Projeyi çalışırken ateşböceği gördüm

Sen Hiç Ateşböceği Gördün Mü filminin yönetmeni Andaç Haznedaroğlu "Projeyi çalışırken ateşböceği gördüm" diyor...

Projeyi çalışırken ateşböceği gördüm
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.04.2021 - 17:20

Karşılıklı oturup kahvemizi içerken konuşmak isterdim, onunla özellikle sinemayı ve işlerinden büyük bir aşkla bahsetmesini dinlemek kadar güzel şey pek azdır. Malum şartlar; telefonla görüştük bu yazı için… Yumuşacık sesi, özenle seçtiği kelimeleri, mütevazılığı ve tüm duygusallığıyla büyüler insanı, Andaç Haznedaroğlu’ndan bahsediyorum. Sen Hiç Ateşböceği Gördün Mü filminin yönetmeni sevgili dostumdan. Şöyle bir bilgi vereyim size, birlikte TRT’de yayınlanan Çınaraltı dizini yazmıştık, Andaç yönetmişti ve ben hem yazım ekibindeydim hem de oynamıştım, 2003’te. 

Sonrasında da hiç kopmadık, işlerini heyecanla takip ettim, hele 2017’de yazıp yönettiği son filmi Misafir’i (The Guest-Aleppo to Istanbul) çekmek için yaşadıklarına, özellikle Suriyeli çocuklara, aslında insanlığa olan sevgi ve saygısına tanık olduktan sonra, gönlümdeki yeri bambaşka oldu. Film uluslararası platformda büyük ilgi gördü, ödüller aldı. Savaşta ailesini kaybeden bir kız çocuğunun İstanbul’a gelişi ve yaşadıklarını anlatmıştı filmde ama ne anlatmak! İzlemediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir. 

SALGIN DÖNEMİNDE SEKTÖR DURMADI

Netflix’teki yeni filmi de işte bu sebeplerle merakla bekliyordum, her filmine kalbinden bir parça bırakan yetenekli dostumun filmini. Telefonlaştık, ilk sorum korona döneminde film çekmekle alakalıydı. Hem sağlık şartları açısından ve hem de salgının insan psikolojisini bu denli etkilediği bir zamanda film çekmek nasıl olmuştu? Daha zor olacağını düşünmüş başlarken, film kadrosunun testleri muntazaman yapılmış, hijyen konusunda özveriyle çalışan bir ekip varmış. “İşin ilginç yanı, salgın dönemi sinema ve televizyon dünyası adına çok verimli yaşandı”, dedi. Zaten sürekli vizyona giren filmleri görünce şaşırıyor insan, durmamış sektör anlaşılan. 

Peki, bu film için ekiple yolu nasıl kesişmişti, sordum Andaç’a. Necati Akpınar ve Yılmaz Erdoğan, filmi yapmaya karar verdiklerini ve Andaç’ı yönetmen koltuğunda görmek istediklerini söylemişler. Milyonlarca seyirciyle buluşan bir tiyatro oyununun filmini çekmek fikri onu çok heyecanlandırmış. Türkiye’nin yakın tarihini anlatan en iyi tekstlerden biri olduğu için çok mutlanmış. Benim için büyük sürpriz oldu” dedi.

ANDAÇ ASLINDA OYUNCUDUR

Andaç’ın aslında oyuncu olduğunu da eklemem lazım yeri gelmişken evet kamera arkasına geçmeden önce önünde de çalışmış bir yönetmendir, işte bu sebeple daha farklı çalışır oyuncularıyla. “Sen de bilirsin ki, sete girmeden oyuncularla çalışırız, cast belli olduktan sonra, ki çok istediğim bir cast oldu, filme başladık. Gerçekten, gerçek oyuncularla çalıştım. Ecem Erkek kendi yaş grubundaki en iyi oyunculardan biri, hem komedide hem dramada harikalar yaratan bir isim, filmde de inanılmaz bir iş başardı. Önceden yapılan çalışmanın katkısı sete çıkınca belli oluyor çünkü birbirini tanıyan, aile gibi olan bir ekibe dönüşüyorsunuz artık”. 

Andaç, sırrını açıkladı bu şekilde, işin özü birbirini anlamakmış yani, yönetmen ne ister, oyuncu ne ister belli olunca iş akıp gidiyormuş. Ecem Erkek’le çalışmak nasıldı acaba? “Metni ezbere bilen ve işe çok inanmış bir oyuncuydu Ecem, en büyük şansımdı onunla çalışmak. Her şeye çok açık bir başrolle çalıştım anlayacağın, beni çok keyiflendirdi elbette bu durum. Çok esnek bir oyuncu Ecem. Ayrıca bugüne kadar hep kadın filmleri çektiğim için ve bu hikayeyi Yılmaz Erdoğan yazsa da bir kadın başrol filmi olması sebebiyle, yani yine bir kadın hikayesi anlatmak daha da mutlu etti beni”.  

YERLİ İÇERİK GİBİ DÜŞÜNMEMEK LAZIM

Soruyorum, “Netflix’te yayınlaması nasıl katkı sağlayacak?”.  Andaç’a göre Netflix gibi yaygın ve geleceğin platformu olarak görülen bir mecrada yayınlanması büyük şans. “Dünya seyircisine nasıl ve ne zaman ulaşır, ulaşır mı; film gösterime girdikten sonra anlayacağız. Türkiye seyircisinin ilgiyle izleyeceğini sanıyorum ama birçok ülke artık oyuncularımızı tanıyor, diziler farklı ülkelere satılıyor, reyting alıyor ve oyuncularımızın popülerliği üzerinden sinemamız ve dizi sektörü merakla takip ediliyor. Yerli bir içerik gibi düşünmemek lazım filmimizi, görsel olarak uluslararası düzeyde bir iş yaptığımızı söyleyebilirim”.    

Bir oyundan veya kitaptan yapılan sinema uyarlamaları hep eleştiri alır ve zordur da aslında. “Aslına birebir bağlı kaldın mı, seyirci aynı hikayeyi, beklediği bildiği hikayeyi bulacak mı” diye soruyorum.

İŞİMİZ HİKAYE ANLATICILIĞI ASLINDA

Samimiyetle yanıtlıyor, “Ben Yılmaz’dan daha tutucuydum, Yılmaz değişiklikler yapmak istese de, yapmadım; oyunun ve hikayenin son derece sadık bir izleyici grubu vardı ve ben onları çok önemsiyorum. Hakkında tek kötü eleştiri olmayan bir oyundur, sosyal medyada bile kötü bir cümle bulamazsınız hakkında. Tekste tutucu derecede bağlı kaldım bu yüzden ama görsel olarak, şu dönemde bu hikayeyi nasıl en iyi anlatabilirim dışında bir soru yoktu kafamda. Bu konuda özgürdüm ve istediğim gibi çektim filmi. Yaptığımız iş hikaye anlatıcılığı aslında, elinizde iyi bir metin/tekst varsa işiniz daha kolay oluyor. Hikayeyi doğru anlatmak tek istediğim şeydi.”  Sorup sormamakta tereddüt etsem de soruyorum, Andaç yeni bitirmişken filmini, öyle ya daha yeni “stop” demişken. “Yeni proje var mı ufukta?”. Ne ufku, yeni filme başlamış bile. Enerjisine aklına ve en çok kalbine inandığım yönetmenin yeni işi de Netflix için çekilen bir sinema filmi. Ama şimdi yeni projeden değil, Sen Hiç Ateşböceği Gördün Mü’den bahsetmenin zamanı. Adı bile başlı başına hayal kurmaya yetmiyor mu sizce de? Andaç’a sormadan edemiyorum, sen hiç ateşböceği gördün mü ya da en son ne zaman gördün? “Çocukken görürdük yaşadığımız yerde, zamanla şehirleşme ve şehir ışıkları görmemizi engelledi, ortadan kayboldular sanki. En son, Köyceğiz’de Yılmaz’ın bahçesinde projeyi çalışırken gördüm. Senaryoyu çalışıyorduk ve projenin yapılacağı kesinleşmemişti. Hatta Ecem’le gecenin bir vakti yürürken gördük ve çok mutlandık birbirimize sarıldık. Büyük bir işaretti benim için”…

Ya siz hiç ateşböceği gördünüz mü? Görecek kadar şanslı mıydınız? 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler