinlikle Aretha’nındı. Onu R&B ve Soul başta olmak üzere tüm müzik türlerinde gerçek bir efsane yapan şey de bu sınır tanımayan özelliğiydi kuşkusuz. Sadece sesiyle değil üstelik.
Politik duruş olarak ‘Respect’
Aretha Franklin’in imza parçalarından biri olan “Respect”in aslında ona değil de Otis Redding’e ait olduğunu çoğu kimse bilmez. Redding’in de bir seferinde “Bu kız parçamı çaldı” dediği ve artık Aretha ile özdeşleşen parça hiç şüphesiz onun politik yanının da bir yansımısa oldu. Redding’in versiyonunda siyah bir adamın ‘saygı’ talebini dillendirdiği ırkçılık karşıtı bir parçayken, Aretha’nın versiyonunda öncelikle bir kadının ve hemen ardından siyah bir kadının, hem de alabildiğine keskin bir isyanı haline geldi. Üstelik Redding’e kıyasla çok daha tehditkâr bir tavrı vardı Aretha’nın; hak verilmez alınır sözünü hatırlatırcasına söylüyordu şarkıyı ve o sözünü ettiği ‘saygı’yı göreceğine emin oluyordunuz. Kocasından, sokaktan, beyazlardan, erkeklerden ve tüm dünyadan... Dedik ya, sınır tanımıyordu. Rock’n Roll Hall of Fame’e kabul edilen ilk kadın sanatçı unvanıyla da sınırları yıkıyordu; 1968’de Time dergisinin kapağında yer alan ikinci siyah kadın olarak da.
Siyahlara özgürlük
Aretha’nın politik tarafı hayatında da öne çıkıyordu. 1970’de siyah kadın aktivist Angela Davis, iddiaya göre, Kaliforniya’daki bir hapishanede tutuklu bulunan bir grup mahkûmun kaçırılmasında kullanılmak üzere silah satın alınırken yakalanmıştı.
Olayın ardından bir dergide Aretha Franklin’in “İster 100 bin dolar olsun, ister 250 bin dolar” kefalet parasını ödemeyi teklif ettiği yazacaktı. “Angela Davis serbest kalmalı. Siyahlara özgür olacak” diyen Franklin, “Ben de hapse girdim (Detroit’te huzuru bokmak suçundan) ve biliyorum ki size huzur verilmiyorsa huzuru bozmalısınız. Hapishane cehennemdir. Eğer mahkemelerimizde biraz olsun adalet varsa Davis özgür kalmalı; komünizme inandığım için değil, siyah bir kadın olduğu için ve siyahlara özgürlük istediği için söylüyorum bunu.” Bundan neredeyse 50 yıl önce söylenmesi çok da kolay olmayan sözler bunlar, takdir edersiniz ki.
Babası bir aktivistti
Aretha Franklin’in babası, Baptist din adamı C.L. Franklin 1963’te Detroit’teki Özgürlüğe Yürüyüş eylemini organize eden kişiydi. Bu, o zamana kadar ABD’de düzenlenmiş en büyük sivil haklar eylemiydi. Martin Luther King iki ay sonra Washington’da düzenlenecek büyük yürüyüşten önce “Bir Rüyam Var” konuşmasının ilk versiyonunu burada sunmuştu.
Ahmet Ertegün’le başlayan yükseliş
Din adamı olan babasının görev yaptığı kilisenin korosunda başladı şarkı söylemeye Aretha, henüz küçük bir kız çocuğuyken. “Sanırım babam çok yetenekli bir çocuk olduğuma inanmıştı” diye hatırlıyor o günleri ve şöyle devam ediyor:
“Bir çok konuda beni eğitti. Farklı farklı plaklar dinletir, piyanoda onları çalıp çalamayacağımı görmek isterdi. Clara Ward gibi birçok önemli vokalisti de yine bana ilk dinleten o olmuştu.”
Gospel şarkılarla başlayan şarkıcılık macerası kısa sürede profesyonelliğe evrildi ve Aretha, ilk kontratını Columbia ile imzaladı. Ne var ki Columbia ona istediği çıkışı sağlamaktan uzaktı. Aretha’nın asıl kariyeri Ahmet Ertegün’ün efsane plak şirketi Atlantic ile uçuşa geçecekti.
Atlantic yılları
Söz Ertegün’de: “Nino Tempo bana hep Aretha Franklin’den söz edip duruyordu. En sevdiği şarkıcıydı. Columbia’da 5 yıl geçirdikten sonra boşa çıktı ve hemen sözleşme imzalamak için peşine düştük. Jerry beni arayıp Aretha’yı bağladığını söylediğinde Avrupa’daydım. ‘Tanrım’ dedim, ‘Muhteşem’. Jerry onu kayıt için Mucsle Shoals’a götürdü. Sonra New York’tan müzisyenler getirdik ve tarihi kayıtlar yaptık, asla ölmeyecek müzikler... Wexler, Mardin ve Dowd -her biri formunun zirvesindeydi o zamanlar.”
‘Hiç hitim yoktu’
Atlantic’e geçişini Aretha Franklin ise şöyle hatırlıyor:
“Atlantic ile yaptığım ilk kayıt “I Never Loved A Man” şarkısıydı. Ben sözleşme imzaladığımda Atlantic çok revaçtaydı. Ondan önce 5 yıl Columbia’daydım ve hiç hit parçam olmamıştı. Radyoda çalınıyordum, eleştiriler de iyiydi ama hiç hitim yoktu.”
Atlantic’in o sıralardaki en önemli yapımcılarından Jerry Wexler bu ‘hit’ parça sorununu çözen kişi oldu. “Ray Charles’ın başlattığını Aretha sürdürüyordu. Yani Gospel’in sekülarisyonu... kilise ritimlerinin, kilise kalıplarının ve en önemlisi kilise duygusunun kişisel aşk şarkılarına dönüşmesi” diyen Jerry Wexler güneyli soul sound’u ile Aretha’nın güçlü gospel vokallerinin nasıl bir kombinasyon oluşturacağını hissetmişti. Ertegün sözünü ettiği tarihi kayıtların birçoğunda da yapımcı olarak onun imzası vardı: “Respect”, “Chain of Fools”, “(You Make Me Feel Like) A Natural Woman”...
Sayılarla Aretha
1. Rolling Stones dergisinin ‘Tüm zamanların en iyi 100 şarkıcısı’ listesindeki yeri
18 Kazandığı Grammy Ödülü
42 Stüdyo albümü
112 Billboard listesine giren şarkı
75.000.000 Albüm satışı
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- İhraç talebi ile disipline sevk iddiası!
- CHP'den 'İmamoğlu' çağrısı
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- Çok konuşulacak 'Kabine değişikliği' kulisi
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü