Renk, ışık ve titreşimin izinde

İzmir’deki Arkas Sanat Merkezi baharı ‘Renk, Işık, Titreşim’ başlıklı sergi ile karşılıyor.

Renk, ışık ve titreşimin izinde
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.04.2018 - 21:50

Açıldığı 2011 yılından bu yana, İzmir’de uluslararası boyutta sergilere ev sahipliği yapan Arkas Sanat Merkezi, bahar döneminde yepyeni bir sergiyle kapılarını sanatseverlere açtı. “Renk, Işık, Titreşim: Türk İzlenimcileri” isimli sergi, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte manzara, natürmort ve portre başta olmak üzere müze ve özel koleksiyonlardan derlenen eserlerle Türk resim sanatına damgasını vuran Türk izlenimcilerine ışık tutuyor. Ağırlıklı olarak Türkiye’nin modernleşme sürecinde yurtdışında gördükleri eğitimlerden sonra yurda dönen ve modern sanatın temsilcileri olarak bilinen 1914 Kuşağı sanatçılarını kapsayan sergide 125 eser yer alıyor.

Farklı dönemler bir arada

Sergi İbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Hikmet Onat, Hüseyin Avni Lifij, Feyhaman Duran, Namık İsmail, Mehmet Ruhi Arel, Sami Yetik gibi izlenimci anlayıştan etkilenen farklı dönem sanatçılarından zengin bir seçki sunuyor. Sergide ayrıca Nazmi Ziya Güran, Halil Paşa, Hamit Görele, Mehmet Ali Laga, İzzet Ziya, İbrahim Safi, Celal Uzel, Diyarbakırlı Tahsin, Hayri Çizel, Şevket Dağ gibi ressamların tablolarıyla Halife Abdülmecid’in de iki eseri bulunuyor. “Renk, Işık, Titreşim: Türk İzlenimcileri” sergisi 27 Temmuz’a dek ziyaret edilebilir.

1914 Kuşağı ve İzlenimcilik

20. yüzyılın ilk çeyreğinde Türkiye’de resim sanatına damgasını vuran 1914 Kuşağı sanatçıları, Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanma sürecinin ve aynı zamanda Batılılaşma hareketlerinin ivme kazandığı Meşrutiyet dönemlerinin tanığı, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin de karşılayıcısı olan kuşak olarak bilinir. Türkiye’de modern resmin kurucusu olan 1914 Kus¸agˆı sanatçıları, portreler, nü resimleri, modern kadın imgesi, iç mekân resimleri, natürmortlar, çok figürlü kompozisyonlar üretmis¸ ve dogˆaya öznel bir yorum getirdikleri manzaralarıyla da önceki kus¸aktan ayrılmıs¸lardır. Kuşağa adını veren İbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Hikmet Onat, Hüseyin Avni Lifij, Feyhaman Duran, Namık İsmail, Mehmet Ruhi Arel, Sami Yetik kendinden önceki kuşaktan farklı olarak resim sanatına konu çeşitliliği katkısında bulunmuş ve bunun yaygınlaştırılmasında öncü olmuşlardır.

Arkas Sanat Merkezi

İzmir’in 130 yıl önce inşa edilmiş ve ayakta kalmayı başarmış nadir binalarından biri olan Fransa Konsolosluğu binası, 2010 yılının ekim ayında Arkas Holding tarafından Yüksek Mimar Niko Filidis ve ALTERA Mimarklık işbirliğiliyle restore edilerek binanın denize bakan bölümünün Arkas Sanat Merkezi adıyla hayata geçirilmesi hedeflendi. 8 ay süren çalışmalar sonucunda binanın izolasyonu sağlandı, elektrik, sıhhi-güvenlik tesisatı ile ahşap aksamı yenilendi, dış cephesi temizlendi. Böylelikle İzmir, güçlü altyapısıyla çağdaş, donanımlı bir sanat merkezine kavuştu.

Modernleşme ve kadın

Sergide yer alan Şeref Akdik’in “Sohbet”, İbrahim Çallı’nın “Ada’da Sohbet” ve Mehmet Ruhi Arel’in “Fatih Kaymakamlığı” resimleri modernleşmenin kadına atfettiği önemi görselleştiren ve kadını kamusal alana taşıyan başlıca örnekler arasında gösteriliyor. Bu dönem resimlerinde kadın, kısa saçları, ağırbaşlı kıyafeti ve açık yüzü ile moderleşmenin simgesi haline dönüşmüş, cinselliğinden arındırılarak görselleştirilen kadın imgesiyle Batı’nın oryantalist resimlerinden beri süregelen Doğu kadını algısının da değiştirilmesi hedeflenmiştir. Bu hedef, kuşkusuz, kadının erkeklerin özel alanına itilmiş olmadığı mesajını vermeyi de amaçlamaktadır. Bu nedenle bu dönem resimlerinde kadın, artık oryantalist ressamların betimlediği gibi, minderler üzerinde kösnül bir halde ele alınmaz, aksine tüm resimlerde kadın dik duruşu, zarafeti ile dikkat çekerken ya kamusal alanda betimlenir ya da iç mekânda bir eylem halinde gösterilir. Burcu Pelvanoğlu’nun sergi kataloğundaki yazısından alınmıştır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler