Savaş bitse... Gitsek de gelmesek

Türkiye'de yaşama tutunmaya çalışan üç Afgan, ortak öyküler, ortak umutlar...

Yayınlanma: 05.08.2018 - 23:04
Abone Ol google-news

Afganistan’dan önce İran’a, oradan da Türkiye’ye uzanan bir hikâye onlarınki. Ölümle burun buruna, aç, susuz binlerce kilometreyi adım adım aşarak yazdıkları bir hikâye. Afganistan’ın en büyük kentlerinden biri olan Mezar-ı Şerif’te, devlet ile Taliban güçlerinin çatışmaları arasında yaşamaya çalışan Hacı Murat, Halis ve Rahim, terör olayları, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik zorluklar nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye’ye geldi. İstanbul’da çiçekçilik ve bahçe düzenlemesi yapıyorlar. Hacı Murat ve Halis birer, Rahim ise iki çocuğunu bırakmış geride. Akılları hep onlarda... Tek istekleri var:“Savaş bitsin, dönelim, bir daha buraya gelmeyelim.”

Hacı Murat, Halis ve Rahim, aynı köyden farklı zamanlarda çıkmışlar yola. Diğer herkes gibi Afgan komisyoncuların eline düşmüşler. Kişi başı 750 dolar onları ancak İran’a kadar getirmeye yetmiş. Halis, 15 gün yürümüş İran’a varmak için. Komisyoncuları “Taksici gibi çalışıyorlar. Götürdükleri noktaya göre para alıyorlar” diye anlatıyor.

Göze gelmez...

İran’da parası bitince 3 ay inşaatlarda çalışmış Halis. Yeniden para biriktirmiş. Biriktirdiğini bu kez İranlı komisyonculara vermiş, 2.5 yıl önce Türkiye’ye girmiş. Yürüyerek geçtiği yollarda karşılarına çıkan tehlikeleri, açlığı, susuzluğu iki kelimeyle silip atıyor: Göze gelmez... Çünkü ucunda çocuğu ve ailesi için savaşılması gereken bir hayat var. Çünkü, onların da savaştan kurtulmak için başka bir şehre göçen, 1.5 yıl haber alınamayan, sonraları Amerikan askerleri tarafından öldürüldüğünü öğrendikleri kardeşiyle aynı kaderi paylaşmasını istemiyor.

Beni sınır dışı edin
Hacı Murat toplamda beş yıldır Türkiye’de. İki buçuk yıl çalıştıktan sonra Afgan Konsolosluğu’na

gittiğini söyleyen Hacı Murat, “Konsolosluğa gidip sınır dışı edilmek istediğimizi söyleyince bizi sınır dışı edebiliyor. Öyle olunca da dönüşümüz daha kolay oluyor. Hem uçak bileti ucuz hem de yürümüyoruz” diyor.

Türkiye’de 2.5 yılda biriktirdikleriyle sınır dışı edilen Hacı Murat, ülkesine, köyüne, ailesine dönmüş.İki amcası ve üç kuzeninin devletle Taliban güçleri arasındaki çatışmalarda öldürüldüğünü öğrenmiş. Savaşta “taraf olmamanın” tarifini şöyle yapıyor:

‘Aldığımız nefesi saklamak istiyoruz’

“Benim de başıma aynı şey gelir diye korkuyorum. Devletin vurduğu birinin yanına gittiğinde sen devlet düşmanısın diyorlar. Taliban’ın vurduğu birinin yanına gittiğinde sen Taliban düşmanısın diyorlar. Olan yine millete oluyor. Biz sadece aldığımız nefesi saklamak istiyoruz.”
Hacı Murat’ın Türkiye’de biriktirdikleri bir yıl yetmiş. Parası bitince tekrar düşmüş yola. Önce İran, sonra Türkiye... Ölüm tehlikesi, açlık, susuzluk, adım adım binlerce kilometre... 2.5 yıldır yine Türkiye’de.  Geride bıraktıklarını, ailesini sürekli kesilen internet aracılığıyla görebiliyor.

‘Taliban bizi izliyor’

Taliban’nın başka ülkelere giden Afganları takip ettiğini anlatıyor Hacı Murat: “Afganlar Taliban’ı kötülerse bu onların hoşuna gitmiyor. Bizi takip ediyorlar. Türkiye’de de Taliban yanlısı kaçak Afganlar var. Bizi ihbar edebilirler” diyor ve uyarıyor:

“Afganistan’da Türkiye gibi zorunlu askerlik yok. Parayla askerlik yapılıyor. Devlet gel bizde askerlik yap paranı kazanırsın diyor. Taliban da bizimle ol ölürsen de cennete gidersin diyor. Eğer devlette çalışırsan seni de aileni de öldürürüz diyor. Bazen de zorluyor ama gitmek ve savaşmak istemiyorsan bir silah veya para verirsen bırakıyorlar.”

‘Polis kimlik soruyor bir şey demiyor’

Hacı Murat, Türkiye’ye gelince ne yaptıklarını, nasıl yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor: “Afganistan’dan kaçak gelenler İran’dan çıktıklarında Van’a oradan da İstanbul’a ya da farklı şehirlere dağılıyorlar. Akrabalarını olduğu yerlere giderek önce bizim gibi Türkçe öğreniyor. Daha sonra akrabaları sayesinde iş bularak çalışmaya başlıyorlar. Polisler bizi görünce bazen çeviriyor. Nereli olduğumuzu, ne iş yaptığımızı soruyorlar sonra bir şey demiyorlar. Devlet bizi bu yönden koruyor. İsterse alır götürür ve sınır dışı ettirebilir.”

“Aklımız hep ailemizde” diyor Hacı Murat ve planlarını anlatıyor: “Bir daha ne zaman gideriz bilmiyorum ama paramızı toplayınca gideceğiz. Keşke bize yetecek parayı toplasak gitsek de gelemesek. Savaş bitse. Ailemle düzenimi kursam işimi kursam çalışsam” diyor.

Yine komisyon

Ailelerine kazandıkları parayı yollamak için vizesi olan Afganların yardımcı olduğunu anlatan Rahim, “Biz Türkiye’de yaşayan ve kimliği olan bir Afgana 100 dolar veriyoruz. O, 5 Türk Lirası komisyon alıyor. Köyden birine gönderiyor. Köyden parayı alan kişi de ailemize parayı verirken kendi payını alıyor” diyor. Türkiye’yi kendi ülkelerine göre güvenli bulduklarını belirten Rahim, burada çalışmaktan da mutlu olduğunu anlatıyor: “Aylık 1800 TL’ye çalışıyorum. Arkadaşlarım da ben de razıyız, memnunuz. İstemediğimiz zaman çalışmıyoruz. Bizim işimiz burada rahat. Tek sorun ailelerimiz uzakta ve tehlike altında...”

‘Afgan pilavı bir başka’

Rahim kendisinin ve arkadaşlarının en çok özlediği şeyin önce aileleri, sonra toprakları, sonra da Afgan pilavı olduğunu söylüyor. Rahim, “Burada da yapmaya çalışıyoruz. Hatta bugün de Afgan pilavı yaptık” diyor ve bizi de davet ediyor sofraya.

‘Avrupa daha rahat’

Avrupa’da kaçak göçmenlere devletlerin sahip çıktığını belirten Rahim, “Sokakta kalınca polis göçmenleri bir yerde topluyor. O ülkenin dilini öğretiyor. Öğrenince oturma izni ve aylık veriyorlar sonra da çalışmaya başlıyorlar. Kimlikleri de oluyor. Bizim ne burada ne Afganistan’da kimliğimiz var” diyerek kendi mülteci halini özetliyor.

Türkiye'de 130 bin Afgan var

İran’daki işsizlik, zorla geri gönderme ve savaştırılma iddiaları ülkede bulunan Afgan göçmenlerin Türkiye’yi kurtuluş olarak görmesine neden oluyor. Vizeli Türkiye’ye gelebilmenin bedeli de beş bin doları bulabiliyor. Bu nedenle göçmenler kaçak olarak Türkiye’ye geliyor. Avrupa Birliği (AB) ise Afgan mülteci almıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin rakamlarına göre, 1 Ocak 2016’da Türkiye’de BM ofisine başvuran Afganların sayısı 96 binken, bu sayı 1 Ocak 2017’de 122 bine çıktı. Kayıtlara göre, Türkiye’de yaklaşık 130 bin Afgan bulunuyor. 2016 yılında Türkiye’ye düzensiz göç çerçevesinde gelen 31 bin 360 Afgan yakalandı. 2018 yılında ise Türkiye’ye Afganistan kökenli 29 bin 899 göçmenin kaçak girdiği belirlendi.

Tek göz odada kurulan hayaller

Hacı Murat, Halis ve Rahim’in, hayatlarını kazandıkları çiçekçinin, çiçeklerle dolu bahçesinde kurdukları bir göz odadan oluşan evde yaşıyorlar. Burada hem yemeklerini yapıyorlar hem çamaşırlarını yıkıyorlar hem de uyuyorlar. İşleri bittiğinde kapının önündeki çardakta dinleniyor, aileleri ve kendileri için hayaller kuruyorlar. Hacı Murat, izin günlerinde Türkiye’de bulunan akrabalarıyla bir araya geldiklerini anlatarak “Birlikte bir yer kiralıyoruz orada buluşup muhabbet ediyoruz” diyor.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon