Sevginin fotoğrafı

28 yıldır basın piyasasında kimi zaman fotomuhabirliği kimi zaman da yönetmenlik yapan, bugüne kadar pek çok tarihi olayı izleyen Berkin, saat 10:32’de denklanşörüne bastığı o fotoğrafı anlattı:

“O fotoğrafta sevgi var. Bize o burukluğu veren de o sevgi. O fotoğrafı çektiğim sırada meydanda farklı bir manzara vardı. Olay daha tazeydi; doğru dürüst ambulanslar bile gelmemişti. İnsanlar pankartlarla birilerini taşıyordu. Ölü insanlara kalp masajı yapan insanlar vardı. Her yerde dehşet, acı, bağırış vardı ve o manzaranın içinde birbirine sarılmış iki kişi düşünün. Her yerde acı var ama orada sevgi de var. Bu fotoğrafı diğerlerinden farklı kılan ve anlatan da”

Berkin, fotoğrafladığı iki kişinin yanında bir kişinin daha olduğunu ve onun da kadına yardım etmeye çalıştığını belirtirken, fotoğrafını çektiği kişileri tanımadığını ve durumlarını bilmediğini de söyledi. Berkin, olayın vahametenin ortaya çıkmasının ardından herkesin kaçmaya başladığını ve böylesi bir ortamda bir kadın ve erkeğin birbirine sarılmış halini gördüğünü söyledi.

Fark etmeden çektim

Berkin, fotoğrafları çekerken kendi kendine konuştuğunu söyledi: “Olayın karşısında senin de ağzından dökülüyor, sen de söyleniyorsun ister istemez. Allah allah nasıl yaparlar diye...Sen de tepki veriyorsun ama önceliğin her zaman fotoğrafı çekmek oluyor. Bir şekilde bunların paylaşılması lazım ki insanlar da acıyı hissetsin. O fotoğrafın o yüzden çok önemi var; çok fazla fotoğraf var ama onlar vahşet fotoğrafları. O fotoğrafları çekerken söyleniyormuşum. Ne dediğimi bilmiyorum ama sürekli söylenerek, ‘nasıl olur’ diyerek çekiyormuşum fotoğrafları. O kadar kolay birşey değil o. Zaman zaman karşılaştığımız şeyler bunlar.