Roboski’ye anma ablukası

Roboski katliamının 5. yıl dönümü nedeniyle düzenlenecek anma töreni öncesi dün Nusaybin, Şırnak, Cizre ve Uludere’den köye giden bütün yollar güvenlik güçleri tarafından kesildi. Gülyazı Alay Komutanlığı’na bağlı askerler köyün giriş çıkışları ve Roboski mezarlığına giden yol askerler tarafından kapatırken, köy içine de çok sayıda kirpi ve akrep tipi zırhlı araç konuşlandırıldı. HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Diyarbakır milletvekilleri Altan Tan, İmam Taşçıer ve Şırnak Milletvekili Aycan İrmez’den oluşan HDP heyeti  8 saat süren yolculuğun ardından köye ulaşabildi. Milletvekilleri ve köylülerin 34 kişinin mezarları başında anma yapmasına izin verildi. Gazetemize konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, “Nusaybin’den itibaren yolları kesmişler. Şırnak, Cizre ve Uludere’den kimsenin geçişine izin verilmedi. Biz 3,5 saatlik yolu 8 saatte gittik. Yetkililerle yaptığımız görüşmelerle ancak ulaşabildik. Tüm engellemelere karşın köye vardık. Bize ve ailelere müsaade edildi mezarlıkta bir anma töreni gerçekleştirdik. Hukuksuzluğu dile getirdik, faillerin halen bulunmamasını eleştirdik” dedi. Roboski Derneği Başkanı Veli Encü ile birlikte 6 köylünün halen gözaltında tutulduğunu anımsatan Taşçıer, 7 kişinin anmanın engellenmesini için gözaltına alındığını belirterek gözaltındakilerin serbest bırakılmasını istedib 

 

 

Katliamda kardeşi Serhat ve yakınlarını kayberen HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü de tutuklu bulunduğu Kandıra 1. Nolu Kadın F Tipi Cezaevi’nden bir mektup gönderdi.  Encu mektubunda, “5 yıldır ortaya koyduğumuz mücadelede sadece iki şey talep ettik; yeni bir Roboski olmaması için faillerin cezalandırılması ve birçok Roboski’nin yaşandığı bu topraklarda sorunun demokratik yollarla çözülerek onurlu bir barışın tesis edilmesi. Fakat ne yazık ki geldiğimiz nokta ölüm, kan, gözyaşı, talan; Kürt halkına, ezilenlere topyekun savaş politikası uygulanması oldu. Fakat bizler umudumuzu kaybetmeyeceğiz, direneceğiz ve kazanan bu halkın onurlu mücadelesi olacak. Bu duygularla başta 34 kardeşimin şahsında bu topraklarda hayatını kaybeden tüm insanlarımızı anıyor ve hepinizi en içten kalbi duygularımla kucaklıyorum.  Katır sırtında taşınan ölüleri unutursak kalbimiz kurusun” ifadelerini kullandı. 

 

 

 

HDP’den Roboski katliamının 5. yılı nedeniyle yapılan yazılı açıklamada da  5  yıldır başta Roboskili aileler olmak üzere vicdanlı herkesin sorumluların yargı önüne çıkarılmasını için mücadele etti ancak faillerin korunduğu belirtildi. Katliamda ailesinden birçok kişiyi yitiren  HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü’nün tutuklandığını, Roboski Derneği Başkanı kardeşi Veli Encü’nün de günlerdir gözaltında tutulduğunu anımsatan HDP, “Katliamın asker, sivil, bürokrat ve siyasetçi sorumluları hem Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın görevsizlik kararları ile korundu. Katliamın emir komuta zinciri bilinmesine rağmen faillerin hiç birinin ifadesi dahi alınmadı.  Dönemin Başbakanı Erdoğan, dönemin Genelkurmay Başkanı’na bu harekat için teşekkür etti. Meclis’te kurulan komisyonun AKP’li çoğunluğu, katliamın üstünün örtülmesi için raporlar yazdı. O gün savaş uçakları ile katledenler, son bir buçuk yılda tanklar ve havan topları ile devam ederek Cizre, Nusaybin, Silopi, Sur, Yüksekova, Şırnak gibi birçok kenti yaktı, yıktı. İnsanlığa karşı işlenen bütün bu suçları yok saymak, unutturmak ya da üstünü örtmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.  

 

 

İHD Diyarbakır Şubesi de Roboski katliamında yaşamını yitirenler için anma etkinliği yaptı.Katliamda yaşamını yitiren 34 kişinin fotoğraflarından oluşan poster önünde düzenlenen açıklamaya  İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ve İHD üyeleri katıldı. Bilici, “Bombardımanda 4 yurttaşın sağ olarak kurtarılabildiği bu saldırı, tarihin sayfalarına kanlı bir katliam olarak geçti. Olayın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hiç bir şey açığa çıkmadı. Aslında Roboski’de olmak isterdik. Gidip ailelerle birlikte, onların acısını yine her yıl olduğu gibi paylaşarak bu anmayı yapmak isterdik ama maalesef izin verilmedi.  Katliam dosyasının hukuki öyküsünden de anlaşıldığı gibi açılan soruşturmalarla katliamın failleri askeri yargı organlarına havale edilerek aslında korunmaya çalışıldı. Etkin bir soruşturma olmadığı gün gibi ortamda olan bu süreçte elbette adalet çıkması beklenemezdi. Türkiye yakın tarihte yaşanan katliamların aydınlatılması ve toplumsal barışın inşa edilebilmesi için hakikatleri araştırma komisyonu kurmalı, geçmiş ile yüzleşme sağlanmalıdır” dedi.