Şantaj iddiaları Washington'u sarstı

ABD Başkanı seçilen Donald Trump hakkında istihbarat servislerinin ortaya attığı iddialar Amerikan demokrasisini allak bullak ederken gözler iddiaların kaynağına çevrildi. 20 Ocak’ta yemin edip resmen görevi devralacak Trump’ın seksten işe uzanan karanlık ilişkileri hakkında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in şantaj dosyası hazırlattığı ve böylece kontrolünü ele geçirdiğine dair Amerikan istihbarat raporunun kaynağı, Britanya dış istihbarat servisi MI6’nın eski bir ajanı. Britanya ve ABD basınına göre raporu hazırlayan eski MI6 casusu Christopher Steele, 2009’da “Orbis Business Intelligence Ltd.” ismiyle Londra’da kurulan özel güvenlik-araştırma şirketinin iki yöneticisinden biri.

Demokratlara da çalıştı

Trump’ın hem Jeb Bush gibi Cumhuriyetçi Parti içindeki rakipleri hem de başkanlık seçimindeki Demokrat rakibi Hillary Clinton’ın yandaşları tarafından tutulan Steele (52), mülti milyarder iş adamı hakkında ayrıntılı bir dosya hazırlamış ve bağımsız kaynaklara doğrulatmaksızın dosyayı ağustosta istihbarat servislerine teslim etmiş. CIA’da Rusya ve karşı istihbarat uzmanı olarak 28 yıl çalıştıktan sonra 2014’te emekli olan, artık önemli bir teknoloji şirketinde çalışan John Sipher, Steele’in uzun yıllar Rusya’da görev yaptığını ve istihbarat aleminde iyi bir şöhreti olduğunu belirtti. Londra merkezli araştırma şirketi Raedas’ın kurucusu, Rusya uzmanı Andrew Wordsworth ise “Trump’la ilgili oradan buradan toplanan iddialar ikna edici değil” dedi. Raporda, Rusya ve ABD’den bir kısmı üst düzey olmak üzere çok sayıda kaynak sıralanıyor.

Bazıları şöyle: Rus Dışişleri’nden üst düzey bir kaynak, üst düzey bir Rus maliye yetkilisi, Trump’ın Rusya gezilerini organize eden ve “Rusya’dan aldıkları bilgilerin çok işlerine yaradığını” söyleyen bir yardımcısı, eski bir üst düzey Rus istihbarat yetkilisi. Can güvenliğiyle ilgili dehşete düştüğünü söyleyip kedilerinin bakımını komşuna emanet ederek önceki gün ailesiyle birlikte ortadan kaybolan Steele’in saklandığı ya da devlet koruması altına alındığı ileri sürülüyor. Casusluk faaliyetlerine paravan niteliğinde Britanya Dışişleri Bakanlığı’nın eski danışmanı ünvanını taşıyan diğer yönetici Christopher Burrows ise “Raporu siz mi hazırladınız” sorusunu ne doğruladı ne yalanladı.

Orbis’in web sitesinde kurucular eski profesyonel Britanyalı istihbaratçılar diye geçiyor, hükümetler de dahil müşterilere stratejik danışmanlık kapsamında istihbarat toplama hizmetleri de verildiği belirtiliyor. Trump’ın raporu kesin bir dille yalanlaması ve geçen cuma kendisine gösterilmesinin ardından medyaya sızdırılmasından istihbarat servislerini sorumlu tutması üzerine Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper müstakbel ABD Başkanı’na telefon açtı. “Sızıntıdan” dolayı üzüntü duyduğunu belirtip “belgelerin ABD istihbaratına ait olmadığını ve sızıntının da ABD istihbaratından gelmediğine inandığımı vurguladım” dedi.

ETİK KURUM İKNA OLMADI

Trump’ın istihbarat servisleri ve medyaya çattığı önceki günkü basın toplantısında başkanlığı ile çıkar çatışmasını önlemek için iş imparatorluğunu iki oğluna devredeceği açıklaması tatmin edici bulunmadı. ABD Hükümeti Etik Kurumu Başkanı Walter Shaub, Trump’ın planının çıkar çatışmasını ortadan kaldırmadığını duyurdu. Son 40 yılın ABD başkanlarının standardını da tutturamadığını belirten Shaub, Trump’ın modern zamanların başkanları gibi şirketlerindeki hisselerini satıp bağımsız bir imtiyaz sahibine devretmesi gerektiğine işaret etti