Polisin görevi öldürmek mi?

 

 

Bir fabrikada işçi olarak çalışan Karadağ, Esenyurt’ta 19 Kasım 2009’da akşam saatlerinde afiş asarken, polislerin geldiğini görünce ateş ederek kaçmaya başladıb Polislerin takibi sonucu, vücuduna 5 kurşun isabet eden Karadağ, olay yerinde yaşamını yitirdi. Polis memurlarından Oğuzhan Vural’a  “kasten insan öldürme”, “görevi kötüye kullanma” ve “kişilerin malları üzerinde usülsüz tasarruf” suçlarından dava açıldı. Vural, 2013 yılında ‘meşru müdafaa’ savunmasıyla Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde beraat etti.  Ailenin avukatlarından Zeycan Balcı Şimşek, kararı temyiz etti.  Şimşek, “Karadağ, gelişen bir çatışma ortamında değil, sanık tarafından takip edilerek öldürülmüştür. Sanık, maktülün peşinden üç sokak koşmuş, yolcu dolu minibüsü alıkoyup güzergahı dışına çıkarmış ve gizlice yaklaşarak biri yakından olmak üzere 6 kurşun sıkmıştır. Maktül, dur ihtarına uymamış, kaçmış ve kaçarken de havaya ateş açmıştır. Sanık bile savunmasında, ‘bize bakmadan silahla üç el ateş etti’ demiştir. Karadağ’ın amacının kaçmak olduğu ortadadır. Yaralı halde saatlerce sokakta bekletildiği tanık anlatımlarıyla sabittir” dedi.  

 

 Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise temyiz itirazlarını reddetti. Onama kararında, polis memurunun eylemi TCK’nin 24. maddesi kamsamında gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı belirtildi.  TCK’nin 24. maddesine göre, ‘ kanunun hükmünü yerine getiren kimseye’ ceza verilmiyor. Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmuyor. Ancak yasanın üçüncü maddesinde, konusu suç teşkil eden emirin hiçbir surette yerine getirilemeyeceği belirtiliyor.  

 

 

Avukat Şimşek, adil yargılanma hakkının ihlali, olay yerinde keşif yapılmaması gibi nedenlerle AYM’ye başvuracak. Karadağ’ın yargısız infazla öldürüldüğünü söyleyen Şimşek, Yargıtay kararının ‘meşru müdafaa’ savunmasından bile kötü olduğunu, polislerin işlediği suçlara cezasızlık güvencesi vereceğini söyledi.  

 

 

Olayda yaralanan minibüs şoförü İsmail Durmuş, vücuduna isabet eden kurşunun çıkarılmamasını istediği için davanın en önemli delili yargılama sırasında incelenemedi.  Durmuş, mahkemede “Polis arkadaşlarla Cerrahpaşa’ya gittik. Felç kalabileceğimi söylediler” demişti. Müdahil avukatlarından Zeycan Balcı Şimşek, “Durmuş’un vücudundaki kurşunun polisin silahından çıktığı tespit edilseydi sanık kesinlikle ceza alacaktı” dedi. İSTANBUL