Selanik’te Yunan panoraması

Dün gece Cannes Altın Palmiye ödüllü Shoplifters filmiyle başlayan 59. Selanik Uluslararası Film Festivali, 2018 Yunan yapımlarına ve Yunan Eşcinsel Sineması’na geniş yer ayırdı.

Selanik’te Yunan panoraması
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.11.2018 - 11:17

Selanik- Yunan Sineması 2018 bölümünde 20 uzun ve 34 kısa metraj Izleyiciyle buluşuyor. Bu kapsamlı bölümün alt başlıkları First Run, Beyond Borders ve A Second Viewing’ten oluşuyor. First Run’da başka ülkelerle yapılan ortak yapımlar ve ulusalda ilk gösterimlerini yapacak çalışmalar yer alıyor.


Free Subject (Stella Theodorakis), güzel sanatlar öğretmeni Iris, öğrencilerine serbest konulu bir ödev verir. Öğrenciler ucu bucağı olmayan sınırsız düşsel bir ortam yaratırlar. İçlerinden biri Iris’in yaşantısını hayali bir teneffüsle betimler.

Her Job (Nikos Labot), ev hanımı Panayiota ailesiyle sakin bir yaşam sürmektedir. Ekonomik krizle baş etmek için hayatında ilk kez bir Işe girer, alışveriş merkezinde temizlikçi olarak çalışır. Evdeki boğucu, tekdüze yaşamından kurtulan Panayiota yepyeni bir bireye dönüşür.

Magic Skin (Konstantinos Samaras), Nikos, Doktor Faustus’un şeytanla yaptığı gibi bir anlaşma yapar. Sahibi için yaşamsal değeri olan hayvan derisine karşı ruhunu ortaya koyar. Samaras , Honoré de Balzac’ın Tılsımlı Deri romanına radikal bakış açısıyla yaklaşır.

The Mountain Tears (Stelios Charalambopoulos), 20. yüzyılın ilk yarısında taş ustalarının zorlu yolculuklarının öyküsüdür. Evlerinden çok uzakta olan ustalar teker teker yaşamlarını yitirirler. İçlerinden sadece taş ustası Markos tıpkı Ulis gibi yoluna devam eder.

The Right Pocket of the Robe (Giannis Lapatas), yalnız bir rahip tek yoldaşı köpeğini yitirince kederi ve yalnızlığıyla başbaşa kalır. Artık bundan sonra yaşamını tek başına yönlendirmek zorundadır.

Scopophilia (Natalia Lampropoulou, Ilektra Aggeltopoulou), Internetin rontgenci doğasından ötürü Alexis istemeden bir cinayete tanık olur. Katili bulabilecek midir yoksa bu sanal tuzağa mı düşecektir?

Still River (Angelos Frantzis), Anna ile Petros. Sibirya’daki endüstriyel kasabaya taşınırlar. Anna cinsel ilişkiye girmeden gebe kalmıştır. Petros’u aldatmış mıdır yoksa bu mucizeyle kutsanmışlar mıdır ?

Beyond Borders’da Night Out (Stratos Tzitzis), Pause (Tonia Mishiuli), Sunrise in Kimmeria (Simon Farmakas), A Second Viewing’te 1968 (Tassos Boulmetis), Chinatown-The Three Shelters (Aliki Danezi Knutsen), Hollow Testament (Alexandros Evangelos Fassois), In This Land Nobody Knew How to Cry (Giorgos Panousopoulos), Kazantzakis (Iannis Smaragdis) filmleri de gösterilecek.

Yunan Eşcinsel Sineması toplu gösterimi

Etkinlik, Yunan Eşcinsel Sineması’na 1960’lardan günümüze dek uzanan 38 uzun ve kısa metrajla saygıda bulunuyor. Bu bölümde türün temellerini atan, tutucu zamanlarda izleyiciye ulaşamayan, sansür tarafından yasaklanan, gösterime giremeyen çalışmalar yer alıyor.

Eşcinsel türün kilometre taşları In the Face of Medusa (Nikos Koundouros/ 1967) ile Orestes (Vassilis Fotopoulos/ 1969), eşcinselliğin tabu sayıldığı zamanlarda erkek bedenini belirgin olarak gösteren öncü filmlerdir.

Yunan Cuntası (1967-1974) döneminde bazı yönetmenler eşcinsel kültürün ışığı altında cinsiyet klişelerini yıkan filmler ürettiler. Takis Spetsiotis’in Lisa and the other’ı (1976) Lisa Minelli’ye saygı niteliğindedir, La Belle (1977) ise soft porno endüstrisine alaycı bir anlatımla yaklaşır.

1980’lerde Yunan eşcinsel sineması sansürü altederek geniş kitlelere ulaşmayı başarır. Angelos (Giorgos Katakouzinos/ 1982) Yunan toplumunu şoke eden gerçek bir cinayet öyküsüdür. Takis Spetsiotis’in On the Cosy Side (1981) ile Meteor and Shadow (1985) filmleri 20. yüzyılın başlarında ve 1960’larda yaşayan Yunanlı şairlerin tartışmalı öykülerinden hareket ederek eşcinselliği işler.

1990’lara gelince yeni bir dönem başlar. Eşcinsellerin sorunları özgün, tutkulu, ödünsüz şekilde ele alınır. 90’ların öncü sinemacıları Constantine Giannaris, Christos Dimas ve Panos Koutras’tır. Giannaris, Trojans (1990), North of Vortex (1991), Caught Looking (1991), A Place in the Sun’da (1994) Yunanlı şair Kavafis’in yaşamını, cinsel arzularını, fantezilerini irdeler.

Christos Dimos, kısa filmlerden oluşan Four’un da (1995-1999) Aids hastalığının karanlık zamanlarını vurgular. Koutras’ın The Attack of the Giant Moussaka’sı (1999) alaycı, Iğneleyici bir kamp filmidir.

2000’den itibaren Yunan eşcinsel filmleri uluslararası festivallerde gösterilmeye başlar, LGBT derneği sesini duyurmayı başarır.k The Slow Business of Petra Going (Athina Rachel Tsangari/ 2001), kadın ile erkek arasındaki kişisel ve küresel çatışmaları vurgular.

Men Don’t Cry (Kyriakos Hatzimichailidis/ 2001), True Blue (Giannis Diamantopoulos/ 2005), I Am Gay (Nikolas Kolovos/ 2008) eşcinsellikle Ilgili sosyal dramlardır.

2000’lerden sonra Yunan eşcinsel filmleri karanlık köşelerden günışığına çıkarlar. Bu türün önemli örnekleri arasında In the Woods (Angelos Frantzis/ 2010), Diptych-The Love That Dare Not To Love (Panagiotis Evangelidis/ 2011), Venus in the Garden (Telemachos Alexiou/ 2011), Maria (Costas Zapas/ 2011), The Guide (Zaharias Mavroeidis/ 2011), Fuck Freud (Adam Karypidis/ 2012), 7 Kinds of Wrath (Christos Voupouras/ 2014), Kaliarde (Paola Revenioti/ 2014), Obscuro Barocco (Evangelia Kranioti/ 2018) bulunmaktadır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler