‘Şiddetin dili konuşuluyor’

A Milli Futbol Takımı ile Yunanistan milli takımı arasında oynanan hazırlık maçı öncesinde, Paris’teki katliam için yapılan saygı duruşunun ıslıklanması, Yunanistan Milli Marşı okunurken yapılan yuhalamayla beraber tezahürat yapılması sadece Türkiye’de değil tüm Avrupa’da yankı buldu. Bizzat Fatih Terim’in de tepki gösterdiği bu olayları uzmanlara sorduk.

‘Rencide ediyoruz’ 

* Prof. Dr. Özcan Köknel: Ben bundan 3 sene önce ‘Şiddet dili’ isimli bir kitap yazdım. Türkiye malesef Şiddet Dili konuşuyor. Bir dilde mimikler, ses tonu, ifadeler bir düzeni oluşturur. Normal bir insan hoşlanmadığı bir durum olsa dahi bu tip bir olayda sessiz kalır, herhangi bir tepki göstermez. Biz ise hoşlanmadığımız sevmediğimiz durumlarda sessiz kalmak yerine değişik tepkiler veriyoruz. Ötekileştirecek, karşısındaki kişiyi veya toplumu rencide edecek, aşağılayacak bir tepki veriyoruz. Bu dil ne yazık ki artık sadece spor sahalarında değil her ortamda karşımıza çıkıyor. Nasıl düzelecek bunu ben de bilemiyorum.

‘Doğru değil’

* Prof. Dr. Turgay Biçer: Sporun temel felsefesi insanları bir arada tutmak, kültür yaratmak birleştirici olmaktır. Bazı insanlar sporu ayrıştırıcı bir unsur olarak kullanıyorlar. Sporun ruhuna ters bir durum. İnsanlar ötekileştirilemez. Türk insanı Avrupa’nın kendi ülkesinde yaşananlara kayıtsızlığı, bencilliğine karşı bir tepki olarak bunu yaptı diye düşünüyorum. Ancak bu doğru olan bir tavır değil. Hiçbir ülkeye toplumsal düşmanlık beslenmemeli.