Şahika Tekand'ın tragedyası “Io”

Oyun sorgulayan, başkaldıran ve adalet arayışında olan Io’nun öyküsünü ele alan bir tragedya.

Şahika Tekand'ın tragedyası “Io”
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.07.2021 - 15:56

Özgün sahneleme tarzıyla yakından tanıdığımız Şahika Tekand “Io” isimli mitolojik karakterden yola çıkarak yazdığı oyunun, aynı zamanda oyuncu ve yönetmeni. Oyun sorgulayan, başkaldıran ve adalet arayışında olan Io’nun öyküsünü ele alan bir tragedya. Oyuncu kadrosunda Gizem Bilgen, Deniz Karaoğlu, Gökhan Küçük, Yiğit Özşener, Mehmet Bahattin ve Şahika Tekand’ı gördüğümüz oyunun, sahne ve kostüm tasarımı Esat Tekand’a, dramaturgisi ise Verda Habif’e ait. 

Io, Zeus ve Hera tarafından topraklarından atılarak dünyayı dolaşmak zorunda bırakılmış, Prometheus’un kehanetlerinin gerçekleşeceği ve Zeus’un bir gün hesap vereceği umuduyla zorlu bir yaşam sürdürmüştür. Kehanetler bir türlü gerçekleşmemiştir. Io, zorlu hayatının sonunda hiç değilse kendi topraklarında ölebilmek için şehrine geri döner. Burada önce şehrinin insanlarıyla karşılaşır. Io, kendi hikâyesinin bu insanlar tarafından tamamen yanlış bilindiğini, insanların gerçeği bilmek yerine, kendilerine anlatılanlarla ve verilen kadarı ile huzurlu bir hayata kavuşacaklarına inandıklarını görür. Bunun üzerine kendisi ile ilgili doğruları anlatmak ve ölmeden önce adının önüne eklenmiş sıfatları temizlemek üzere orada kalmak ister. Ancak Zeus, Io’nun bu isteğinin gerçekleşmesine, insanlığın unuttuğu geçmişin hatırlanmasına ve sorgulanmasına neden olacağı için izin vermeyecektir. Zeus’un temsilcileri ve Io arasında giderek tansiyonu yükselen bir tartışma yaşanır. İnsanlar bu tartışmaya tanıklık ederken karar vermek zorunda bırakılır.

Oyunun yazarı, yönetmeni ve oyuncusu Şahika Tekand’ın böyle bir metni Türk tiyatrosuna kazandırması her türlü takdiri hak ediyor. Kendi yarattığı ve bu oyunda da karşımıza çıkan genel hatlarıyla “inandırıcılık” üzerine kurduğu “performatif sahneleme ve oyunculuk” tarzı oyunun ilk saniyelerinden itibaren seyirciyi etkisi altına almayı başarıyor. Oyunun başından sonuna kadar sahnede kalan tek kişi olarak böylesine yorucu, zor bir metinden bir an dahi kopmuyor ve üstesinden gelmesi oldukça zor bir işin altından başarıyla kalkıyor. Yazarlık konusundaki ustalığını pekiştirdiği bu oyunda, şiirsel anlatımı her ne kadar ağır gibi görünse de konuyu ele alışı, konu bütünlüğünü oyunun başından sonuna kadar devam ettirmesi ve konunun ilgi çekici olması izlenirliği üst seviyeye taşıyor. Yönetmen olarak ise oyunun ruhuna uygun ve her detayı ince düşünülmüş rejisi, temponun düşmeye başladığı anları iyi analiz edip yerinde müdahaleleri, oyunun temposunu belirleyen koronun her söyleminde yarattığı duygu değişimleri rejiyi oldukça başarılı kılıyor. Bu kadar çok yönlü bir ismin Türk tiyatrosunda var olması mutluluk verici. 

Oyunun başlangıcından itibaren beklenen karakter olan Prometheus’a hayat veren Yiğit Özşener, sahne hâkimiyeti, rolünü içselleştirmesi, psikolojik iniş çıkışlarını izleyiciye başarılı bir şekilde yansıtması ile var olan izlenirliği bir üst seviyeye taşımış. Kendisi başarılı performansından dolayı övgüyü hak ediyor. 

Diğer karakterlere hayat veren Gökhan Küçük, Deniz Karaoğlu ve Gizem Bilgen üzerlerine düşen görevi layığıyla yerine getiriyorlar. Gizem Bilgen’i oldukça başarılı ve yaratıcı hareket düzeninden dolayı ayrıca tebrik ederim. 

Sahne tasarımda Esat Tekand oldukça başarılı bir iş çıkarmış. Dekor, birçok farklı mekânı bir bütün halinde gösteren, ince düşünülmüş, gösterişten uzak, işlevsel ve oyunun ruhuna uygundu.

Oyunun ışık tasarımını da yapan Şahika Tekand, dinamik ve başarılı seçimleri, vermek istediği duyguyu başarıyla izleyiciye yansıtması açısından değerli bir iş çıkarmış ortaya. 

Özetle, Tekand’ın Tragedyası Io sorgulamaları, gerilimi, dili, dinamizmi, farklı sahneleme tarzı açısından gözlerinizi bir an dahi kırpmayacağınız, kesinlikle izlenmesi gereken benzersiz bir iş olmuş. Türk tiyatrosunda Şahika Tekand gibi çok yönlü bir başka isim daha yok. Yazar, yönetmen, ışık ve şimdi de oyuncu olarak izleyiciyi kendine hayran bırakıyor. Türk tiyatrosu böyle büyük bir karaktere sahip olduğu için ne kadar gurur duysa az. Umarım heyecanı ve üretkenliği artarak devam eder. 

Bu başarılı oyunun izleyici ile buluşmasında emeği geçen tüm ekibi yürekten kutlarım…

Alkışınız bol olsun…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler