Petrol çağının temsilcisi öldü
Suudi Arabistan’ın Batıya açılan ilk yüzüydü. Bugün Suudi Arabistan’da Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’la başlatıldığı sanılan reform girişimlerinin düşünce düzeyinde öncüsü bu adamdı. Reformcuların liderleri arasında sayılan kızı Mai Yamani ülkesine giremiyor.
Dünya onu Richard Nixon yönetiminin Yom Kippur Savaşı sırasında İsrail ordusuna destek vermesine tepki gösteren Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi Arap ülkelerinin 15 Ekim 1973’te ilan ettiği petrol ambargosu dönemindeki rolüyle tanıdı. Dünya kamuoyu karşısına batılı giysilerle çıkan en önemli Suudi figür oydu.
Bir zamanlar sarf ettiği “Taş Devri, taşlar bittiği için bitmedi, Petrol Çağı da petrol bittiği için bitecek değil” deyişi yüzünden alay konusu yapılmasına rağmen bu cümleye ilişkin iki büyük haksızlıkla karşılaştı. Birincisi, bu sözler onun değil, büyük bir ekonomist olan Don Huberts’indi. İkincisi, boş bir tekerleme gibi gelen bu vecizede anlatılmak istenen şuydu: taş devri taşların kullanım aracı olarak yerini daha gelişkin araçlara bıraktığı için bitti, petrol de petrol biteceği için değil, yerini yeni enerji kaynaklarına bırakacağı için bitecek.
Huberts söylediği zaman çok da önemsenmemiş olabilir ama dünya petrolünü elinde tutan bir ülkenin yetkilisi olarak Yamani gibi birinin söylemesi önemlidir. Tüm varlığını petrole borçlu bir ülkenin, buna fazla bel bağlamaması gerektiğini söylemek hem cesareti hem de öngörüyü gösterir. Bu kendi konumunu da riske atan bir öngörüdür elbette. Petrolün gün gelip biteceğini, başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm petrol üreten ülkelerin yeni kaynaklara yönelmesi gerektiğini söyleyen Yamani, bunun da söz konusu ülkelerde başta demokrasi olmak üzere reformlar gerektirdiğini ifade etmiştir. Bu düşünceleri yüzünden görevden alınması ani olmuştur. Bugün Suudi Arabistan’da Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’la başlatıldığı sanılan reform girişimlerinin düşünce düzeyinde öncüsü bu adamdı.
ZENGİNLEŞTİREN OYDU
Bakanlığı sırasında attığı tüm adımları pragmatist oluşuna bağladı hep. Bunu “ideolojiler hakkında çok az şey biliyorum” diyerek vurgulamıştır. Bu pragmatist tutumu yüzünden Suudi Arabistan’ın uluslararası çok ortaklı enerji şirketi ARAMCO’yu devletleştirmeyi başarabilmiştir. Ülkesi, bugün petrol pazarında büyük bir yer tutuyor oluşunu Yamani’ye borçludur. Yamani, iki büyük olayda istemeden yer aldı. İlki 1975’te Kral Faysal’ın bir suikast sonucu öldürülmesine hemen yanı başında tanık olması, ikincisi de yine aynı yıl Çakal Carlos tarafından basılan Viyana'daki OPEC merkezinde rehineler arasında bulunması.
KIZI ÜLKEYE GİREMİYOR
İleride Suudi Arabistan’ı parçalayacak Hicaz ayrılıkçılığını anımsatalım yine. Hicazlılar Suudi Arabistan’ın birliğini reddederler. Hicaz’ın Suudilerce işgal edildiğini savunurlar. Hicazilerin giyim kuşamı bile geleneksel Sudi kıyafetinden farklıdır. Liderliğini Sami el Angawi’nin yaptığı Hiczilik Suudi Vahhabiliğinin reddettiği bir İslami akım. İşte Hicaz ayrılıkçılığını savunanlardan biri de Zeki Yamani’nin kızı Mia Yamani’dir. Mia Yamani’nin ülkeye girişi yasak. 1930’da bir Hicaz kenti olan Mekke’de doğan, hem New York Üniversitesi’ne hem de Harward Üniversitesinde eğitim gören Ahmet Zeki Yamani de ülkesindeki Hicazilere de ama kesinlikle reformistlere de çok yakın biriydi. Pterol Çağı’nın temsilcisi, biteceğini söylediği Çağ’ın sonunu göremeden öldü.
En Çok Okunan Haberler
- 6 yaşındaki Şirin'i katleden şahsın ifadesi ortaya çıktı
- Ünlü oyuncu gözaltında: Marketten 'zeytinyağı' çaldı
- Erdoğan'a ve Yerlikaya'ya çok sert yanıt!
- Tutuklanan baba cezaevinde ölü bulundu
- Oy oranını en çok artıran parti hangisi?
- Mitinge neden katılmadığını açıkladı
- 'Fethullah Gülen hayatta olsaydı...'
- Erdoğan'dan Özel ve İmamoğlu'na tazminat davası
- 'Sanki mağdur olan Esenyurt değilmiş gibi...'
- Tek kalemde milyarlık vergi borçları silinenler nerede?