Selam Tevhid Kumpas soruşturmasında yeni iddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmada, 10'u tutuklu 11 şüpheli hakkında yeni bir iddianame daha hazırlandı.
"Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması"nın (FETÖ/PDY) "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve 2 vergi müfettişinin de bulunduğu 10'u tutuklu 11 şüpheli hakkında yeni bir iddianame daha hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmada elde edilen yeni deliller doğrultusunda yeni bir iddianame tanzim edildi.
İddianamede, aralarında eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve vergi müfettişlerinin de bulunduğu 10'u tutuklu 11 şüpheli yer alıyor.
İddianamede şüpheli Yılmazer hakkında ''silahlı tero¨r örgu¨tu¨ kurma veya yo¨netme'', ''devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme'', ''suc¸ uydurma'', ''resmi belgede sahtecilik'', ''özel hayatın gizliligˆini ihlal'', ''Tu¨rkiye Cumhuriyeti Hu¨ku¨metini ortadan kaldırmaya veya go¨revini yapmasını engellemeye tes¸ebbu¨s etme'', ''kamu go¨revlisinin resmi belgede sahteciligˆi'', ''suc¸ delillerini yok etme, gizleme veya degˆis¸tirme'', ''devletin gu¨venligˆine ilis¸kin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla ac¸ıklama'' ve ''hukuka aykırı olarak kis¸isel verileri kaydetmek'' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 50 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Aralarında 2 vergi müfettişinin de bulunduğu diğer 10 sanığın da benzer suçlardan hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasına yönelik daha önce hazırlanan iddianamelerdeki konulara atıf yapılıyor.
İddianamede, örgüt mensuplarının so¨zde Kudu¨s Ordusu Tero¨r O¨rgu¨tu¨ sorus¸turması kapsamında Cumhurbas¸kanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Binali Yıldırım, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, MİT Başkanı Hakan Fidan ile eski bakanlar, milletvekilleri, Cumhurbas¸kanı ve Bas¸bakanlık danıs¸man ve bas¸danıs¸manları, bu¨yu¨kelc¸iler, valiler, mu¨stes¸arlar, belediye bas¸kanları, Yu¨ksek O¨gˆretim Kurumu Bas¸kanı, rekto¨rler, TRT ve Anadolu Ajansı Genel Mu¨du¨rleri, genel mu¨du¨r yardımcıları ve yetkilileri de dahil kamu kurumlarının u¨st du¨zey yo¨neticilerinin telefon go¨ru¨s¸melerinin dinlenerek kayda alındıgˆı, bu go¨ru¨s¸melerin bir kısmının iletis¸im tespit tutanagˆı haline getirildigˆi, bir kısmının da kayıt altına alınarak depolandıgˆının anlaşıldığı belirtildi.
Bu kapsamda, resmi ve o¨zel telefon hatların dinlenildiği, u¨st du¨zey devlet yetkililerinin yaptıkları ve Tu¨rkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gu¨venligˆi veya ic¸ veya dıs¸ siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikteki go¨ru¨s¸meleri kayıt altına aldıkları anlatılan iddianamede, ayrıca bu go¨ru¨s¸melerin bir bo¨lu¨mu¨ herhangi bir suc¸ unsuru ic¸ermemesine ragˆmen iletis¸im tespit tutanagˆı haline getirilerek u¨st du¨zey devlet yetkililerinin so¨zde Kudu¨s Ordusu Tero¨r O¨rgu¨tu¨ ile irtibatlı go¨sterilmeye c¸alıs¸ıldığı ifade edildi.
İddianamede, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası du¨zeyde yaptıgˆı go¨ru¨s¸melerin de bulundugˆu devlet sırrı niteligˆindeki go¨ru¨s¸melerin de kayıt altına alındığı ve depolandığı aktarıldı.
Dinlemeler, MİT tırlarına uzanmış
Sözde Selam-Tevhid Kudu¨s Ordusu Tero¨r O¨rgu¨tu¨ kapsamında dinleme yapılan MI·T mensuplarının faaliyetlerinin takip edildiği anlatılan iddianamede, Bas¸bakanlık ofisinin kamera go¨ru¨ntu¨lerinden MI·T Bas¸kanı Hakan Fidan ve digˆer devlet bas¸kanlarının takibinin yapıldığı, bu bagˆlamda Ankara'da TSK'nın ic¸erisine sızmıs¸ FETO¨/PDY tero¨r o¨rgu¨tu¨ mensuplarınca so¨zde haber elamanından aldıgˆı bilgiler dogˆrultusunda 3 ayrı sorus¸turma kapsamında 7 MİT go¨revlisinin telefonlarının dinlendiği ve her faaliyetlerinin an be an kontrol altında tutulduğu vurgulandı.
O¨rgu¨t mensupları tarafından Ankara ilinden takip edilen MI·T'e ait tırların yasa dıs¸ı bomba ve mu¨himmat tas¸ıdıgˆı iddiasıyla ihbar yapıldıgˆı, ihbarın 07.30'da Adana I·l Jandarma Komutanlıgˆına yapılmasına ragˆmen Ankara’dan itibaren Adana'ya kadar jandarma ve polisin uyarılmadıgˆı, Adana'yı yaklas¸ık 50 kilometre geçtikten sonra Ceyhan gis¸elerinde durduruldugˆu anımsatılan iddianamede, FETO¨/PDY Tero¨r O¨rgu¨tu¨ u¨yesi oldugˆu iddia edilen cumhuriyet savcıları ve jandarma personelleri tarafından durdurularak arandığı, devlet sırrı kapsamındaki malzemelerin ifs¸a edildiği, bu malzemelerden numune alınması ve Tu¨rkiye Cumhuriyeti Bas¸bakanın izni olmaksızın bu numunelerin Jandarma Kriminal Merkez Laboratuvarı tarafından incelendiği ifade edildi.
Selam-Tevhid Kudu¨s Ordusu Tero¨r O¨rgu¨tu¨ sorus¸turması kapsamında du¨zenlenen ve savcılığa teslim edilen 106 klaso¨r ic¸erisinde sorus¸turma ile ilgisi olmayan ancak farklı klaso¨rlere serpis¸tirilmis¸ vaziyette El Kaide, PKK, DHKP/C terör o¨rgu¨tlerine ait degˆis¸ik sorus¸turmalara ilişkin evrakların çıktığı vurgulanan iddianamede, yapılan tetkiklerinde ise PKK/KCK dosyalarında dinleme yapılan kis¸ilerin, o do¨nemde takip edilen ve ço¨zu¨m su¨recinde I·mralı adasında tutuklu tero¨ristbas¸ı Abdullah O¨calan ile heyet ic¸erisinde yer alan kis¸iler oldugˆu belirtilerek, El Kaide o¨rgu¨tu¨ dosyalarında istihbari nitelikteki ayrıntıları ac¸ıklanan belgeler dosyaya konularak mu¨s¸teki ve magˆdurların mesnetsiz olarak bu tero¨r o¨rgu¨tu¨ ile ilis¸kilendirildiği anlatıldı.
17-25 Aralık'tan bir ay önce
İddianamede, Bas¸bakanlık danıs¸manlarının, dosya tesliminden yani 18 Aralık 2013'ten yaklas¸ık bir ay o¨ncesinde soruşturmaya dahil edildikleri belirtilerek, ''17-25 Aralık 2013 so¨zde 'yolsuzluk operasyonu' kapsamında devlet yetkililerinin dinlenmesi, operasyon hakkında bilgi sahibi olup olmadıgˆının tespiti amacıyla yapılmıştır. 17-25 Aralık 2013 so¨zde yolsuzluk operasyonu yani Tu¨rkiye Cumhuriyetinin milli unsurlarına yo¨nelik operasyonlar gerc¸ekles¸tirilmis¸ olsa idi, Selam Tevhid- Kudu¨s Ordusu Tero¨r Örgu¨tu¨ sorus¸turmasının 30 Mart 2014 sec¸imlerinden o¨nce (ocak-şubat aylarında) yapılması planlanmıştı.'' ifadesi yer aldı.
S¸u¨phelilerin kamuoyunda 17 ve 25 Aralık darbe giris¸imi sorus¸turmalarını yu¨ru¨ten Organize Suc¸larla Mu¨cadele S¸ube Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ ve Mali Suc¸larla Mu¨cadele S¸ube Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ndeki operasyonları yu¨ru¨ten s¸u¨phelilerle paralel olarak amac¸ birligˆi ic¸erisinde hareket ettikleri vurgulanan iddianamede, şüphelilerin nihai hedef olarak Tu¨rkiye Cumhuriyeti Devleti Hu¨ku¨meti Bas¸bakanını, bakanlarını ve Milli I·stihbarat Tes¸kilatı Mu¨stes¸arını, so¨zde Kudu¨s Ordusu Tero¨r O¨rgu¨tu¨ sorus¸turması kapsamında go¨zaltına almayı planladıkları ve bu sayede Tu¨rkiye Cumhuriyeti Devleti Hu¨ku¨metini ortadan kaldırmaya veya go¨revlerini yapmasını engellemeye tes¸ebbu¨s ettikleri, Fetullah Gülen'in elebaşılığını yaptığı Fetullahc¸ı Tero¨r O¨rgu¨tu¨/Paralel Devlet Yapılanması (FETO¨/PDY) gu¨du¨mu¨nde yeni bir hu¨ku¨met veya anayasal du¨zen kurmayı amac¸ladıklarının anlaşıldığı kaydedildi.
Şüpheli aldığı tekne ile kaçarken yakalanmış
Tutuklu şüphelilerden Cem Akar'ın, hakkında arama kararı bulunduğu için Türkiye'den kaçmaya teşebbüs ettiği sırada yakalandığı anlatılan iddianamede, Akar'ın konuyla ile ilgili, ''Bir internet sitesinde tekne buldum ve es¸imin u¨stu¨ne aldım. Es¸imi de ikna ettim ve 02 Eylül 2018 saat 05.20 sıralarında Sivrice Koyu'ndan denize ac¸ıldık. Akabinde yakalandık.'' dediği ifade edildi.
İddianamede, sorus¸turma kapsamında sorus¸turmayı yu¨ru¨ten cumhuriyet savcısı tarafından Vergi Denetim Kurulu Bas¸kanlıgˆından bizzat isim verilerek tutuklu şüpheliler Mehmet Sunar ve Mehmet S¸entürk’u¨n bilirkis¸i tayin edilmesinin istenildiği, dosya kapsamına zoraki yorumlarla gerekc¸esiz olarak dahil edilen magˆdur ve mu¨s¸tekiler hakkında "tero¨ru¨n finansmanı" suc¸lamasıyla rapor du¨zenlettirmek ve bu suc¸lamayla tu¨m mal varlıklarına el koymanın amaçlandığı kaydedildi.
Şüphelilerin yasal yetkileri olmamasına ragˆmen ''Tero¨ru¨n Finansmanı/Suc¸tan Kaynaklanan Malvarlıgˆı Degˆerlerini Aklama'' incelemesi yapıldığı belirtilen iddianamede, bu incelemeyi 18 Ekim 2006 tarihinde yu¨ru¨rlu¨gˆe giren 5549 Sayılı Kanun'un 19. maddesi ile go¨rev ve yetkileri du¨zenlenen Mali Suc¸ları Aras¸tırma Kurulu Bas¸kanlıgˆı'nca (MASAK) yapıldığı hatırlatıldı.
Başsavcılıkça onaylanan iddianamede, "Selam Tevhid'de kumpas" davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine birleştirilme istemiyle gönderildi. Mahkeme heyeti, iddianamenin kabulüne karar verdi. Heyetin birleştirme talebini ise ilk duruşmada karara bağlayacağı öğrenildi.
Süreç
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan 10 bin 529 sayfalık iddianamede, aralarında firari sanıklar Fetullah Gülen, Emre Uslu ile eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse ve muvazzaf subayların da bulunduğu 122 sanık yer alıyor.
İddianamede, 122 sanığın ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor. İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, bazı bakanlar, MİT Müsteşarı, üst düzey siyasi parti temsilcileri, gazeteciler ve kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu 968 kişi müşteki olarak yer alıyor.
Mahkeme heyeti, davanın 3. duruşmasında, CMK 182. maddesindeki "Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir" hükmü uyarınca, tüm duruşmaların kapalı yapılmasına karar vermişti.
Davanın 18 Mart'taki duruşmasında ise aralarında Fetullah Gülen, Emre Uslu ile tutuklu yargılanan 23 muvazzaf askerin de bulunduğu 44 sanık hakkındaki dosyanın ayrılarak, Adana ve Hatay'da MİT'e ait tırların durdurulması olayına ilişkin Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmedilmişti. Kumpas soruşturmasına ilişkin hakim-savcı ve askerlerin yargılandığı dava Yargıtay'da sürüyor.
Firari sanıklar Gülen ve Uslu hakkındaki dosyanın, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin suçları kapsadığı gerekçesiyle Yargıtay'a gönderildiği, diğer suçlar yönünden yargılamanın ise İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ettiği belirtilmişti.
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!