Sıskalar ve Şişkolar...
Descartes’in meşhur sözüydü: “En iyi bildiğinden şüphe et!” Deseler ki, Kanada’nın iki komşu eyaleti birbirine savaş ilan edecektir, güler geçersiniz. Siz şimdi, Kanada eyaletleri arası savaş olur mu hiç, olmaz öyle şey diyorsunuz, fakat siyaset bilimciler ve askeri uzmanlar tam tersini söylüyor. Kanada’nın 10 eyalet devletinden ikisi, batı yakasında Alberta ve onun komşusu Saskatchewan arasında bir savaş olasılığı an meselesidir, şaka değil! Bu iki kardeş eyalet arasındaki sorun, daha zengin olan Alberta’nın aralarında inşaat, madencilik, tarım yapan yatırımcı şirketleri araçlarındaki ticari plakanın Saskatchewan hükümeti tarafından 2017 yılında yasaklanması üzerine patlak verdi.
Saskatchewan kısa süreli giriş çıkışlar hariç eyalette çalışan yabancı eyaletin araçlarında yerli plaka uygulamasını talep ediyordu. Bütün dertleri yılda hepi topu toplam 5 milyon dolar etmeyen araç plakası resmi harçlarını elde etmek üzerineydi... Federal Trudeau hükümeti ise “yapma etme! 5 milyon dolarcık ne ki, ben sana verivereyim, aranızda bunun için hır gür etmeyin!” dediyse de dinletemedi.
İki eyalet arasında başlayan plaka krizi, savaş ihtimallerini gündeme getirdi. Kanada’yı huzur ve düşlerin ülkesi sanan, herkesin gelmeye can attığı bu devletin iki küçük eyaleti arasında savaş senaryoları The National Post, Globe&Mail gibi ülkenin en sözü geçer gazetelerinde bile kıyaslamalı biçimde ele alındı.
Son iki senede, söz dönüp dolaşıp halen çözümlenmemiş plaka vergisi anlaşmazlığına dayanıyor. Alberta’nın İngiliz birliklerine ev sahipliği yaptığı için muazzam tank taburlarına sahip ve ayrıca hava indirme tugaylarında Kanada içinde 1 numara olduğuna kadar şaşırtıcı açıklamalar yapılmaktaydı. Bir federasyon cumhuriyeti içinde böyle şey olmaz, diyen çıkmadı. Tam tersine Saskatchewan’ın güçsüzlüğü, asimetrik durumu ortaya serildi ki, bu eyaletin 1 milyonu azıcık geçen halkı için tam bir moral bozukluğuydu. Bu arada Saskatchewan’ın Türkiye büyüklüğünde olduğunu hatırlatmalıyız. Alberta’nın nüfusu da öyle ahım şahım sayılmasın; 3 çocuk talimatı burada yok! Hepsi 4 buçuk milyon.
Caddeyi bölen sınır...
Fakat Alberta’nın seferberlik halinde asker sayısı 1 buçuk milyonu geçiyor, genç nüfus! Saskatshewan ise yaşlı amcaları toplasa bile 300 bini geçemiyor. Üstelik Kanada merkezi hükümeti Saskatchewan’a askeri imkân tanımamış, yeterince silahı yok. Saskatchewan halkının bir gerilla direnişi yapabilmesi de coğrafya ve topoğrafyası nedeniyle imkânsız; tek bir tepesi bile yok, dümdüzdür. Hatta derler ki, Saskatchewan’da bir köpek koşmaya başlasın, üç gün sonra uzaktan kuyruğu görülür. O halde Alberta komşu eyaleti işgal edebilir.
Ben Albertalı-başkenti Edmontonlu olduğum için bundan şovenist bir haz çıkarıyor değilim ama aynı dili konuşan, aynı kültürde, aynı federal cumhuriyete ve üstelik İngiliz Kraliçesi II. Elizabeth’e bağlılık yemini etmiş bu eyatlerin savaşması akıl alsa bile havsalanın almayacağı bir şeydir, şaşkınlıkla yazıyorum.
Böyle bir savaş ihtimali gerçeğe dönerse, hiç kuşkusuz merkezi Kanada Federal Ordusu’nun duruma müdahale edeceğinden hemen herkes emindir; o yüzden savaş senaryoları pek ciddiye alınmaz, lakin konuşulmadan da durulmaz.
İki eyalet arasında kurşun kalemle yukarıdan aşağıya doğru dümdüz çizilmiş sınırın tam ortasında yer alan Llyodminster kenti bu ayrı gayrılığın bir sembolüdür. Savaş ihtimalini test edebileceğiniz yerdir; şimdi okuyunca bu ihtimalin ihtimal dahilinde olduğunu göreceksiniz. Lloydminster kenti 1903’te buraya yerleşen Albertalı ve Saskatchewanlı halk tarafından kardeş şehir olarak kurulmuş. Sınır harita üzerinde çizili, o çizgi bir cadde olarak kentin tam ortasından geçiyor; iki tarafa ait. Fakat caddenin sağı ve solunda kalan yerleşim bölgeleri kendi eyalet yasaları tarafından yönetilmekte. Kentin iki halkı var, birbirlerine galiba güvenmiyor olmalılar ki Lloydminster’ın iki itfaiyesi, iki acil servisi, iki polis kuvveti, iki ayrı kütüphanesi, okulları bulunuyor. Hani şaka gibi dedikleri şey, bu işte!
Elbette lazım olursa bir taraf öteki tarafın yangınına da gidiyor, ama evvela Alberta yahut Saskatchewan yangını!
Son gelişmelerden sonra bu kenti ikiye bölen ve iki eyalete egemenlik sağlayan hudut-caddeye, Kuzey Amerika’nın, ABD ve Kanada’nın en büyük sınır taşları çelikten kuleler halinde dikilmez mi, dikilir, hatta kırmızıya bile boyanır ve 60 metre yükseklikteki bu çirkin demir kazıkların üstüne helikopter, uçak çarpmasın diye çakar almaz lambalar da konulur.
Şimdi kentin ortasından bir cadde boyu dikili demir kazıklar var; Allah’tan henüz tel örgüyle araları kapatılmamıştır. İnsan bu, Ecco Homo; akıl almaz şeyler ediyor. Bütün bu saçmalıklar bana Fransız yazarı Andre Maurois’in “Sıskalar ve Şişkolar” başlıklı, güya çocuklara, fakat evvela büyüklere yönelik yazdığı fantastik romanı anımsatıyor.
Kitap rahmetli Ülkü Tamer’in çevirisiyle dilimize kazandırılmıştı; pek eğlencelidir. “Patapoufs et Filifers” adlı romanda Sıskalar Kemikistan’da yaşıyor ve Şişkolar da Göbekistan’da; sonra aralarında savaş başlıyor.
Komik şeyler velhasılı...
Diyeceğim şuncacık şeydir: Kanada diye bir ülke var, onun içinde Sıskalar ve Şişkolar da var... Dünya ne garip!
senolasenola@gmail.com
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke