Seçim telaşındaki KKTC koronavirüs salgınının faturasını ağır ödüyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) koronavirüs salgınının yarattığı sorunları yaşarken, bir yandan da seçim atmosferinde. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu geçen pazar günü gerçekleşti. Seçimde 11 aday yarıştı. Bu hafta pazar günü yapılacak ikinci tura ise iki aday kaldı. Son turda, Ankara’nın açıkça desteklediği Ersin Tatar ile Ankara’yla ilişkileri sertleşen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yarışacak. Gazeteci olarak yıllardır izlediğim bir ülke KKTC. Tanıyanı olmayan, yıllardır ekonomik sorunlarla baş etmeye çalışan ve Türkiye’ye ekonomik bağımlılığı hiç azalmayan bir ülke.

Ülke ekonomisinin temeli Türkiye’den giden yardımlar dışında, iki sektöre dayanıyor. Son 15 yılda yapılan yatırımlarla 26 bin yatağa ulaşan turizm ve açılan üniversitelerle 70 bin öğrenci sayısına ulaşan eğitim sektörü. 

2004’te referandumla birlikte patlayan ancak daha sonra duran inşaat da önemli sektörlerden biri sayılabilir. KKTC’nin ihracatı sadece 65 milyon dolar, ithalatı ise 479 milyon dolar. Dolayısıyla istihdamın ana unsuru da hizmet sektörü.

AYRIŞMA İSTEMİYORUZ

Dünyada olduğu gibi koronavirüs salgını KKTC’yi de vurdu. Marttan itibaren yaşanan kısıtlamalarla ekonomi neredeyse durdu. Oteller, casinolar kapandı, öğrenciler de evlerine döndü. İşte böyle bir ortamda yaşanıyor seçim süreci.

Ekonomide büyük bir yıkım yaşadıklarını söyleyen iş insanları hükümetin açıkladığı 17 Ekim’de işyerleri ve eğlence mekânlarının açılma kararının gerçekleşmesini bekliyor. Kötü ekonomik süreçte Ankara’nın adaylardan Ersin Tatar’ı açıkça desteklemesi ülkede bir de kutuplaşma krizi yarattı. Seçim sırasında Maraş bölgesinin açılma kararını açıklandıktan sonra duyan koalisyon ortağı Halkın Partisi’nin çekilmesiyle bir de hükümet sorunu yaşıyor KKTC.

İşte bu ortamda siyasi partilere durumu hatırlatmak için Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği ve Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nden oluşan Ekonomik Örgütler Platformu ortak bir açıklama yaptı. Sorunların derinleştiğini açıklayan örgütler “Ülkenin ihtiyacı ayrışma ya da kavga değil, uzlaşı ve birlikte hareket ederek sorunların üzerine gidebilecek bir sinerji oluşturmaktır” dedi. İş insanlarının önemli bir mesajı ise “Kıbrıs Türkü için hem kimliği hem de Türkiye ile ilişkileri önemlidir. Bu denge, her siyasetçi tarafından gözetilmelidir” oldu. İş dünyasının bu uyarıları iki ülkenin siyasi aktörlerine. 500 bin nüfuslu bir ülkede yaşanacak kutuplaşmanın kime yararı olur, bilinmez!

CASİNOLAR AÇILSIN

KKTC’de turizmcilerin gözü ise casinoların açılmasında. Merit, KKTC’nin en önemli yatırımcılarından biri. Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk’a da son durumu sordum. “Ekim ayında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası kasım ayına doğru casinoların açılmasını bekliyoruz” diyor. Otellerin açılmasının karantina kurallarına bağlı olduğunu söyleyen Hande Tibuk, şunları söylüyor:

“Türkiye’den adaya yapılacak olan uçak seferlerinin normale dönmesi veya sıklaşması otellerin açılmasında etkili olacaktır. 

Ancak en önemli faktör casinoların açılması. Casinoların açılması otellerin kademeli olarak açılması anlamına gelir. Ardından devam eden yaz havasının sürmesine bağlı olarak turistik talepler de otel işletmelerini olumlu etkileyecektir.”

KIBRIS MÜCEVHER

“Kuzey Kıbrıs mücevher gibi bir yer” diyen Tibuk, yatırımlara devam edeceklerini de söylüyor ve şöyle devam ediyor:

“ Tüm dünyayı saran bu pandemi döneminden tabii ki ada ve turizm sektörü olarak etkilendik. Kuzey Kıbrıs’ın en büyük yatırımcısı Merit olarak Akdeniz çanağının en lüks otelini 1 yıl içinde tamamlayıp tüm Akdeniz’de zengin turistler için merkez haline getirmeyi planlıyoruz.

Zengin emekliler için ayrıca rezidans projemizi de faaliyete geçireceğiz. Şu anda Kuzey Kıbrıs gayrimenkul yatırımı yapacaklar için fırsatları değerlendirmeleri gereken bir yer.”